Edinilen bilgiye göre iki ayda bir toplanan, alanında, devletin en üst koordinasyon kurulu olan Milli Güvenlik Kurulu (MGK), Cumhurbaşkanlığında yılın ilk toplantısını 25 Ocak'ta yaptı.

2022 yılında milli güvenlik açısından önem arz eden siyasi, askeri ve iktisadi gelişmeler tüm yönleriyle değerlendirildiği toplantıda, 2023 yılında karşı karşıya kalınması muhtemel meseleler ile bu çerçevede yürütülecek faaliyetler ve alınacak tedbirler müzakere edildi.

İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği başvurularının değerlendirildiği toplantıda, Türkiye'nin NATO'nun "açık kapı" politikasını desteklediği, buna mukabil NATO'ya katılmak isteyen devletlerin de müttefiklik hukukuna ve ruhuna uygun hareket etmesi gerektiğinin altı çizildi.

Toplantıda, İslam karşıtı ırkçılığın bir tezahürü olan ve milyarlarca insanın kutsal değerlerini hedef alan menfur saldırılar şiddetle kınandı.

30 Mart'ta gerçekleştirilen toplantının ana gündemini 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli 11 ilde etkili olan depremler, 14 ve 28 Mayıs'ta yapılan Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri ile terörle mücadele oluşturdu.

Toplantıda, depremlerin ardından ortaya çıkan durum değerlendirilerek bölgedeki hayatın bir an evvel normale döndürülmesinin önemi üzerinde duruldu, felaketin vatandaşların huzur ve refahı ile ülkenin milli güç unsurlarına yönelik her türlü olumsuz etkisini ortadan kaldırmaya yönelik tedbirler ele alındı.

MGK'da, terör örgütleri ve onları himaye eden aktörlere, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bölücü terör örgütü ve tüm uzantılarını arkalarındaki her türlü desteğe rağmen tamamen çökertmekte kararlı olunduğu ve sınırlar boyunca bir terör koridoru oluşturulmasına müsaade edilmeyeceği mesajı verildi.

Toplantıda, 14 Mayıs Pazar günü birlikte yapılacak Cumhurbaşkanı Seçimi ile 28. Dönem Milletvekili Genel Seçiminin, huzur ve güven ortamı içerisinde gerçekleştirilmesine yönelik tedbirler de gözden geçirildi.

MGK'da, Yunanistan ile ilişkilerde son dönemde yakalanan olumlu havanın sürdürülmesinin iki taraf ve bölge için faydalı olacağı mütalaa edildi, Ege Denizi ve Doğu Akdeniz’deki güncel gelişmelerin yakından takip edildiği dile getirildi.

Milli Güvenlik Kurulu, 28 Mayıs'ta yapılan Cumhurbaşkanı Seçimi'nin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında yeni üyeleriyle ilk kez toplandı.

Seçimlerin ardından yapılan toplantıda, Türkiye Cumhuriyeti'nin yaklaşan 100'üncü kuruluş yılına atıf yapılarak, Türkiye Yüzyılı'nın başlangıcı olan yeni dönemde ülkenin güvenliğini, huzurunu ve refahını sağlamaya yönelik adımların aynı kararlılıkla atılmasına devam edileceği vurgulandı.

Toplantıda, Suriyelilerin gönüllü bir şekilde yurtlarına dönüşü, Kosova'da artan gerilim, Rusya ile Ukrayna arasında süren savaş, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki diyalog süreci ve Sudan'daki çatışmalar da değerlendirildi.

9 Ağustos'ta yapılan MGK Toplantısı'nda, Fetullahçı Terör Örgütü ile mücadelede gelinen son aşama ele alındı, Türkiye'nin başta güvenlik ve dış politika alanlarındakiler olmak üzere stratejik kazanımlarını engellemek maksadıyla kurgulanan ve harekete geçirilen bu ihanet şebekesine hiçbir surette mevcudiyet hakkı tanınmayacağı bir kez daha vurgulandı.

MGK Toplantısı'nda, dünyanın en önemli sınamalarından biri olan iklim kriziyle mücadele görüşüldü.

Küresel bir kriz halini almaya başlayan iklim değişikliğinin, düzensiz göçlerden sosyal buhranlara, iç karışıklıklardan devletler arası çatışmalara kadar pek çok sorunu tetikleyebilecek etkileri üzerinde durulduğu toplantıda, insanlığın bu müşterek meselesine ancak uluslararası toplumun adil ve samimi gayreti ile iş birliğinin çözüm getirebileceği belirtildi.

28 Eylül'de gerçekleştirilen MGK Toplantısı'nda, Birleşmiş Milletler Barış Gücü'nün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin egemenliğine ve Kıbrıs Türklerinin en temel insani ihtiyaçlarına yönelik çifte standartlı tutum ve faaliyetlerinin tarafsızlık yükümlülüğüyle bağdaşmadığı ve itibarını zedelediği ifade edildi.

Türkiye'nin, uluslararası hukuk ve antlaşmalardan kaynaklanan hakları çerçevesinde Kıbrıs Türklerinin güvenliği ve huzurunun teminatı olmaya devam edeceği vurgulandı.

Toplantıda, Türkiye'nin, zor günler geçiren dost ve kardeş Libya halkına sağladığı yardım ve desteğin tüm ülke sathında dengeli ve eşit bir şekilde sürdüreceği ve büyük afetin ardından oluşan dayanışmanın muhafazası ile ülkedeki birlik ve beraberliğin yeniden tesisine katkı sunmaya, tüm aktörlerle temas halinde devam edeceği belirtildi.

Yılın son MGK Toplantısı, 29 Kasım'da gerçekleştirildi.

Toplantıda, 7 Ekim'den bu yana İsrail'in Gazze'ye yönelik katliama varan saldırıları gündeme geldi.

Toplantıda, İsrail'in Gazze'de işlediği ve tarihe kara bir leke olarak geçen insanlık dışı suçların neticeleri ile er ya da geç yüzleşmek zorunda kalacağı ifade edildi, masum sivilleri topyekun yok etmeye yönelik saldırıların ve Gazze topraklarının işgalinin gecikmeksizin durdurulmasının, uluslararası toplumun müşterek mesuliyeti olduğunun ve Türkiye'nin bu hususta her türlü girişimde bulunmaya devam edeceğinin altı çizildi.

Ayrıca, Türkiye'nin uluslararası güvenlik ortamına menfi yönde tesir eden gelişmelerin, gerginliklerin krize dönüşmesine mani olmak ve çatışmaları yayılmadan durdurmak için ön alıcı bir anlayışla inisiyatif üstlenmeye devam edileceği belirtildi.