Batı Azerbaycanlıların Geri Dönüş konsepti: Revan ve Zengezur Türkleri Ermenistan’dan ne talep ediyorlar?
Azerbaycan Türkleri son iki yüzyıl boyunca silahlı çatışmalardan, işgalden, etnik temizlikten, zorunlu tehcirden ve soykırım dolayısıyla büyük zorluklar yaşamışlardır. Azerbaycanlıların bir zamanlar mutlak çoğunluğu oluşturdukları mevcut Ermenistan topraklarından tamamen sınır dışı edilmesi 1991 yılında sona ermiştir.
Etnik temizlik sonucu bugün bölgede sadece Ermeniler yaşıyor. Azerbaycanlılara karşı gerçekleştirilen etnik temizlik, devlet yetkililerinin sistematik faaliyeti ile şiddet, soykırım, toplu katliam ve diğer insanlığa karşı suçlar ve ağır insan hakları ihlalleri yoluyla gerçekleştirilmiştir. Bu süreç özellikle 1905-1906, 1918-1921, 1948-1953 ve 1987-1991’de şiddetli ve acımasızca gerçekleştirilmiştir.
1918-1921 yıllarında sözde Sovyetler Birliği’nin, özellikle Zengezur dahil olmak üzere Azerbaycanlıların çoğunlukta olduğu birçok bölgeyi Ermenistan’a vermiş ve yüz bin Azerbaycanlının Ermenistan’dan sürülmesine ilişkin ırkçı karara imza atmış SSCB’nin zalim lideri Joseph Stalin’in ve Ermeni SSC’nin 1987-1991 yıllarında gerçekleştirdiği eylemlerin sonuçlarının izleri hâlâ daha kalmaktadır.
Azerbaycan Cumhuriyeti Sivil Toplum Kuruluşlarına Devlet Desteği Ajansı’nın desteği ile “Kızılbaş” Gençleri Eğitim Sosyal Birliği tarafından yürütülen “Avrupa’daki Türk Medyasında Batı Azerbaycan’a Geri Dönüş Konusunun Gelişimi” projesi kapsamında yapılan araştırmaya göre, Ermenistan adı verilen topraklarda cami ve mezarlıklar başta olmak üzere Azerbaycanlılara ait tarihi ve kültürel miras büyük ölçüde tahrip edilmiş, yer adları değiştirilmiş, Azerbaycanlılara karşı sistematik ırk ayrımcılığı uygulanmıştır.
Ermenistan’da Azerbaycanlılara yönelik etnik temizliğe ve diğer suçlara katılanlar ve onların yaptıkları devlet düzeyinde yüceltiliyor. Bu benzeri görülmemiş adaletsizlik, Ermenistan’ın yönetici çevrelerinde bir cezalandırılmayacakları duygusunu yaratmış ve onları, Azerbaycan Cumhuriyetinin uluslararası düzeyde tanınan topraklarına karşı iddiada bulunmaya, güç kullanmaya, işgale, daha fazla kitlesel etnik temizlik ve insanlığa karşı suçlar işlemeye teşvik etti.
Azerbaycan Cumhuriyetinin 2020 yılında Ermenistan’ın askeri saldırı ve işgaline karşı yürüttüğü meşru müdafaa operasyonunun başarıyla tamamlanması, adaletin yeniden tesis edilmesi yolunda önemli bir adım oldu ve iki ülke arasında barış şansını arttırdı.
Öte yandan Ermenistan topraklarından sürülen Azerbaycanlıların evlerine dönememesi, bu ülkede tek etnikli devletçilik durumunun, etnik temizliğin ve sistematik ırk ayrımcılığının devam etmesi büyük bir adaletsizliktir ve bu durum kalıcı barışın tesis edilmesinin önünde büyük bir engeldir.
Batı Azerbaycanlılar Topluluğu, son iki asırda Batı Azerbaycanlılara karşı yapılan adaletsizliği kabul etmiyor ve bu adaletsizliğin sonuçlarını reddediyor. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi, Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Sözleşme ve diğer önemli uluslararası düzenlemelerde belirlenen geri dönüş hakkına dayanarak şimdiki Ermenistan topraklarından sürülen Azerbaycanlıların geri dönüş koşullarının yaratılmasını ve oraya döndükten sonra bireysel ve toplu haklarının sağlanmasını ana hedefi olarak ilan ediyor. Konsept ile gerçekleştirilecek etkinliğin temel amaç ve ilkeleri şu şekildedir:
- Bugünkü Ermenistan topraklarından sürülen Azerbaycanlıların gönüllü olarak, güvenli koşullarda ve onurlu bir şekilde anavatanlarına dönebilmeleri için uygun bir doğrulama ve garanti mekanizmasına sahip, hukuken bağlayıcı bir uluslararası anlaşmanın sağlanması;
- Geri dönüş sürecinin, uygun güvenlik, insani ve sosyo-ekonomik yardım programlarıyla güvence altına alınması;
- Geri dönen nüfusun yeniden kovulmasını, onlara karşı her türlü ayrımcılığı ve zararı önlemek için uluslararası izleme, raporlama, güvenlik, müdahale ve diğer gerekli faaliyetlerin oluşturulması;
- Uluslararası denetim altında yeniden yapılanma ve uzlaşma tedbirlerinin uygulanması yoluyla geri dönenlerin sürdürülebilir rehabilitasyonu ve yeniden entegrasyonunun sağlanması.
Geri dönüş süreci, Batı Azerbaycanlıların sınır dışı edilmeden önceki yerleşim düzenini yeniden oluşturmalıdır. Sınır dışı edilen Azerbaycanlıların geri dönüşleri sırasında çeşitli bahanelerle ve hukuki hilelerle farklı farklı bölgelere yerleştirilmesine çalışılması, bir tür ırkçılık ve yeniden entegrasyona engel olan zararlı bir yaklaşım olarak reddedilecektir. Bu ilkeden sapma ancak ilgili kişilerin özgür iradesi ve rızasıyla gerçekleşebilir.
Batı Azerbaycanlılar, “Ermenistan Cumhuriyeti” adı verilen siyasi ve hukuki birimin etkin bir şekilde kontrol ettiği topraklardan zorla sınır dışı edildikleri için bu devletin oluşumuna, anayasal çerçevesinin oluşturulmasına, ulusal ve hukuki niteliğine katılma fırsatından mahrum bırakılmışlardır. Topluluk, Ermenistan Cumhuriyetinin diğer devletlerin çoğunluğu tarafından tanındığının, Birleşmiş Milletler üyesi olduğunun bilincindedir ve Ermenistan Cumhuriyetini siyasi ve hukuki bir gerçeklik olarak görmektedir.
Topluluk, Batı Azerbaycanlıların Ermenistan’ın hukuk sistemi ile ve onun çerçevesinde olası ferdî ve kolektif faaliyetlerini pratik bir mesele olarak görmektedir ve bunun ülke topraklarında Azerbaycanlılara karşı işlenen her türlü adaletsizliğin ve hukuka aykırı eylemin kabul edilmesi, onların hukuki çıkarlarından feragat edilmesi şeklinde yorumlanmasını ve kabul edilmesini reddediyor.
Kısacası Batı Azerbaycanlılara büyük bir haksızlık yapılmıştır. Bu adaletsizlik sadece etnik temizlikle sınırlı değildir. Başka yerlerden insanlar Batı Azerbaycanlıların evlerine yerleştirilmiştir. Topluluk, bu acı dolu geçmişi tarihsel belleğinde saklarken, barışı ve kalkınmayı sağlamanın yolunun uzlaşmadan geçtiğini kabul etmektedir. Batı Azerbaycanlılar, başka ülkelerden anayurtlarına nakledilen Ermenilerle barış içinde ve yan yana yaşamaya hazırdır.