Küresel Emperyalizme Karşı Ulusal Mücadele Günü dolayısıyla lise ve üniversite öğrencilerini kabul eden İran İslam Devrimi lideri Ayetullah Ali Hamaney, 4 Kasım 1979’da yaşanan Tahran’daki ABD Büyükelçiliği baskınına değinerek, “İran ulusal hükümetine karşı Amerikan darbesi, büyükelçilik olayından 26 yıl önce, 1953'te planlanmıştı. O gün elçiliği kimse basmadı. Elçilikte ortaya çıkan ve şu anda 70-80 kitap cildini oluşturan belgeler, Amerikan büyükelçiliğinin İslam Devrimi'nin zaferinden sonraki ilk günlerden itibaren İran'a karşı komplo ve casusluğun merkezi olduğunu kanıtladı” dedi.

Devrim lideri, “Amerikan büyükelçiliğinde İslam İnkılabı'nı devirmeyi ve ülkenin sınır vilayetlerinde iç savaş çıkarmayı planlıyorlardı. Bu da büyükelçiliğin o günden bu yana ülkeye ve devrime karşı bir komplo merkezi olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.

İmam Ali’nin “Zalimin düşmanı, mazlumun yardımcısı ol” sözünün asılı olduğu sahnede konuşan Ayetullah Hamaney, “Amerika'ya ölüm bir slogan değildir. Bu, Amerika'nın İran milletiyle son 70 yıldaki bitmek bilmeyen komplolarından ve düşmanlıklarından kaynaklanan bir politikadır” dedi.

 Ayetullah Hamaney sözlerini şöyle sürdürdü: “Amerika'dan kapsamlı bir yardım gelmezse Siyonist rejim birkaç gün içinde felç olacaktır. İslam dünyası da Siyonist rejimle ekonomik iş birliğini keserek bu rejime karşı harekete geçmeli ve Gazze'deki bombalama ve cinayetin derhal durdurulması konusunda ısrar ederek hak cephesi ile batıl cephesi arasındaki bu mücadelede üzerine düşen önemli görevleri yerine getirmelidir. Gazze halkı sabrıyla insan vicdanını harekete geçirmeyi başardı. Şu anda dünyada neler olduğunu görüyor musunuz? Batı ülkelerinde, İngiltere'de, Fransa'da, İtalya'da, Amerika'nın kendisinde, farklı eyaletlerde insanlar büyük kalabalıklar halinde gelip İsrail aleyhine ve çoğu durumda Amerika aleyhine sloganlar atıyorlar. Bunlar itibarlarını ve onurlarını kaybettiler. Gerçekten bunların bir çaresi yok, hiçbir bahaneleri yok. Dolayısıyla İngiltere'deki insanların toplanmasının İran'ın işi olduğunu söyleyen bir aptal olduğunu görüyorsunuz! Herhâlde bunu Londra ve Paris’teki Besic yapmış olmalı diyorlar. İslam dünyası şunu unutmamalıdır ki, Gazze'deki belirleyici davada mazlum Filistin milletinin karşısında duranın Amerika, Fransa ve İngiltere olmuştur. Nihai zafer, çok yakında Filistin milletinin olacaktır.

Gazze'nin bombalanması derhal durdurulmalı ve Siyonist rejime petrol ve gıda ihracatının yolu kapatılmalıdır. Batılıların utanmazlıklarından biri de Filistinli savaşçıları terörle suçlamaktır. Evini ve ülkesini savunan biri terörist midir?

 2. Dünya Savaşı'nda Paris'te Almanlarla savaşan Fransızlar terörist miydi? Nasıl oluyor da onlar savaşçı ve Fransa'nın gurur kaynağı oluyor da İslami Cihad ve Hamas gençliği terörist oluyor? Aksa Tufanı Operasyonu çok az imkana sahip küçük bir grubun inanç ve kararlılıkla kazandığı zaferdir. Bu grup, inançla, düşmanın yıllarca süren cani çabalarının ürününü, birkaç saat içinde küle çevirip havaya savurmayı başardı.

Eğer İslam devletleri bugün Filistin'e yardım etmezlerse, aslında İslam'ın ve insanlığın düşmanı olan Filistin'in düşmanını güçlendirmiş olurlar ve yarın aynı tehlike onları da tehdit edecektir. İşgalci rejim o kadar çaresiz ve kafası karışık ki, kendi halkına yalan söylüyor, örneğin esirleriyle ilgili endişelerini dile getiriyor ki bu da bir yalandır çünkü bombalamalarda kendi esirleri de yok edilebilir. İslam'ın ve mazlum Filistin milletinin karşısında duran sadece Siyonist rejim değil, Amerika, Fransa ve İngiltere'dir ve Müslümanların denklemlerinde, anlaşmalarında ve analizlerinde bu gerçeği unutmamaları gerekir.”

İran İslam Cumhuriyeti Devrim Lideri'nin, Kasım ayı etkinlikleri kapsamında yurdun farklı noktalarından gelen üniversite öğrencileri ile bir araya geldi.

Öğrencilerle yaptığı konuşma kapsamında ABD'nin İran konsolosluğu olaylarına değinen Devrim Lideri operasyonun ABD'nin İran halkına karşı işlediği suçlara verilen bir cevap olduğunu ifade etti.

 ABD tarafından İran'a yapılan ilk saldırı olmadığını ve son saldırıda olmayacağını söyleyen Ayetullah Hamanei, İmam Humeyni'nin Şah Pehlevi döneminde kapitülasyonlara karşı çıkmasına karşılık İmam'ın sürgün edilmesiyle sonuçlanan olayların bu saldırıların önemli noktalarından biri olduğunu ifade etti. Bir diğer saldırının yine Şah Pehlevi döneminde üniversite öğrencilerinin eylemi sırasında gerçekleşen ve onlarca kişinin şehadetiyle sonuçlanan olayların ABD tarafından yapılan bir başka saldırı olduğunu söyledi.

 İslam Devrim'in zaferinden 10 ay sonra baskın yapılan ABD konsolosluğunun ABD'ye verilen bir cevap ve tepki olduğu ifade eden Ali Hamanei şunları söyledi: "Bu operasyon İran Halkının bir Dünya kamuoyuna verdiği bir cevaptır ve bir konuyu açıklığa kavuşturmak istiyorum ABD, İran halkıyla olan düşmanlığını büyükelçilik meselesine bağlıyor. İran'a ambargo koyarlar, İran'a zarar verirler, İran'da ayaklanmalar başlatırlar ve bunun nedeni "öğrencilerinizin Amerikan büyükelçiliğini işgal etmeleridir"derler. Hem Amerikalılar hem de ülemizde bazı insanlar bunu iddia ederler. Bu büyük bir yalandır. Büyükelçilik olayından 26 yıl önce, 28 Mordad darbesi gerçekleşti; artık kimse büyükelçiliğe gitmiyordu."

Baskın yapılan ABD Büyükelçiliği Operasyonu sonucunda elde edilen bilgilerden ve belgelerden 80.cilt kadar kitap olduğunu söyleyen Devrim Lideri ABD konsolosluğunun elçilik için değil casusluk için ülkede olduğunun kanıtlandığını açıkladı.

ABD'nin karşı darbe planı

 ABD'nin İran Devrimine karşı darbe planladığını söyleyen devrim Ayetullah Hamanei şunları söyledi: "İran Devrimi'ne karşı darbeyi planlıyorlardı. İç savaş tasarlanıyordu; ülkenin sınır bölgelerinde iç savaş başlatmaya çalışıyorlardı. Yani Amerikan büyükelçiliği, İran Devrimi'nin başladığı ilk günden itibaren ülkeye karşı komplo merkeziydi, casusluk yapmakla ilişkilendirilen bir yerdi."

Gazze'de belirleyici nokta 3.ülkeler

Siyonist İsrail saldırılarına karşı 3.ülkelerin dahil olduğunu ifade eden Ali Hamanei "İslam dünyası şunu unutmamalıdır ki, Gazze'deki belirleyici davada mazlum Filistin milletinin karşısında duran sadece İsrail değil Amerika, Fransa, İngiltere ve AB ülkeleridir." dedi.

Siyonist İsrail yönetiminin kendi halkına yalan söylediğini ve kendi askerlerini bile umursamazca öldürdüğünü söyleyen Ali Hamenei şunları ekledi:

"Şu anda ve kendi halkına yalan söylüyor. Kendi esirlerinin Filistinlilerin elinde olmasından kaygılandıkları da yalandır. Bu bombalamalar kendi mahkumlarını yok ediyor. Kendi esirleri için endişelerini dile getiriyorlar, kendi halklarına da yalan söylüyorlar. Siyonist rejim şaşkınlık ve zaruret içinde, ne yapacağını bilmiyor ve yaptığı her şey aceleden kaynaklanıyor. Bu ne yapacağını anlamadığı anlamına gelir. Eğer Amerika'nın yardımı olmasaydı birkaç gün içinde yıkılacaklardı, ama bu onları kurtarmayacak Siyonizm kaybedecek" dedi.

 İslam İnkılabı Rehberi Seyyid İmam Ali Hamaney, İslam ülkelerine seslenerek, ”Siyonist Rejim’e petrol ve emtia ihracatının yolu kapatılmalıdır.” dedi. İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid İmam Ali Hamanei, 13 Aban (4 Kasım) Dünya Emperyalisti ile Mücadele Günü arefesinde bugün üniversite ve lise öğrencilerini kabul etti. Burada konuşma yapan İmam Hamanei, ABD’nin İran ile düşmanlığına değinerek, “ABD’liler İran milletiyle olan düşmanlıklarını büyükelçilik meselesine bağlıyor. ABD’nin İran’a yaptırım uygulamasının, İran’a kötü şeyler yapmasının, İran’da kargaşa çıkarmasının, sorun yaratmasının sebebinin İranlı öğrencilerin gidip ABD büyükelçiliğini ele geçirmesi olduğunu söylüyorlar; Bunu hem Amerikalılar söylüyor, hem de ülke içindeki takipçileri söylüyor; Bu büyük bir yalan” dedi.

Gazze’deki gelişmelere atıfta bulunan Ayetullah Hamanei, “Meydan Gazze ve İsrail meydanı değil, hakkın ve batılın meydanıdır. Emperyalistin ve imanın meydanıdır. Elbette Emperyalistin gücü askeri baskıyla, bombalamayla ve suçla gelir ama imanın gücü Allah’ın izniyle tüm bunlara galip gelecektir” ifadesini kullandı.

Gazze halkının kendi sabrıyla insanlık vicdanını uyandırabildiğini belirten Ayetullah Hamanei öğrencilere hitap olarak, “Bakın dünyada neler oluyor; Batı ülkelerinde, İngiltere’de, Fransa’da, İtalya’da ve ABD’nin çeşitli eyaletlerinde insanlar büyük kalabalıklar halinde sokaklara çıkıyor, İsrail ve ABD aleyhine sloganlar atıyorlar. Bunların itibarı gitti; Bunların çaresi yoktur ve kendilerini haklı gösteremezler. Dolayısıyla bir aptal ortaya çıkıyor ve İngiltere’de Filistin halkını desteklemek için düzenlenen gösterilerin İran’ın işi olduğunu söylüyor” ifadelerinde bulundu. İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İslam devletleri Gazze’deki cinayetlerin derhal durdurulması konusunda ısrar etmeli. Gazze’ye yönelik bombalamayı derhal durdurmalı ve Siyonist rejime petrol ve gıda ihracatını engellemeliler. İslam devletleri Siyonist rejimle ekonomik olarak iş birliği yapmamalı ve bu cinayetleri ve suçları tüm uluslararası forumlarda yüksek sesle ve tereddüt etmeden kınamalıdır.” Aksa Tufanı operasyonunda Siyonist rejimin telafisi mümkün olmayan ağır darbe aldığını ifade eden Ayetullah Hamanei, “Siyonist rejim, aldığı telafisi mümkün olmayan darbeden şok olmuş ve esirleri ile ilgili kendi halkına yalan söylüyor. Bunu daha önce de söyledim, şimdi de tekrarlıyorum. Siyonist rejim yavaş yavaş, aldıkları darbenin telafisi mümkün olmayan bir darbe olduğunu sözlerinde gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.

 İslam İnkılabı Rehberi sözlerinin devamında, “Siyonist rejim artık çaresiz ve kafası karışık durumda ve kendi halkına yalan söylüyor. Kendi esirlerinin Filistinlilerin elinde olmasından kaygılandıkları da yalandır. Bu bombalamalar kendi esirlerini de yok edebilir. Onlar çaresiz kaldıkları için kendi halklarına yalan söylüyor. Siyonist rejim şaşkınlık içinde ne yapacağını bilemiyor. Eğer ABD’nin yardımı olmazsa Siyonist rejim birkaç gün içinde mutlaka felç olur.” şeklinde konuştu. İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını değerlendiren Hamaney, başkent Tahran'da bir grup öğrenciye hitaben yaptığı konuşmada, halkı Müslüman ülkelere İsrail'e boykot uygulamaları çağrısında bulundu. Hamaney, şöyle konuştu: "Müslüman hükümetler Siyonist rejime petrol ve diğer temel ihtiyaç maddelerinin ihracatını engellemeli. Gazze'ye yönelik bombardımanlar derhal durdurulmalı. Siyonist rejime petrol ve gıda ihracatı yolu kapatılmalı. Müslüman hükümetler bu suçların derhal sona erdirilmesi konusunda ısrarcı olmalı, siyonist rejimle ekonomik iş birliği durdurmalı ve bu suçu kınamak için tüm uluslararası örgütlerde seslerini yükseltmelidirler."

İran dini lideri, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "Siyonist rejim, Amerika'nın yardımı olmazsa birkaç gün içinde felç olacaktır. Siyonist rejim çaresiz ve şaşkın hale gelmiştir, kendi halklarına yalan söylüyorlar, rehineler için endişe duyduklarını söylemeleri de yalan. Zira gerçekleştirdikleri bombardımanlarla kendi rehinelerini öldürüyorlar." Avrupalı siyasetçileri utanmazlıkla suçlayan İran dini lideri, "Batılı siyasetçilerin utanmazca eylemlerinden biri de vatanlarını savunan Filistinli savaşçılara terörist demeleri. Almanlar İkinci Dünya Savaşı sırasında Paris'i işgal etti. Almanlara karşı savaşan Fransızlar terörist miydi?" sorusunu yöneltti. Ayrıca Hamaney, "Müslüman dünyası, İslam'a ve mazlum Filistinlilere karşı duranların ABD, Fransa ve İngiltere olduğunu unutmamalı. Müslümanlar bunun sadece Siyonist rejimle ilgili olmadığını anlamalı ve ilişkilerinde, analizlerinde ve denklemlerinde bu ülkeleri göz önünde bulundurmalıdır." ifadelerini kullandı.

"Bu savaş, İsrail ile Gazze arasında bir savaş değildir. Bu, yalanla gerçek arasında, kibirli güçlerle inanç arasında bir savaştır." diyen Hamaney, konuşmasında şöyle tamamladı: "Emperyalizm dünyası bombalarla, askeri baskıyla, trajedilerle ve suçla öne çıktı ama bilmelisiniz ki imanın gücü Allah'ın lütfuyla bunların hepsinin üstesinden gelecektir. Gazze'deki insanlar sabırlarıyla insanlığın vicdanını harekete geçirdi. Batılı ülkelerde, İngiltere, Fransa ve ABD'deki eyaletlerde bile insanlar büyük kalabalıklar halinde sokaklara çıkıp İsrail ve ABD hükümeti aleyhine sloganlar atıyor. Dünyada itibarları yerle bir oldu. Çok da uzak olmayan nihai zafer Filistinlilere ve Filistin'e ait olacaktır."