Diz kireçlenmesinde yeni nesil sıvı diz protezi tedavisiyle hastalar ameliyat olmadan ağrılarından kurtuluyor.

Günümüzün yaygın rahatsızlıkları arasında yer alan eklem kireçlenmesinde, hastalar genellikle ameliyatla tedavi ediliyor. Gelişen teknolojiyle kullanılmaya yeni başlanılan sıvı diz protezi tedavisi ise hastaların umudu oluyor.

Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Girişimsel Radyoloji Bölümü Sorumlusu Prof. Dr. Özgür Kılıçkesmez, toplumda yaygın görülen diz kireçlenmesi ve ağrısında yeni tedavi yöntemini anlattı.

Diz kireçlenmesinde 3. ve 4'üncü evreye ulaşanlarda standart tedavi yöntemlerinin fayda sağlamadığını belirten Kılıçkesmez, "O zaman eklem içi enjeksiyonlar kullanılıyor. Bunlar kök hücre ve Platelet Rich Plasma (PRP) gibi uygulamalar olabiliyor. Ama bunların etki süresi ise genelde kısıtlı oluyor." dedi.

Prof. Dr. Kılıçkesmez, tedavi uygulamalarının literatüre göre 6 ay ile 1 yıl arasında etkilerinin bulunduğunu anlatarak, "Erken evre kireçlenmede kök hücreden iyileştirme umudumuz biraz daha fazla. Ancak daha ileri evrede artık diz protezi, standart tedavi, yani ameliyatla bir takım metalik protezler yerleştirilmesi, insanları rahat ettiriyor ancak onların da belli bir ömrü olduğu için mümkün olduğunca uzmanlar daha geç yaşlarda yapıyorlar." diye konuştu.

Kılıçkesmez, sıvı diz protezi tedavisi hakkında, şu bilgileri verdi:

"Poliakrilamid denilen bir madde, diğer ismi hidrojel. Bu yüzde 97,5 oranında sıvıdan oluşuyor, yüzde 2,5 oranında poliakrilamid. Bu madde diğerleri gibi emilemiyor. Eklem arasına enjekte ettiğimiz zaman bir hava yastığı gibi bütün eklem yüzeylerini kaplıyor ve emilmediği için uzun yıllar diz eklemi içerisinde kalıyor. Hem bir yastıkçık görevi yapıyor hem de bir miktar kalan kıkırdakların içerisine nüfuz ederek hastalarımızın rahat hareket etmesini sağlıyor. Yani hem ağrının geçmesi hem de hareket kolaylığı sağlıyor. Çıkan yayınlara göre ortalama etki süresi 5 ila 10 sene arasında. Ülkemizde son 1 yıldır kullanılıyor. Enjeksiyon uygulanırken mutlaka bir görüntüleme yöntemiyle yapılması gerekiyor. Bu sayede diz arasına doğru şekilde enjekte edildiğinde çok basit bir işlem. 15 ila 30 dakikalık bir işlemin ardından hastalar 1 saatlik gözlem sonrasında evine yürüyerek gidiyor."

Kullanılan maddenin bir haftadan bir aya kadar bazı şikayetlere sebep olabildiğini anlatan Prof. Dr. Kılıçkesmez, bu sorunu da krem ve ağrı kesicilerle engellediklerini söyledi.

Tedavinin uzun yıllar sürecek rahatlatıcı bir etkisinin olduğunu vurgulayan Kılıçkesmez, şunları kaydetti:

"Özellikle ameliyat olamayacaklarda, ameliyat için yaşı genç olanlarda mucize bir tedavi yöntemi. Yürümesine engel olmayan herkeste bu yöntem uygulanabilir. Hastanemizde yaşları 40 ila 65 arasında değişen 10 kişiye uyguladık. Bunların 3'ü tek taraflı diz protezi olmuştu, diğer dizlerine işlem yaptık. Hastalar oldukça memnun ve başarı oranı yüzde 80."