Sosyal Politikalar Kurulunda Kent Konseyleri Konuşuldu
Toplantıya kurul üyeleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yrd. Sn. Prof. Dr. Lutfihak Alpkan, Sn. Dr. İbrahim Altan ve. Dr. Murat Yılmaz ve uzmanlar Ulviye Karaca ve Onur Kılıç katıldı.
Sunumda Yerel Gündem 21 ile başlayan sürecin tarihçesi aktarıldı. Konseyleri ile Belediye ilişkisi, Konseylerin katılım ve kent hukukuna olan katkısı, hemşeri hakları, katılımcı demokrasi, sürdürülebilir katılım, ortak karar alma, danışma organı olması üzerinde duruldu. Özellikle yerel yönetimlerin resmi “istişare” organı olarak kurulan konseylerin işler kılınması halinde toplumun taleplerinin doğrudan karar mekanizmalarına yansımasının mümkün olacağı, yerel yönetimlerin gönüllü katılım suretiyle birçok sorunu “yönetim-halk” buluşması ile aşabileceği vurgulandı. Şehirlerin ulaşım, imar ve bütçe yönetimi başta olmak üzere makro planlama süreçlerine “vatandaş katılımını” sağlamasının en önemli aracı olan konseylerin kurulmasının ve yaygınlaşmasının ülkemiz açısından önemi tespit edildi.
Yaptığı sunumda Altıparmak; “yönetim konusunda çağımızın en moda kavramı katılım. Katılım, kamu ve özel ayırmaksızın tüm yöneticilerin kullandığı cümlelerinde sihirli bir kelime olarak bulunuyor. Bu sihirli kelimenin bir çırpıda tanımı yapılsa da, uygulamada çoğu zaman yerinde yeller esiyor. Adı var ama çoğu zaman kendi yok olan katılımın kıymeti, yanıtı dönemden döneme değişen şu temel soruda yatmaktadır: ‘kamu politikaları nasıl belirleniyor?’ Bu soruya verilen ‘Yönetim yetkisini devreden yurttaş, kendisini temsil eden kimselerce bu politikaları belirler’, ‘siyasilerin temel hedefleri doğrultusunda bürokratlar kamu yönetimini planlar’, ‘yurttaş seçimle tercihini yapmıştır, bir dahaki seçime kadar irade seçtiklerindedir’, ‘bürokrasi, hukuk metinlerine bakarak idare etmelidir’ biçimindeki cevapların artık bir kıymeti harbiyesi kalmadı. Bugün küresel, ulusal ve yerel ölçekteki kamu yönetimi anlayışında, ‘seçim/tercih’ hala rol oynasa da, artık asıl değerli olan ‘seçmenle sürdürebilir müzakere’ ve ‘yurttaşın karar verme sürecine katılması’. Günümüzde, seçimler ve sonuçları, seçilene ‘bir dahaki seçime değin danışmadan iş görme yetkisi verir’ fikri artık rağbet görmüyor. İşte katılım bu anlamda çok önemli. Zira, halka yakın bir siyaset ile seçim kazanılabilir ve önemlidir, lakin bundan daha önemli olan halkı seçimden sonra da karar alma süreçlerine yakın tutmaktır. Yani artık soru değişmiştir. ‘Kim seçildi’ sorusundan kıymetli olan ve bir dahaki seçimi kazandıracak soru şudur: ‘Seçilen kimse karar alma sürecine ne oranda yurttaşı katmaktadır?’ Ülkemizde bu konunun amiral gemisi Kent Konseyleridir. Giderek yaygınlaşan ve işlev kazanan konseylerin 2006 yılından bugüne kadar geçirdiği tecrübe önemli. Bunda hükümetin attığı adımlar, yerel yönetimlerde bu süreci teşvik etmesi ve Türkiye Kent Konseylerin Birliğinin çalışmaları büyük önem taşımaktadır.” dedi.
Toplantı kurul üyeleri Prof. Dr. Lutfihak Alpkan, Dr. İbrahim Altan ve. Dr. Murat Yılmaz’ın yaptığı değerlendirme konuşmalarında konseylerin geliştirilmesi, katılım aracı olarak kamu politikalarında bulunması, tematik ve vatandaşın gerçek gündemi odaklı çalışması, özellikle yaşlılık, gençlik, engellilik konularında çalışmaları yapması, aktif yurttaş olma bilincinin aşılanması noktasında eğitimlerin yapılması konularına değindiler.