scale up vize
vize

Fatih Erbakan: “Bu adaletsiz düzeni Yeniden Refah bitirecek”

SİYASET 23.03.2025 - 10:47, Güncelleme: 23.03.2025 - 10:47
 

Fatih Erbakan: “Bu adaletsiz düzeni Yeniden Refah bitirecek”

Fatih Erbakan, Yeniden Refah Partisi İstanbul İl Başkanlığı tarafından düzenlenen Geleneksel İftar Programı’nda konuştu.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, konuşmasında Milli Görüş’ün geçmişteki başarılarını ve Türkiye’nin mevcut siyasi ve ekonomik durumunu değerlendirdi. Milli Görüş’ün önemine değinen Erbakan, “Bu adaletsiz düzen böyle gitmez! Gayretullaha dokunur! Tüm bunları bitirecek olan Yeniden Refah Partisi’dir, Milli Görüş’tür!” dedi.   “Milletimizi Sıkıntılardan Kurtaracağız” Erbakan, Yeniden Refah Partisi’nin Milli Görüş’ün mirasına sahip çıktığını ve bu çizgide ilerlediğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Yeniden Refah Partimiz bugün işte böyle bir yıldız olan Milli Görüşle parlıyor… Yeniden Refah Partisini ayıran, Milli Görüş’e ve bu büyük manaya sahip çıkmasıdır. Milli Görüş Yıldızı sayesinde Türkiye’nin en hızlı büyüyen partisi oluyor… Milli Görüş sayesinde Yaşanabilir Türkiye’yi, Yeniden Büyük Türkiye’yi, Yeni Bir Dünyayı kuracak potansiyele sahip oluyor…” Fatih Erbakan, Milli Görüş’ün ikinci kırk yılında yeni bir şahlanış yaşayacağını belirterek şunları söyledi:“İkinci kırk yılda yeniden şahlanacağız, Yeniden iş başına geleceğiz ve aziz milletimizi maddi ve manevi sıkıntılarından bir kez daha kurtaracağız inşallah.”   “SDG-Şam Anlaşması Türkiye İçin Tehdit Oluşturuyor” Erbakan, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Şam yönetimi arasında imzalanan entegrasyon anlaşmasına da değindi. SDG ile Şam yönetimi arasında imzalanan anlaşmanın, Kürtlerin etnik kimliğinin ve eşit yurttaşlık haklarının tanınması, YPG’nin Suriye ordusuna entegre edilmesi ve kamu kurumlarında Kürtlerin eşit temsili gibi maddeleri içerdiğini belirtti. Erbakan, anlaşmanın bölgedeki güç dengeleri açısından Türkiye için önemli bir tehdit oluşturduğunu ifade ederek şunları söyledi: “SDG-Şam anlaşmasının ABD-İsrail telkiniyle sağlandığı çok açıktır. Suriye’deki Kürtlere Araplarla eşit haklar verilmesi elbette ki çok iyi bir gelişme ancak bu anlaşmayla PYD-YPG silah bırakıp kendini lağvetmek şöyle dursun, Suriye Ordusu’nun önemli bir unsuru ve Şam Yönetimi’nin asli ortağı haline geliyor. Bu anlaşma aynı zamanda Türkiye’nin PYD-YPG’ye yönelik olası bir askeri harekatının gerekçelerini de ortadan kaldırıyor. Bir tarafta ittifak halinde olduğumuz Şam yönetimi var. Birlikte hareket ediyorsunuz. E bu yönetim PYD ile anlaşma yapmış, asli unsuru haline getirmiş. Bir yandan Şam ile ilişki yürütürken diğer yandan ise nasıl PYD’ye operasyon yapacaksınız?”   “Öcalan’ın Talepleri Karşılıksız Değil” Erbakan, Abdullah Öcalan’ın PKK’nın feshi için bir anlaşma yaptığını ve bu anlaşmanın karşılıksız olmadığını belirterek şunları söyledi: “PKK’nın kendi kendisini feshetme kararı alacağı Kongre’ye Abdullah Öcalan’ın katılımı talep ediliyor, yani İmralı’dan çıkması talep ediliyor. ‘Böyle bir çağrı yaptık ama buna Öcalan’ın katılması lazım’ diyorlar. Öcalan’ın dışarıyla iletişim olanaklarının kolaylaştırılması yönünde istekler var. Bir anlamda ‘ev hapsi’ statüsüne geçirilmesi talebi. Şehitlerimizin ve gazilerimizin asla ve asla kabul etmeyeceği bir diğer madde ise PKK yöneticilerine, lider kadrolarına ve milislerine ‘siyasi ve hukuki korunma, dokunulmazlık, yargılanmama güvencesi’ talep ediliyor. Bir anlamda PKK’nın yönetici kadrosuna, eylemlere katılmış milislerine ve Öcalan’a Genel Af benzeri bir düzenleme talep ediyorlar.”   “DEM Parti ile Siyasi Pazarlık” Erbakan, sürecin iktidar ve DEM Parti arasındaki siyasi pazarlıklarla bağlantılı olduğunu belirterek şunları söyledi: “Türkiye için asıl tehdit unsuru olan PYD-YPG’ye dokunmama güvencesi isteniyor. Şam yönetimi ile PYD/YPG arasında yapılan anlaşma bunun bir adımıdır. Nitekim DEM Parti Eş Genel Başkanı sürecin ilerlemesi için hukuki çerçevenin netleştirilmesini, iktidarın ‘gereğini yapmasını’ dile getirdi. Mevcut süreçte yeni bir aşamaya geçildiğini gösteren bu gelişmeler iktidar ile DEM Parti arasında yeni siyasi pazarlıkların iyice somutlaştığını ve derinleştiğini ortaya koyuyor. Pazarlıkların konusunun da anayasa değişikliği, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üçüncü kez adaylığı ve yeniden seçilmesini kolaylaştıracak düzenlemeler konularında DEM Parti’nin desteğinin alınması olduğu son derece açıktır. PKK’nın bu taleplerinin yerine getirilmesi karşılığında DEM Parti Anayasa değişikliği sürecinde ve sonrasında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde iktidara destek olacak. İşin özeti budur!” Erbakan, iktidarın bu süreçte terör örgütüyle siyasi pazarlıklara girdiğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı: “Daha düne kadar bırakın Abdullah Öcalan’ı, DEM Parti’ye ve hatta Selahattin Demirtaş’a selam verenleri dahi ‘terörist’ ilan eden, 6’lı masaya ‘7. ortağınız da masanın altına gizlenmiş, o da HDP’dir’ diyen iktidar ittifakının bugün siyasi çıkarları uğruna, koltuk uğruna PKK ve Öcalan’la sıkı pazarlıklar içerisinde olduğu ortaya çıkmaktadır. Ve iktidarın siyasi çıkarları uğruna PYD-YPG tehdidini de görmezden geleceği ve askeri harekattan vazgeçeceği ortaya çıkmaktadır. İktidarın seçim kazanma ve siyasi çıkarlar uğruna içine düştüğü bu durumu Aziz Milletimizin takdirine bırakıyoruz…”  
Fatih Erbakan, Yeniden Refah Partisi İstanbul İl Başkanlığı tarafından düzenlenen Geleneksel İftar Programı’nda konuştu.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, konuşmasında Milli Görüş’ün geçmişteki başarılarını ve Türkiye’nin mevcut siyasi ve ekonomik durumunu değerlendirdi. Milli Görüş’ün önemine değinen Erbakan, “Bu adaletsiz düzen böyle gitmez! Gayretullaha dokunur! Tüm bunları bitirecek olan Yeniden Refah Partisi’dir, Milli Görüş’tür!” dedi.

 

“Milletimizi Sıkıntılardan Kurtaracağız”

Erbakan, Yeniden Refah Partisi’nin Milli Görüş’ün mirasına sahip çıktığını ve bu çizgide ilerlediğini belirterek şu ifadeleri kullandı:

Yeniden Refah Partimiz bugün işte böyle bir yıldız olan Milli Görüşle parlıyor… Yeniden Refah Partisini ayıran, Milli Görüş’e ve bu büyük manaya sahip çıkmasıdır. Milli Görüş Yıldızı sayesinde Türkiye’nin en hızlı büyüyen partisi oluyor… Milli Görüş sayesinde Yaşanabilir Türkiye’yi, Yeniden Büyük Türkiye’yi, Yeni Bir Dünyayı kuracak potansiyele sahip oluyor…”

Fatih Erbakan, Milli Görüş’ün ikinci kırk yılında yeni bir şahlanış yaşayacağını belirterek şunları söyledi:“İkinci kırk yılda yeniden şahlanacağız, Yeniden iş başına geleceğiz ve aziz milletimizi maddi ve manevi sıkıntılarından bir kez daha kurtaracağız inşallah.”

 

“SDG-Şam Anlaşması Türkiye İçin Tehdit Oluşturuyor”

Erbakan, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Şam yönetimi arasında imzalanan entegrasyon anlaşmasına da değindi. SDG ile Şam yönetimi arasında imzalanan anlaşmanın, Kürtlerin etnik kimliğinin ve eşit yurttaşlık haklarının tanınması, YPG’nin Suriye ordusuna entegre edilmesi ve kamu kurumlarında Kürtlerin eşit temsili gibi maddeleri içerdiğini belirtti.

Erbakan, anlaşmanın bölgedeki güç dengeleri açısından Türkiye için önemli bir tehdit oluşturduğunu ifade ederek şunları söyledi:

“SDG-Şam anlaşmasının ABD-İsrail telkiniyle sağlandığı çok açıktır. Suriye’deki Kürtlere Araplarla eşit haklar verilmesi elbette ki çok iyi bir gelişme ancak bu anlaşmayla PYD-YPG silah bırakıp kendini lağvetmek şöyle dursun, Suriye Ordusu’nun önemli bir unsuru ve Şam Yönetimi’nin asli ortağı haline geliyor. Bu anlaşma aynı zamanda Türkiye’nin PYD-YPG’ye yönelik olası bir askeri harekatının gerekçelerini de ortadan kaldırıyor. Bir tarafta ittifak halinde olduğumuz Şam yönetimi var. Birlikte hareket ediyorsunuz. E bu yönetim PYD ile anlaşma yapmış, asli unsuru haline getirmiş. Bir yandan Şam ile ilişki yürütürken diğer yandan ise nasıl PYD’ye operasyon yapacaksınız?”

 

“Öcalan’ın Talepleri Karşılıksız Değil”

Erbakan, Abdullah Öcalan’ın PKK’nın feshi için bir anlaşma yaptığını ve bu anlaşmanın karşılıksız olmadığını belirterek şunları söyledi:

“PKK’nın kendi kendisini feshetme kararı alacağı Kongre’ye Abdullah Öcalan’ın katılımı talep ediliyor, yani İmralı’dan çıkması talep ediliyor. ‘Böyle bir çağrı yaptık ama buna Öcalan’ın katılması lazım’ diyorlar. Öcalan’ın dışarıyla iletişim olanaklarının kolaylaştırılması yönünde istekler var. Bir anlamda ‘ev hapsi’ statüsüne geçirilmesi talebi. Şehitlerimizin ve gazilerimizin asla ve asla kabul etmeyeceği bir diğer madde ise PKK yöneticilerine, lider kadrolarına ve milislerine ‘siyasi ve hukuki korunma, dokunulmazlık, yargılanmama güvencesi’ talep ediliyor. Bir anlamda PKK’nın yönetici kadrosuna, eylemlere katılmış milislerine ve Öcalan’a Genel Af benzeri bir düzenleme talep ediyorlar.”

 

“DEM Parti ile Siyasi Pazarlık”

Erbakan, sürecin iktidar ve DEM Parti arasındaki siyasi pazarlıklarla bağlantılı olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Türkiye için asıl tehdit unsuru olan PYD-YPG’ye dokunmama güvencesi isteniyor. Şam yönetimi ile PYD/YPG arasında yapılan anlaşma bunun bir adımıdır. Nitekim DEM Parti Eş Genel Başkanı sürecin ilerlemesi için hukuki çerçevenin netleştirilmesini, iktidarın ‘gereğini yapmasını’ dile getirdi. Mevcut süreçte yeni bir aşamaya geçildiğini gösteren bu gelişmeler iktidar ile DEM Parti arasında yeni siyasi pazarlıkların iyice somutlaştığını ve derinleştiğini ortaya koyuyor. Pazarlıkların konusunun da anayasa değişikliği, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üçüncü kez adaylığı ve yeniden seçilmesini kolaylaştıracak düzenlemeler konularında DEM Parti’nin desteğinin alınması olduğu son derece açıktır. PKK’nın bu taleplerinin yerine getirilmesi karşılığında DEM Parti Anayasa değişikliği sürecinde ve sonrasında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde iktidara destek olacak. İşin özeti budur!”

Erbakan, iktidarın bu süreçte terör örgütüyle siyasi pazarlıklara girdiğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı:

“Daha düne kadar bırakın Abdullah Öcalan’ı, DEM Parti’ye ve hatta Selahattin Demirtaş’a selam verenleri dahi ‘terörist’ ilan eden, 6’lı masaya ‘7. ortağınız da masanın altına gizlenmiş, o da HDP’dir’ diyen iktidar ittifakının bugün siyasi çıkarları uğruna, koltuk uğruna PKK ve Öcalan’la sıkı pazarlıklar içerisinde olduğu ortaya çıkmaktadır. Ve iktidarın siyasi çıkarları uğruna PYD-YPG tehdidini de görmezden geleceği ve askeri harekattan vazgeçeceği ortaya çıkmaktadır. İktidarın seçim kazanma ve siyasi çıkarlar uğruna içine düştüğü bu durumu Aziz Milletimizin takdirine bırakıyoruz…”

 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishpress.co.uk sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.