scale up vize
vize

Barbarlık Müzesi Kıbrıs tarihine ışık tutuyor

GÜNDEM 18.07.2024 - 16:38, Güncelleme: 18.07.2024 - 16:38
 

Barbarlık Müzesi Kıbrıs tarihine ışık tutuyor

Kıbrıs'ta Türklere yönelik Kanlı Noel saldırıları sırasında Türk Alayı'nda doktor olarak görev yapan Binbaşı Nihat İlhan'ın eşi ve üç çocuğunun öldürüldüğü ev, tarihe ışık tutmak amacıyla 58 yıldır Barbarlık Müzesi olarak hizmet veriyor.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından 2 yıl önce restore edilip çevre düzenlemesi yapılan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) başkenti Lefkoşa'daki müzede, 24 Aralık 1963'teki Kanlı Noel saldırılarında Rum çetelerince evlerinin banyo küvetinde öldürülen askeri doktor Binbaşı Nihat İlhan'ın eşi Mürüvvet ve çocukları Murat, Kutsi ile Hakan'ın kişisel eşyaları, kronoloji duvarı, fotoğraflar, sesli oda ve hafıza havuzu yer alıyor. "Kumsal Katliamı" veya "Banyo Katliamı" olarak bilinen saldırının mermi izlerini halen duvarlarında taşıyan ve 1966 yılında açılan Barbarlık Müzesi, 1963'ten 1974'e kadar Kıbrıs Türklerinin maruz kaldığı zulmün simgesi kabul ediliyor.     Rum çeteleri tarafından anne ve çocukların katledildiği küvet, kanlı bornozlar ve diğer kişisel eşyalar Barbarlık Müzesi'nde sergilenerek Kıbrıs Türklerinin yaşadıkları acılar, somut kanıtlarla gelecek nesillere aktarılıyor. Müzede yer alan panoda 1963-1968 yıllarında Rum saldırıları sonucunda şehit olanların adlarının yazılı olduğu bir liste bulunurken hafıza havuzundaki o döneme ait fotoğraflar, ziyaretçilere geçmişe tanık olmaları imkanını veriyor. "Müzede yansıtılanlardan çok fazlasını yaşadık" Rauf Denktaş Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Yurdagül Atun, Barbarlık Müzesi'nin Kıbrıs'ta Türklerin yaşadığı acıları dünyaya duyurmak bakımından bir sembol olduğunu belirterek "Müzede yansıtılanlardan çok fazlasını yaşadık. Burada yansıtılanlar Kıbrıs'ta 1963-1974 yılları arasında yaşadıklarımızın binde biri desek, yeridir." ifadelerini kullandı. Rumların 1960'ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti'ni Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlamak için basamak olarak gördüklerini söyleyen Atun, 1963'ten itibaren uygulamaya koydukları Akritas Planı ile Türklere yönelik toplu katliam ve soykırım eylemlerine giriştiklerini söyledi. Barbarlık Müzesi'nde sergilenen eşyaların bir dönemi hatırlatma işlevi gördüğünü anlatan Atun, "Barbarlık Müzesi bizim 1974 öncesi yaşadıklarımızın küçük bir kesitidir." dedi. "Hafıza havuzunda 2 bin bilgi ve fotoğraf var" Barbarlık Müzesi ile ilgili  bilgi veren müze görevlisi Hülya Özkartal da müzenin hafta içi 8.30-15.00 saatlerinde açık olduğunu belirterek ziyaretçilerin, kronoloji odasında bulunan elektronik rehberden faydalanabileceklerini kaydetti. Özkartal, Binbaşı Nihat İlhan'ın eşi Mürüvvet ile çocukları Murat, Kutsi ve Hakan'ın eşyalarının müzede sergilendiğini anlatarak içeride bulunan sesli rehberden ziyaretçilerin müze ve o dönemin olaylarına ait birçok bilgiyi dinleyebileceklerini kaydetti. Müzenin ücretsiz olduğunu belirten Özkartal, "Hafıza havuzunda 2 bin bilgi ve fotoğraf var. O dönemde yerli ve yabancı basında çıkan yazılarda bunların içinde. Ayrıca müzeyi ziyaret eden herkes 14 dakikalık bir belgeseli izleyerek geçmişle ilgili daha fazla bilgi edinebilir." dedi.
Kıbrıs'ta Türklere yönelik Kanlı Noel saldırıları sırasında Türk Alayı'nda doktor olarak görev yapan Binbaşı Nihat İlhan'ın eşi ve üç çocuğunun öldürüldüğü ev, tarihe ışık tutmak amacıyla 58 yıldır Barbarlık Müzesi olarak hizmet veriyor.

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından 2 yıl önce restore edilip çevre düzenlemesi yapılan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) başkenti Lefkoşa'daki müzede, 24 Aralık 1963'teki Kanlı Noel saldırılarında Rum çetelerince evlerinin banyo küvetinde öldürülen askeri doktor Binbaşı Nihat İlhan'ın eşi Mürüvvet ve çocukları Murat, Kutsi ile Hakan'ın kişisel eşyaları, kronoloji duvarı, fotoğraflar, sesli oda ve hafıza havuzu yer alıyor.

"Kumsal Katliamı" veya "Banyo Katliamı" olarak bilinen saldırının mermi izlerini halen duvarlarında taşıyan ve 1966 yılında açılan Barbarlık Müzesi, 1963'ten 1974'e kadar Kıbrıs Türklerinin maruz kaldığı zulmün simgesi kabul ediliyor.

 

 

Rum çeteleri tarafından anne ve çocukların katledildiği küvet, kanlı bornozlar ve diğer kişisel eşyalar Barbarlık Müzesi'nde sergilenerek Kıbrıs Türklerinin yaşadıkları acılar, somut kanıtlarla gelecek nesillere aktarılıyor.

Müzede yer alan panoda 1963-1968 yıllarında Rum saldırıları sonucunda şehit olanların adlarının yazılı olduğu bir liste bulunurken hafıza havuzundaki o döneme ait fotoğraflar, ziyaretçilere geçmişe tanık olmaları imkanını veriyor.

"Müzede yansıtılanlardan çok fazlasını yaşadık"

Rauf Denktaş Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Yurdagül Atun, Barbarlık Müzesi'nin Kıbrıs'ta Türklerin yaşadığı acıları dünyaya duyurmak bakımından bir sembol olduğunu belirterek "Müzede yansıtılanlardan çok fazlasını yaşadık. Burada yansıtılanlar Kıbrıs'ta 1963-1974 yılları arasında yaşadıklarımızın binde biri desek, yeridir." ifadelerini kullandı.

Rumların 1960'ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti'ni Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlamak için basamak olarak gördüklerini söyleyen Atun, 1963'ten itibaren uygulamaya koydukları Akritas Planı ile Türklere yönelik toplu katliam ve soykırım eylemlerine giriştiklerini söyledi.

Barbarlık Müzesi'nde sergilenen eşyaların bir dönemi hatırlatma işlevi gördüğünü anlatan Atun, " Barbarlık Müzesi bizim 1974 öncesi yaşadıklarımızın küçük bir kesitidir." dedi.

"Hafıza havuzunda 2 bin bilgi ve fotoğraf var"

Barbarlık Müzesi ile ilgili  bilgi veren müze görevlisi Hülya Özkartal da müzenin hafta içi 8.30-15.00 saatlerinde açık olduğunu belirterek ziyaretçilerin, kronoloji odasında bulunan elektronik rehberden faydalanabileceklerini kaydetti.

Özkartal, Binbaşı Nihat İlhan'ın eşi Mürüvvet ile çocukları Murat, Kutsi ve Hakan'ın eşyalarının müzede sergilendiğini anlatarak içeride bulunan sesli rehberden ziyaretçilerin müze ve o dönemin olaylarına ait birçok bilgiyi dinleyebileceklerini kaydetti.

Müzenin ücretsiz olduğunu belirten Özkartal, "Hafıza havuzunda 2 bin bilgi ve fotoğraf var. O dönemde yerli ve yabancı basında çıkan yazılarda bunların içinde. Ayrıca müzeyi ziyaret eden herkes 14 dakikalık bir belgeseli izleyerek geçmişle ilgili daha fazla bilgi edinebilir." dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishpress.co.uk sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.