İngiltere'de göç yönetiminde şeffaflık sorunu
İngiltere'de göç yönetiminde şeffaflık sorunu
The Independent gazetesinin araştırması, İngiltere'nin göç politikalarının büyük ölçüde özel şirketlere devredildiğini ve bu süreçte şeffaflık eksikliği yaşandığını ortaya koyuyor.
The Independent gazetesinin araştırması, İngiltere'nin göç politikalarını yürütme ve sınır güvenliğini sağlama görevlerinin çoğu zaman şeffaf olmayan sözleşmelerle özel şirketlere devredildiğini ortaya koydu. İngiliz hükümeti, Manş Denizi üzerinden yapılan yasa dışı geçişleri engellemek ve sığınma başvurularının maliyetlerini azaltmak amacıyla çeşitli hizmet alımlarına yöneldi.
2 Milyar Sterlinlik Sözleşmeler
Araştırmada, dört üniversiteden akademisyenler, 2017’den bu yana imzalanan ve toplam değeri 2 milyar sterlini bulan sözleşmeleri inceledi. Bu sözleşmelerin detayları kamuoyuyla paylaşılmadığı gibi, şirketlerin elde ettiği gelirler ve bu fonların etkisi tam olarak bilinmiyor. Göç yönetiminde kullanılan kamu kaynaklarının başlıca alıcılarından biri olan Mitie Care and Custody şirketine, geçici gözaltı merkezlerini yönetmesi ve göçmen nakliyesi hizmeti vermesi için 514 milyon sterlinlik sözleşme verildi. Serco şirketi, Gatwick Havalimanı’ndaki gözaltı merkezlerinin işletilmesi için 276 milyon sterlin aldı. Amerikan savunma teknolojisi şirketi Leidos ise biyometrik tanıma sistemleri geliştirmek için 96 milyon sterlinlik bir sözleşmeyle görevlendirildi.
Göç Politikalarının Etkinliği Tartışılıyor
Bu sözleşmelerin yasa dışı geçişleri azaltma konusunda ne ölçüde başarılı olduğu belirsizliğini koruyor. Uzmanlar, sistemin yüksek maliyetine rağmen etkinliğinin sınırlı kaldığını vurguluyor. Önceki hükümetin yasa dışı yollarla ülkeye giren sığınmacıların başvurularını doğrudan reddetmesi, binlerce kişinin hukuki belirsizlik içinde otellerde uzun süre barınmasına neden oldu. Ayrıca, sınır dışı edilemeyen sığınmacıların oluşturduğu birikmiş başvuru yükü sistem üzerinde ciddi baskı oluşturdu.
Yeni Hükümetin Yaklaşımı
Göreve gelen İşçi Partisi hükümeti, yasa dışı göçle mücadelede “botları durdurun” söyleminin yerine “insan kaçakçılığı çetelerini çökertin” yaklaşımını benimseyeceğini açıkladı. İçişleri Bakanı Yvette Cooper, sığınmacıların otellerde kalmasına son verileceğini ve birikmiş başvuruların eritileceğini vaat etti. Ancak bu hedefler henüz somut şekilde hayata geçirilmiş değil.
Şeffaflık Çağrısı
Yetkililer, halkın vergilerinin nasıl harcandığı konusunda daha fazla şeffaflık sağlanması gerektiğini vurguluyor. Göç politikalarının maliyeti ve etkinliği konusunda kamuoyuna açık bir izah yapılması talep ediliyor. Hükümetin önümüzdeki dönemde yayımlayacağı politika belgesinin, düzensiz göçten ziyade vize sistemiyle ilgili olası suistimallere odaklanacağı belirtiliyor. İngiltere'nin göç politikalarındaki bu tartışmalar, kamuoyunun dikkatini çekmeye devam ediyor.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.