Gazze – 25 Mart 2025
Gazze Şeridi, Ramazan Bayramı’na savaşın ve yıkımın gölgesinde giriyor. Aylardır süren bombardımanlar, açlık ve susuzluk Gazze’de hayatı durma noktasına getirirken, 2,3 milyon insan bu yıl bayrama yalnızca takvimde tanıklık ediyor.
Bayram yaklaşıyor, ama bu coğrafyaya henüz uğramadı. İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana süren saldırılarıyla harabeye dönen Gazze’de insanlar yalnızca hayatta kalmaya çalışıyor. Yerlerinden edilenler çadırlarda yaşıyor, gıda bulmak neredeyse imkânsız, çocuklar annesiz-babasız, anneler evlatsız, sofralar sessiz. Bu yıl da Gazze’ye bayram gelmedi ne yazık ki.
Bayram Hazırlığı Yok, Sadece Bekleyiş Var
Filistinliler bu yıl bayrama buruk değil, tamamen yıkık giriyor. Ne evler ayakta ne de aileler bir arada. Ramazan ayı boyunca yaşanan acı, bayrama da gölge düşürdü. İsrail’in saldırıları sebebiyle yerinden edilen yüz binlerce kişi, Refah ve çevresinde kurulan geçici barınaklarda yaşam mücadelesi veriyor.
Gazze sokaklarında bu bayram ne çocukların sevinçleri olacak ne de akraba ziyaretleri. Bayram hazırlığı yapılamıyor çünkü:
- Masa yok, sini yok, yemek yok...
- Kıyafet yok, su yok, tarak yok...
- Börek yok, baklava yok, terlik yok...
- Şeker yok, mendil yok, harçlık yok...
Çünkü bayram hâlâ gelmedi.
“Aslında bayram diye bir şey yok”
Refah’a sığınan bir Gazzeli kadının, “Biz çok savaş gördük ama bu çok başka. Oğlum esir alındı, evimizi terk etmek zorunda kaldık. Aslında bayram diye bir şey yok. Savaş var, insanların çoğu yaralı,” demesi aslında yaşananları özetliyor.
Bir başka Gazze sakini ise yaşadıklarını şu şekilde anlatıyor:
“Ramazan künefe ile, tatlıyla anılırdı. Artık bir tatlıyı bırakın, sıcak çay bile içemiyoruz. Ne malzeme var ne gaz.”
Birçok aile Ramazan ayında bile iftar sofralarına oturamadı. Sofralar eksikti. Çünkü birçok ailede artık ya anne yoktu, ya baba yoktu, ya çocuk yoktu… Veya hepsi birden yoktu.
Kabir Başında Bayrama Girmeye Çalışmak
Bu bayram birçok çocuk anne babasının mezarını ziyaret ederek başlayacak güne. Yusuf gibi çocuklar, savaşta kaybettikleri ailelerini özlüyor. 6 yaşındaki Yusuf bir çadırda halasıyla yaşıyor. Bayram sabahı eline tutuşturulan bir kuru ekmekle yaptığı kahvaltının ardından, sadece şu cümleyi kurabiliyor:
“Annemle kahvaltı yaptığım bayramları özlüyorum.”
Kabristanlar doldu. Ziyaret edilecek amca, dede, hala kalmadı. Bayram için toplanılacak bir ev, koşulacak bir sokak, şeker toplanacak bir mahalle de yok artık.
Enkaz Üzerinde Namaz, Sessiz Bayramlaşma
Camilerin büyük kısmı yıkıldığı için bayram namazı bu yıl açık alanlarda, enkazlar üzerinde kılındı. Ardından insanlar ellerinde hiçbir şey olmadan birbirine sarıldı. Sessizce bayramlaştı. Kimse “Bayramın kutlu olsun” demeye cesaret edemedi. Çünkü birçokları için o bayram artık mezarda yatıyor.
35 yaşındaki öğretmen Mahmud, “Çocuklarım bana bayram geldi mi baba, diye sordu. Ne cevap verebildim ne gözyaşımı tutabildim,” diyor.
İsrail Saldırıları Bayramı Yuttu
19 Ocak’ta sona eren ateşkesten sonra 18 Mart’ta saldırılar yeniden yoğunlaştı. Son bir haftada 300’den fazla sivil hayatını kaybetti. 48 binden fazla Filistinli bugüne kadar hayatını kaybetti. Bu bayram birçok aile için ilk defa bayramsız geçti çünkü aile kalmadı.
Gazze’de hayat felç. Elektrik günde 2-3 saat var. Su kuyuları çalışmıyor. Çöpler toplanamıyor. Yardımlar kısıtlı. Un yok, yağ yok. Tüm şehir kolektif olarak cezalandırılıyor.
“Arap ülkeleri artık sadece konuşmasın”
Refah’a sığınan bir kadın, Arap ve Müslüman ülkelere şu sözlerle çağrıda bulunuyor:
“Sadece kınamayın, artık bir şey yapın. Filistinliler yalnız bırakıldığını hissediyor. Çocuklarımızı unuttular.”
Gazze’de halkın ümidi tükeniyor. Her bayram öncesi biraz daha fazla yıkım, biraz daha fazla ölüm yaşanıyor. Bayram, bir sevinç günü değil artık; bir dayanma günü.
Bayram Takvimde Var, Gazze’de Yok
Gazze’de bu bayram giyilecek kıyafet yok, kurulacak sofra yok, dönüp gelecek baba yok, kahvaltı hazırlayan anne yok. Bayramlığı olmayan çocuklar, toprağın altında kalan aileler, bombalanmış sokaklar ve çökmüş hayaller var.
Bayram hâlâ takvimde yazılı ama Gazze’de yaşanmadı.
Halk hâlâ bekliyor. Bir sabah barışla uyanmak, sofraya oturmak, sevdiklerinin elini öpmek, çocuklarının yüzünü güldürmek için.
Ama bu yıl değil…
Çünkü bu yıl da Gazze’ye bayram gelmedi.