Milli şairimiz Burdur Milletvekili Mehmet Akif Ersoy tarafından kaleme alınan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından12 Mart 1921 tarihinde kabul edilen İstiklâl Marşı, manevi iklimimizin ruh kökünü oluşturan “Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl!” manzumesiyle özdeşleşen, bir başka ifadeyle, bağımsızlık ve özgürlüğümüzün manifestosu niteliğindedir. Nitekim, Mehmet Akif Ersoy, hasta yatağında yatarken kendisine İstiklâl Marşı için "Acaba yeniden yazılsa daha iyi olmaz mı?" diye bir soru yöneltilmiş, Mehmet Akif Ersoy; “Allah, bir daha bu millete bir İstiklal Marşı yazdırmasın" şeklinde cevap vermiştir. İstiklâl Marşı, milletimizin sinesinden doğan, birlik ve beraberliğimizi yansıtan mücadele ruhunun en veciz anlatımla mısralara döküldüğü manzumdur.  Bugün, Milli Mücadele ruhuyla, bir çok alanda küreselleşmenin meydana getirdiği tek taraflı dayatmacı anlayıştan ve hegemonik yapıdan kurtularak, bölgesel ve küresel saygınlığın tesis edilebilmesi amacıyla her alanda tam bağımsız ve milli şuur anlayışıyla ortaya konulacak ilke ve hedeflerle, D-8 Teşkilatını yeniden tahkim ederek küresel aktör olarak yeni ve güçlü Türkiye’nin inşası pekala mümkün olacaktır.   Bölgemizde yaşanan zorluk ve belirsizlikler ekseninde ülkemizin yeniden birlik ve beraberlik içerisinde hareketle tüm zorlukların üstesinden gelerek milli mücadele ruhu ve azmiyle “Yaşanabilir bir Türkiye”, “Yeniden Büyük Türkiye” ve “Yeni Bir Dünya” anlayışına kavuşmamız artık kaçınılmazdır.   Bu vesileyle Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u, istiklalimiz ve istikbalimiz uğruna mücadele veren Aziz Şehitlerimizi ve Kahraman Gazilerimizi rahmet ve minnetle yad ediyoruz.