scale up vize
İsmail Karakaş (Genel Yayın Yönetmeni)
Köşe Yazarı
İsmail Karakaş (Genel Yayın Yönetmeni)
 

Bitmeyen acı Doğu Türkistan Zulmü

Bitmeyen acı Doğu Türkistan Zulmü Yıllardır Doğu Türkistan yarası kanıyor bugün değil nerdeyse 100 yıldır dinmeyen bir yaradır bu. Uygur halkı iki defa, 1933 ve 1944 yılında, kendi otonom cumhuriyetini kurmuştur.  Çin 1949'da Doğu Türkistanı işgal ederek, Uygurların 1944'ten beri var olan 2. Doğu Türkistan Cumhuriyetini yok etmiştir.  Uygur halkı, Çin içerisinde kendi geleneklerini ve kültürlerini sürdüremediklerinden yakınmaktadır.  Uygurlar, her ne kadar sözde özerk bir cumhuriyete sahip olsalar da, Çin egemenliğine girdiklerinden beri bağımsızlıkları için mücadele etmektedirler.  Uygurların kendi içerisinde büyük bir kısmı Çin ile işbirliği yapıyor bir kısmıda mücadele ederek Çin asimilasyonunu önlemek istiyor. Ancak mesele bu kadar kolay değil her bakımdan Çin istilasına uğrayan Uygur Türkleri içerisindeki işbirlikleri ile beraber bastırıp susuturuluyor. Sürgünler, hapis, işkence, öldürme tüm baskı ve yok etme metodlarının uygulandığı bu halk var olma ile yok olma Mücadelesini yıllardır veriyor. Gelelim yüz yıldır süren bu baskılar neden arada bir gündeme getiriliyor. Çin ile ve Türkiye ile hesapları olan küresel güçler sürekli bu iki ülkeyi karşı karşıya getirerek yeni bir savaş Cephesi açmak amacıyla ve bir çok daha gizli başka hesaplar ile eski ve güncel işkence görüntülerinden harmanlanan görüntüleri servis ederek sanki bu zülüm bugün oluyormuş gibi lanse ediyorlar. Uygur Türklerini düşünüyor iseniz yıllardır neden sesiniz çıkmadı? Batı o kadar iki yüzlü ve okadar sinsidir ki bir taşla birkaç kuş vurmak isterler hatta sizide taş olarak silah olarak kullanırlar da fark etmezsiniz bile. Şimdi arka planda Çin zulmüne dur diye çalışan ülkeleri ve kurum kuruluş ile kişileri deşifre etmeden şunu söylemek istiyorum ki Uygur Türkleri yalnız değildir. Eğer dün Uygur Türklerinin acılarını görmeden sadece bugün ki yönlendirmelerin etkisinde kalıp anlık ve duygusal tepkiler veriyorsanız size bir samimiyet testi yapmakta fayda var. Çin zulmünün gerçekten durmasını ve Uygur Türklerine yardım etmek istiyorsanız sadece Çin mallarını satın almayın yeterlidir. Hatta şuan kullandığınız Çin üretimli I phone vb ürünleri iadesini yapın yerine yeni bir Çin malı yada Çin’de üretilen ürün almayın da samimiyet görelim. Sosyal medyadan klavye delikanlılığı yapmak kolaydır. Sosyal medya yalnış bilginin en çok olduğu yerdir. Asıl olan zulme uğrayan insanların zulmüne engel olmak İçin kalıcı birşeyler yapmaktır. Örneğin bir Çin devlet makamına elçiliğine bir e-mail atmak, gibi... Bu yaşanan Zulüm ile ilgili kulaktan dolma bilgiler değilde gerçek kişilerden bilgi almaktır. 20-12-2019 İsmail Karakaş
Ekleme Tarihi: 21 Aralık 2019 - Cumartesi
İsmail Karakaş (Genel Yayın Yönetmeni)

Bitmeyen acı Doğu Türkistan Zulmü

Bitmeyen acı Doğu Türkistan Zulmü

Yıllardır Doğu Türkistan yarası kanıyor bugün değil nerdeyse 100 yıldır dinmeyen bir yaradır bu.

Uygur halkı iki defa, 1933 ve 1944 yılında, kendi otonom cumhuriyetini kurmuştur. 

Çin 1949'da Doğu Türkistanı işgal ederek, Uygurların 1944'ten beri var olan 2. Doğu Türkistan Cumhuriyetini yok etmiştir. 

Uygur halkı, Çin içerisinde kendi geleneklerini ve kültürlerini sürdüremediklerinden yakınmaktadır. 

Uygurlar, her ne kadar sözde özerk bir cumhuriyete sahip olsalar da, Çin egemenliğine girdiklerinden beri bağımsızlıkları için mücadele etmektedirler. 

Uygurların kendi içerisinde büyük bir kısmı Çin ile işbirliği yapıyor bir kısmıda mücadele ederek Çin asimilasyonunu önlemek istiyor.

Ancak mesele bu kadar kolay değil her bakımdan Çin istilasına uğrayan Uygur Türkleri içerisindeki işbirlikleri ile beraber bastırıp susuturuluyor.

Sürgünler, hapis, işkence, öldürme tüm baskı ve yok etme metodlarının uygulandığı bu halk var olma ile yok olma Mücadelesini yıllardır veriyor.

Gelelim yüz yıldır süren bu baskılar neden arada bir gündeme getiriliyor.

Çin ile ve Türkiye ile hesapları olan küresel güçler sürekli bu iki ülkeyi karşı karşıya getirerek yeni bir savaş Cephesi açmak amacıyla ve bir çok daha gizli başka hesaplar ile eski ve güncel işkence görüntülerinden harmanlanan görüntüleri servis ederek sanki bu zülüm bugün oluyormuş gibi lanse ediyorlar.

Uygur Türklerini düşünüyor iseniz yıllardır neden sesiniz çıkmadı?

Batı o kadar iki yüzlü ve okadar sinsidir ki bir taşla birkaç kuş vurmak isterler hatta sizide taş olarak silah olarak kullanırlar da fark etmezsiniz bile.

Şimdi arka planda Çin zulmüne dur diye çalışan ülkeleri ve kurum kuruluş ile kişileri deşifre etmeden şunu söylemek istiyorum ki Uygur Türkleri yalnız değildir.

Eğer dün Uygur Türklerinin acılarını görmeden sadece bugün ki yönlendirmelerin etkisinde kalıp anlık ve duygusal tepkiler veriyorsanız size bir samimiyet testi yapmakta fayda var.

Çin zulmünün gerçekten durmasını ve Uygur Türklerine yardım etmek istiyorsanız sadece Çin mallarını satın almayın yeterlidir.

Hatta şuan kullandığınız Çin üretimli I phone vb ürünleri iadesini yapın yerine yeni bir Çin malı yada Çin’de üretilen ürün almayın da samimiyet görelim.

Sosyal medyadan klavye delikanlılığı yapmak kolaydır.

Sosyal medya yalnış bilginin en çok olduğu yerdir.

Asıl olan zulme uğrayan insanların zulmüne engel olmak İçin kalıcı birşeyler yapmaktır.

Örneğin bir Çin devlet makamına elçiliğine bir e-mail atmak, gibi... Bu yaşanan Zulüm ile ilgili kulaktan dolma bilgiler değilde gerçek kişilerden bilgi almaktır.

20-12-2019

İsmail Karakaş
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishpress.co.uk sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.