Bütün zorlukların dayanılmaz trajedisine karşı her zaman güçlü ve duyarlı kalan kadın, maalesef dünyanın birçok yerinde güçsüz ve aciz bir konuma getirilmeye çalışılmaktadır. Her yıl 8 Mart’ta bir bakıma “annapurna dansı” eşliğinde naif ve güzel duygularla ”Dünya Kadınlar Günü” kutlanmaya çalışılırken, kadınların yüz yüze olduğu sorunlar ise göz ardı edilmekte ve bunun sonucu olarak hızlı bir ivme ile katlanarak farklı bir boyut kazanmaktadır. Bugün, dünyada HIV virüsü taşıyanların %52’sini kadınlar oluşturmaktadır. Tarımda her türlü sosyal güvenceden yoksun istihdam gücünün % 43’ünü kadınlar oluşturmaktadır. Kadınların doğum sırasındaki ölüm oranlarının % 99’ı geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerde yer almaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde her beş kız çocuğundan biri ilkokulu tamamlayamadan eğitimine son verilmektedir. Kadınların temsil hakları ise dünyada %18,9 civarındadır. İşte bu şartlarda 8 Mart gününü “Dünya Kadınlar Günü” ilan etmekle, bu günü palyatif yöntemlerle sadece kadın güncesine dönüştürmeye çalışmak kadına yapılabilecek en büyük kötülük niteliğindedir. Toplumsal katmanda hak ettiği gerçek düzeye daha henüz ulaşamamış olan kadınların yazgısı bu olmasa gerek. Bugün, Afrika’nın Kalahari çölünde, Arakan’da, Somali’de, Gazze’de, Suriye’de, Yemen’de, Etiyopya’nın Tigray eyaletinde ve dünya coğrafyasının birçok yerinde zorluklarla mücadele etmekten kendi haklarını daha savunamayan kadınlar başta olmak üzere, tüm kadınların 365 gün olması gereken kadınlar gününü en kalbi duygularla kutluyoruz. Doğan Bekin Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı