Sahi neydi bizim yüreğimizi hiç tanımadığımız kişilere karşı buz kestiren? Hiç tanımaya çalışmadan aramıza duvarlar ördüren? Neydi hiçbir fikrimiz olmadan çok şey biliyormuşçasına kişileri yargılattıran? Neydi bir çok iyi yönü olduğunu bile bile tek bir yanlış üzerinden sayfalarca olumsuzluk hikayeleri yazdıran? Evet, ön yargı dediğinizi duyar gibiyim.
Doğru bu davranışların nedeni ön yargı. Eminim hayatımız boyunca hepimiz bir önyargı tutumuna maruz kalmışızdır veya ön yargılı tutumlar takınmışızdır. Önyargı dediğimiz şey aslında basit bir tutum gibi görünmesine karşın derinlere inildikçe hayat yolculuğunda çok ciddi yaşanmışlık izleri taşıyan bir tutumdur.
Zaten biliniyor ki İnsanların davranışları nedensiz oluşmaz ve ön yargılı davranmanın da birçok nedenleri var. Bu nedenleri öğrenmek için araştırmaya başladığımda önyargı ile ilgili sığ bir suyun üzerinde olduğumu ve derinlerinde çok daha fazla detayların olduğunu gördüm. Aslında bir taraftan da hiç nedensiz saçma sapan tavır takınan ön yargılı tutum sergileyenlerin de dertlerinin bizimle değil kendileriyle ve geçmişleriyle olduğunu pekiştirmiş oldum.
Ön yargının tanımını yaparak başlamak istiyorum;
Ön yargı: Bir kimse veya bir şeyle ilgili olarak belirli şart, olay ve görüntülere dayanarak edinilmiş olumlu veya olumsuz yargı; peşin yargı, peşin fikir, peşin hüküm.
https://sozluk.gov.tr
(1): önyargılı yargı veya görüş
(2): Haksız yere veya yeterli bilgiye dayanmadan oluşan olumsuz görüş veya eğilim olarak tanımlanmaktadır.
https://www.merriam-webster.com/dictionary/prejudice
Tanımlamalar neticesinde ön yargı ile ilgili genel olarak; kişilerin yeterince araştırmadan, kulaktan duyma bilgilerle veya ait olduğu gruptan etkilenerek karşısındakine karşı olumlu /olumsuz tutum sergilemesidir denilebilir.
Aslında önyargılı tutum, kişinin kendisinin dahi farkında olmadığı bir eksikliğinden kaynaklanmaktadır. (Kişilerin korktukları özellikleri, bastırılmış duyguları, günahları, otorite ve engellemelere karşı birikmiş gizli düşmanlıkları, kendileriyle olan kavgaları, kendilerine karşı besledikleri nefretleri, gizli saldırganlık eğilimleri ve dürtüleri vb.)
Bu eksikliklerden kaynaklı ön yargılı davranmak, bir anlamda kişilerin yıpranıp düşen egolarını yükseltmek için bir çabadır.
Ön yargının nedenleri
Ön yargı konusunda ki nedenleri çocukların gelişim aşamalarıyla anlatmak olayın daha rahat anlaşılmasını sağlayacaktır diye düşünüyorum.
İlk olarak anne bebek arasındaki güvenli bağlanma gelmektedir. Anne karnında başlayan ve doğumdan sonra devam eden, çocuğun gelişiminde çok kritik dönem olan 0-2 yaş bebeğin anne veya bakım veren kişiyle kuracağı güvenli bağlanmanın tam olarak gerçekleşmemesi ileriki yaşlarda bireyin güvensiz, kaygılı, endişeli ve ön yargılı olmasını tetikleyebiliyor.
0-2 yaşı da içine alan erken çocukluk dediğimiz 0-6 yaş aralığı, çocukların kişiliklerinin gelişimi açısından çok önemlidir.0-2 yaş güvenli bağlanmanın ardından 36. Ay (3 yaş) çocuğunda bütünleştirmenin tamamlanmasıyla nesne devamlılığı kazanılır. Nesne devamlılığında çocuk nesne ve durumları iyi-kötü tüm yönleriyle bir bütün olarak değerlendirir. Anneyi yanında yokken bile zihninde tutabilir ve anneden ayrı kalma endişesini daha az yaşar, annesi olmasa da oyun oynar ve çevreyi keşfeder. Bu süreç tamamlanmadan uzun süren anneden veya bakım veren kişiden ayrı kalmak çocuğun bu süreci, sağlıklı tamamlamasını engeller ve çocukları her şeyi, herkesi iyi ve kötü olarak sınıflandırma, sürekli ben ve ötekiler şeklinde ayrım yapma eğilimine itebilir.
3-6 yaş aralığında “ödipal” olarak adlandırılan çocuğun kendi cinsiyetindeki ebeveyniyle özdeşim kurduğu dönemde yine kişilik gelişiminde çok kritiktir. Çocuklar özdeşim kurduğu ebeveynin değerlerini, tutumlarını, doğru ve yanlışlarını, emirlerini ve yasaklarını kendi iç dünyasında benimser. Yani çocuk ebeveyni taklit ederken kişiliğini de bu taklidi davranışlarla oluşturmuş olur. Hiç bir çocuk ön yargı ile dünyaya gelmez, yaşantıları sonucu ön yargılı olmayı öğrenir.
0-6 yaş aralığında ciddi otoriteye maruz kalan ve engellenen bireylerinde ileriki yaşlarında bu engellenmeden kaynaklı biriktirdikleri öfkelerini başkalarına karşı ön yargı şeklinde gösterdiği de düşünülmektedir.
Kimlik gelişiminin büyük bir kısmı 0-6 yaşta geri kalanı da ergenlik döneminin sonuna kadar tamamlanmaktadır. Sağlıklı gelişen kimlik ve oturmuş kişilik, gerçeklik algıları yüksek olan bireylerdir. Aksi durumda kişide gerçekçi olmayan algılar ve ön yargıların görülmesi kaçınılmazdır.
Ön yargı davranışının yıkıcı olmaması veya yıkıcı boyutlarda olmaması için;
-Anne çocuk ilişkileri kaliteli bir sürece dönüştürülmeli,
-Çocuğa doğru rol model olunmalı,
-Çok baskıcı ve kısıtlayıcı yaşantılar yerine demokratik bir aile ortamı sunulmalı,
-Çocukların içinde yaşadığı çevre ve akranlarıyla ilişkileri de önemli bu konuda seçici davranılmalıdır.
HAFTANIN ÖNERİSİ: Bu hafta sizi en çok rahatsız eden ve ön yargıya götüren davranışları bir analiz edebilirsiniz. Ya da ön yargı konusunda ne durumdasınız bir öz değerlendirme yapabilirsiniz.