23 Aralık Dünya Çocuk Şehitleri Günü
Günümüzde savaşlar, çatışmalar ve insan hakları ihlalleri, en savunmasız gruplar olan çocukları ciddi şekilde etkilemektedir. Savaşın masum kurbanları olarak çocuklar, doğrudan fiziksel zarar görmenin yanı sıra psikolojik, sosyal ve ekonomik sonuçlarla da mücadele etmek zorunda kalmaktadır. Bu bağlamda, 23 Aralık tarihi, savaş mağduru çocukların hatırlanması ve bu konuda küresel farkındalık oluşturulması amacıyla “Dünya Şehit Çocuklar Günü” olarak anılmaya başlanmıştır.
Tarihin Sembolizmi: Rim’in Hikâyesi
Bu günün belirlenmesinde Gazze Şeridi’nde İsrail’in düzenlediği bir saldırıda hayatını kaybeden 3 yaşındaki Filistinli Rim’in hikâyesi etkili olmuştur. Henüz üç yaşında yaşamını yitiren Rim, savaşın en savunmasız ve korunmasız kurbanlarından biriydi. Dedesi Halid Nebhan’ın, Rim’in cansız bedenine gözyaşları içinde veda ederken “Ruhumun ruhu” sözleri dünya kamuoyunda yankı uyandırdı. Ne yazık ki Halid Nebhan da Aralık 2024’te Gazze’ye yönelik bir diğer saldırıda hayatını kaybederek Rim’le aynı trajik kaderi paylaştı.
Rim’in hikâyesi, savaşların yalnızca cephelerde değil, evlerde, okullarda ve oyun alanlarında çocukların yaşamlarını nasıl tehdit ettiğini çarpıcı bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu gün, yalnızca Gazze’de değil, tüm dünyada savaş mağduru çocukların sesi olmayı hedefleyen evrensel bir mesaj taşımaktadır.
23 Aralık, Rim’in doğum günü olması nedeniyle “Dünya Çocuk Şehitleri Günü” olarak seçilmiştir. Onun kaybı, çocukluğun masumiyetini ve savaşların acımasızlığını sembolize eder hâle gelmiştir.
23 Aralık: Evrensel Bir Farkındalık Çağrısı
Rim’in doğum günü olan 23 Aralık’ın bu anma günü olarak belirlenmesi, savaşların çocuklar üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekmek ve bu konuda küresel farkındalık oluşturmak amacıyla gündeme getirilmiştir. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi, çocukların yaşam, eğitim, sağlık ve korunma haklarını güvence altına almaktadır. Ancak savaş bölgelerinde bu hakların sistematik olarak ihlal edildiği bilinmektedir. UNICEF verilerine göre, dünya genelinde milyonlarca çocuk silahlı çatışmalardan etkilenmekte, sakat kalmakta veya yaşamını yitirmektedir. 23 Aralık, bu sorunların görünür kılınması ve çocukları koruyacak politikaların geliştirilmesi için bir fırsat sunmaktadır.
Bu anma gününün temel amacı, çocuk haklarının evrensel anlamda korunmasını sağlamak ve silahlı çatışmaların çocuklar üzerindeki etkilerini ortadan kaldıracak uluslararası politikaların geliştirilmesine öncülük etmektir.
Sınırları Aşan Mesajlar
Bugünün kavramsal temeli, savaşların ötesine geçerek evrensel bir insan hakları perspektifinden ele alınmaktadır. Rim'in hikâyesi, Gazze'deki bir trajedi olmanın ötesine geçerek, Suriye'den Myanmar'a, Ukrayna'dan Yemen'e kadar çatışma bölgelerinde yaşayan tüm çocukları temsil eden bir sembol haline gelmiştir. Rim'in doğum gününün bir anma günü olarak belirlenmesi, savaşın ve çatışmanın çocuklar üzerindeki etkilerini küresek bir sorumluluk olarak ele almayı zorunlu kılmaktadır.
Toplumsal Farkındalığın Önemi
Çocukların savaşın doğrudan etkileri altında yaşaması hem bireysel hem de toplumsal düzeyde onarılamaz hasarlar bırakmaktadır. Rim'in hikâyesi ve "Dünya Çocuk Şehitleri Günü" konsepti, bu yükün sadece savaşların tarafı olan ülkelerin değil, tüm dünya toplumunun sorumluluğu olduğunu hatırlatmaktadır.
Sonuç olarak, 23 Aralık'ın "Dünya Çocuk Şehitleri Günü" olarak kabul edilmesi, savaşın en masum kurbanları olan çocukları anmak için kritik bir adım olacaktır. Bu tarih, sadece bir anma günü olmaktan öte, savaşın ve çatışmanın çocuklar üzerindeki yıkıcı etkilerine dur demek için uluslararası toplumun harekete geçmesini sağlayabilecek bir platform oluşturabilir.
Savaş ve Çocuk Hakları
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi, çocukların yaşam, eğitim ve korunma hakkını güvence altına almaktadır. Ancak, savaşlar bu hakların çoğunu ihlal etmektedir. UNICEF verilerine göre, dünya genelinde milyonlarca çocuk, silahlı çatışmalardan doğrudan etkilenmekte; pek çok çocuk yaşamını yitirmekte, sakatlanmakta ya da savaşta asker olarak kullanılmaktadır. Bu durum, uluslararası toplumun dikkatini, savaş bölgelerinde çocukların korunmasına yönelik daha etkili politikaların geliştirilmesi gerekliliğine çekmektedir.
Farkındalık ve Sivil Toplumun Rolü
23 Aralık’ın Dünya Şehit Çocuklar Günü olarak anılması yönündeki girişimler, sivil toplum kuruluşlarının yoğun çabaları ile hayata geçmiştir. Türkiye’de birçok kuruluş, bu tarihi küresel bir farkındalık günü haline getirme amacıyla etkinlikler ve anma programları düzenlemiştir. Bu girişimlerin amacı, savaşın masum kurbanları olan çocukların unutulmamasını sağlamak ve dünya kamuoyunda kalıcı bir bilinç oluşturmaktır.
Küresel Toplumun Sorumluluğu
23 Aralık’ın bir farkındalık günü olarak anılması, sadece geçmişteki kayıpları anmakla sınırlı kalmayıp, barışçıl çözümlerin ve çatışmasız bir dünyanın inşası için küresel bir sorumluluğu temsil etmektedir. Bu bağlamda, akademik çevrelerin, uluslararası kuruluşların ve toplumun tüm kesimlerinin bu çabalara aktif bir şekilde katılım göstermesi gerekmektedir. Rim’in ve onun gibi savaş mağduru çocukların hikâyesi, bir yandan derin bir yas duygusu yaratırken, diğer yandan geleceğin barış dolu bir dünya inşa edilmesi adına güçlü bir motivasyon kaynağıdır.
Sonuç olarak, 23 Aralık’ın Dünya Şehit Çocuklar Günü olarak tanınması yönündeki girişimler, savaşların en savunmasız kurbanları olan çocuklar için bir umut ışığıdır. Bugün, yalnızca savaş mağduru çocukların anısını yaşatmakla kalmayıp, aynı zamanda barışa olan inancı tazelemekte ve geleceğe dair ortak bir vizyon oluşturulmasına katkı sağlamaktadır. Rim’in hikâyesi, insanlık için bir uyarı ve çağrıdır: Barış için şimdi harekete geçmeliyiz.
İsrail evrensel bütün ilkeleri ve uluslararası tüm hukuku ihlal ederek çocukları öldürmeye devam etmektedir.