Bakınız, 11-12 Ağustos Charlottesville’de meydana gelen “beyaz milliyetçiliğin” (white nationalism) üstünlüğünü savunan grupların Amerikan İç Savaşı’nda köleliğin devamından yana Konfederasyon Ordusu’nun komutanı General Robert Edward Lee’nin heykelinin kaldırılması planıyla ilgili Virginia’da gösteri yapmalarına karşı gelen gruplarla girdikleri çatışmaların birinci yıldönümü münasebetiyle ABD Başkanı Donald Trump ve Başkan Yardımcısı Mike Pence, verdikleri demeçlerde, ulus olarak bir araya gelmeleri gerektiğini ve ırkçılığın her türlüsüne ve şiddete karşı olduklarını ifade etmeleri tam bir ironi oluşturmasına rağmen , en azından birliğe yönelik yatıştırıcı bir dil kullanmaları dikkat çekici olmuştur.
Bu cümleden olarak, yaşanan bu krizden en az yara ile çıkabilmek adına Sayın Cumhurbaşkanı başkanlığında tüm siyasi partilerin bir araya gelerek, ortak akıl çerçevesinde konsensüs ile bir eylem planı skalasını oluşturarak karar mekanizmasındaki tıkanıklığa son verebilecek somut çözüm ortaya koymalarında büyük fayda görüyoruz. Çünkü mevcut krizin salt Pastör Andrew Brunson ile sınırlı olmadığı aşikardır.
Tanrı Mammon aşkı ile yatıp kalkan mutlu azınlığın ve spekülatörlerin oyunlarını ancak birlikte var olarak bozmak mümkün olabilir. Yoksa kötü gidişat faturasının daha yakıcı sonuçları beraberinde getirmesinin kaçınılmaz olduğunun göz ardı edilmemesi gerektiği düşüncesindeyiz.
Bugün yüz yüze kaldığımız kriz sonuçlarının karmaşık boyutları, ulus ötesine geçiş yapamayan sıkışık politik açmazın bir sonucudur. Bugün, ABD Başkanı Donald Trump’ın global yönetişim anlayışına mahkum edilmeye çalışılan ulusların teke tek siyasi elekten geçirilmesi ABD yönetim anlayışının bir gereğidir.
Türkiye, yeni nesil politikalarını ortaya koyabilmesi ve mevcut tıkanıklığı ortadan kaldırabilmesi için öncelikli olarak palyatif çözüm yerine global ölçekte D-8 gibi global yönetişimde söz sahibi olabilecek teşkilatlara bugün daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır.
Bugün, GSYİH (Gayri Safi Yurt İçi Hasıla) Türkiye’de %0.97 iken, ABD’de % 24.32 düzeyinde olması ve daha da önemlisi Türkiye’nin yakınlaşma içerisinde olduğu Rusya’nın ise D-8 üyesi olan Endonezya’dan daha düşün düzeyde GSYİH’e sahip olması, Erbakan Hocamızın D-8 konusundaki eylem rotasının ufuk ölçüsünü daha net ortaya koyması bakımından önem arz etmektedir.
ABD’nin politikalarından kaçarken, daha büyük açmazlara neden olabilecek yeni ittifak arayışları yerine, D-8 konusunda somut adımların atılması gerekir düşüncesindeyiz.
Bu cümleden olarak, yaşanan bu krizden en az yara ile çıkabilmek adına Sayın Cumhurbaşkanı başkanlığında tüm siyasi partilerin bir araya gelerek, ortak akıl çerçevesinde konsensüs ile bir eylem planı skalasını oluşturarak karar mekanizmasındaki tıkanıklığa son verebilecek somut çözüm ortaya koymalarında büyük fayda görüyoruz. Çünkü mevcut krizin salt Pastör Andrew Brunson ile sınırlı olmadığı aşikardır.
Tanrı Mammon aşkı ile yatıp kalkan mutlu azınlığın ve spekülatörlerin oyunlarını ancak birlikte var olarak bozmak mümkün olabilir. Yoksa kötü gidişat faturasının daha yakıcı sonuçları beraberinde getirmesinin kaçınılmaz olduğunun göz ardı edilmemesi gerektiği düşüncesindeyiz.
Bugün yüz yüze kaldığımız kriz sonuçlarının karmaşık boyutları, ulus ötesine geçiş yapamayan sıkışık politik açmazın bir sonucudur. Bugün, ABD Başkanı Donald Trump’ın global yönetişim anlayışına mahkum edilmeye çalışılan ulusların teke tek siyasi elekten geçirilmesi ABD yönetim anlayışının bir gereğidir.
Türkiye, yeni nesil politikalarını ortaya koyabilmesi ve mevcut tıkanıklığı ortadan kaldırabilmesi için öncelikli olarak palyatif çözüm yerine global ölçekte D-8 gibi global yönetişimde söz sahibi olabilecek teşkilatlara bugün daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır.
Bugün, GSYİH (Gayri Safi Yurt İçi Hasıla) Türkiye’de %0.97 iken, ABD’de % 24.32 düzeyinde olması ve daha da önemlisi Türkiye’nin yakınlaşma içerisinde olduğu Rusya’nın ise D-8 üyesi olan Endonezya’dan daha düşün düzeyde GSYİH’e sahip olması, Erbakan Hocamızın D-8 konusundaki eylem rotasının ufuk ölçüsünü daha net ortaya koyması bakımından önem arz etmektedir.
ABD’nin politikalarından kaçarken, daha büyük açmazlara neden olabilecek yeni ittifak arayışları yerine, D-8 konusunda somut adımların atılması gerekir düşüncesindeyiz.