scale up vize
vize
İsmail Karakaş (Genel Yayın Yönetmeni)
Köşe Yazarı
İsmail Karakaş (Genel Yayın Yönetmeni)
 

Afrika'da Yoksullukla savaş devam ediyor

Bayramlar karşılıklı sevgi ve saygı bağlarını pekiştiren, dargınlıkları unutturup kardeşçe kucaklaştıran, milli birlik ve beraberliği, bir arada yaşama arzusunu kuvvetlendiren, müstesna günlerdir. Kurban Bayramı bizlere; Hz. İbrahim ve Hz. İsmail’in sadakat ve teslimiyetini hatırlatır. Bu ibadet bir yandan kişinin Allah’a yakınlaşması, diğer yandan dayanışma ve yardımlaşma bilincinin gelişmesini öngörür. Bizler de Kurban ibadetinin manevî ikliminde bir gönül yüceliği yakalayıp Rabbimize yakınlık arayışında olmalıyız.     Biz de bu bayram uzun bir yola çıktık. Gönüllere dokunmak ve emanetlerini teslim etmek üzere Avrupa Erbakan Vakfı kurban bağış organizasyonu kapsamında Tanzanya'daki din kardeşlerimizin yanına geldik. Bayramı onlarla geçireceğiz. Bu vesileyle  tüm İslam aleminin mübarek Kurban Bayramı’nı kutlar, hayırlara vesile olmasını dilerim. Gelelim Afrika'da Yoksulların mücadelesine Daha önce de Afrika'da bulundum. Afrika coğrafyasındaki insanları yakından gözlemledim. Avrupa'daki Afrika kökenli insanlar ile Afrika'da yaşayan insanlar arasında hiçbir fark yok. Ancak Afrika coğrafya olarak makus kaderini bir türlü yenemiyor. Afrika üzerindeki sömürgeler ağlarını bir türlü atamıyor. Madden ve Maneviyat olarak sömürgeler silsilesi geçiren Afrika ülkelerine giden beyaz adam yer altı ve yer üstü zenginliği sömürüsü yetmezmiş gibi Afrika'daki ruhları da zaptı rapt altına almış. Alışılmış yada öğretilmiş çaresizlik içinde yoksulluk ile savaşta hep yenilmiş. Geri bırakılmış bastırılıp dağıtılmış. Toparlanması ise bağımsız olsalar bile kısa yada uzun zaman içinde bile mümkün değil. Nerden tutup düzeltmeye baslasaniz elinizde kalır. Afrika kıtasını geçmişte olduğu gibi şimdide sömürmeye istismar etmeye devam eden batılıların aksine sadece Türler gerçekten yardıma ve Dostluk için geliyorlar. Bunu bizzat Afrikalı dostlarımız söylüyor. Afrika'da hangi ülkeye giderseniz gidin Türkiye sevgisi ve Türk insanının fedakarlığı konuşuluyor. "Tek taraflı ve samimiyet ile yardıma gelen sadece Türkler" Diyorlar. "Türkler'den öğrenecek çok şeyler var." Diye ekliyorlar. Sokakta Türk bayrağına ve Türk insanına müthiş bir sevgi,saygı var. Bu sevgi ve saygı bazı batılıların hoşuna gitmese de Türkiye'nin gönül coğrafyasındaki bu ülkeler ile aradaki mesafeye inat ilerlemiş bir yakınlık var. Afrika'da yada Dünya'daki her hangi bir ülkede herhangi bir amaçla bulunan bir Türk vatandaşının yaptığı her hareket Türkiye'nin hanesine yazılıyor. Her Türk vatandaşı gerek yardım amacıyla gerekse ticari amaçla bulunsun gittiği ülkede Türkiye'nin bir temsilcisidir. Onun için Yurtdışında özellikle atılacak her adıma dikkat edilmesi gerekir. Özellik yoksullukla savaş veren Afrika ülkelerinde bulunan yardım faaliyetleri yürüten Türk vatandaşlarına büyük görevler düşmektedir. Nezaketi ve hoşgörüyü yüzlerde tebessümü eksik etmemek öncelikli olarak gereklidir. Gördüğümüz herkese sevgi ve samimiyeti hissettirmek önemlidir. Bir diğer konu dürüst olmak gerekiyor. Ticaret yaparken veya yardım çalışmalarında çok dikkatli olmak lazım. İnsanların yoksullukla savaşında onlara savaş cephesindeki ağır şartlardaki gibi yardımcı olmak lazım. Yol yordam göstermek aciliyet gereken öncelikli ihtiyacı karşılamak ve kalıcı yardımlar sunmak gerekiyor. Yoksullukla savaşan ülkelerin makus tarihini yenmesi ve kalkınması için öncelikle zengin ülkelerin Dünya kaynaklarının adil ve eşit şekilde bölüşülmesi şart. Yaşanabilir bir dünya için Adil bir gelir dağılımı gerekir. Yıllar önce Prof Dr Necmeddin Erbakan Tarafından temelleri atılan D8 İslam Birliği işlevini yerine getirirse D60 ile Kalkınma hamleleri ile Dünya'daki yoksullukla mücadele etmek daha kolay ve kalıcı olacaktır. Dünya'daki sorunun kaynağı belli çözüm de belli sadece D8 İslam Birliği uygulaması ile Bu sorun çözülür. Yoksullukla savaşan ülkeler birde sömürü ile mücadele etmek zorunda kalıyor. Yani sonuç olarak Yoksulların yüzünü güldürmek için Zenginlerin bu savaşta Yoksulların yanında yer alması şart. Yoksa bu savaş Yoksulların fakirlikle savaşı olmaktan çıkar Fakirlerin Zenginlerle savaşına dönerse Dünya yaşanması daha zor bir yer olur.
Ekleme Tarihi: 29 Haziran 2023 - Perşembe
İsmail Karakaş (Genel Yayın Yönetmeni)

Afrika'da Yoksullukla savaş devam ediyor

Bayramlar karşılıklı sevgi ve saygı bağlarını pekiştiren, dargınlıkları unutturup kardeşçe kucaklaştıran, milli birlik ve beraberliği, bir arada yaşama arzusunu kuvvetlendiren, müstesna günlerdir.

Kurban Bayramı bizlere; Hz. İbrahim ve Hz. İsmail’in sadakat ve teslimiyetini hatırlatır.

Bu ibadet bir yandan kişinin Allah’a yakınlaşması, diğer yandan dayanışma ve yardımlaşma bilincinin gelişmesini öngörür.
Bizler de Kurban ibadetinin manevî ikliminde bir gönül yüceliği yakalayıp Rabbimize yakınlık arayışında olmalıyız.

 

 

Biz de bu bayram uzun bir yola çıktık.

Gönüllere dokunmak ve emanetlerini teslim etmek üzere Avrupa Erbakan Vakfı kurban bağış organizasyonu kapsamında Tanzanya'daki din kardeşlerimizin yanına geldik.

Bayramı onlarla geçireceğiz.

Bu vesileyle  tüm İslam aleminin mübarek Kurban Bayramı’nı kutlar, hayırlara vesile olmasını dilerim.

Gelelim Afrika'da Yoksulların mücadelesine Daha önce de Afrika'da bulundum.
Afrika coğrafyasındaki insanları yakından gözlemledim.

Avrupa'daki Afrika kökenli insanlar ile Afrika'da yaşayan insanlar arasında hiçbir fark yok.

Ancak Afrika coğrafya olarak makus kaderini bir türlü yenemiyor.

Afrika üzerindeki sömürgeler ağlarını bir türlü atamıyor.

Madden ve Maneviyat olarak sömürgeler silsilesi geçiren Afrika ülkelerine giden beyaz adam yer altı ve yer üstü zenginliği sömürüsü yetmezmiş gibi Afrika'daki ruhları da zaptı rapt altına almış.

Alışılmış yada öğretilmiş çaresizlik içinde yoksulluk ile savaşta hep yenilmiş.

Geri bırakılmış bastırılıp dağıtılmış.

Toparlanması ise bağımsız olsalar bile kısa yada uzun zaman içinde bile mümkün değil.
Nerden tutup düzeltmeye baslasaniz elinizde kalır.

Afrika kıtasını geçmişte olduğu gibi şimdide sömürmeye istismar etmeye devam eden batılıların aksine sadece Türler gerçekten yardıma ve Dostluk için geliyorlar.

Bunu bizzat Afrikalı dostlarımız söylüyor.

Afrika'da hangi ülkeye giderseniz gidin Türkiye sevgisi ve Türk insanının fedakarlığı konuşuluyor.

"Tek taraflı ve samimiyet ile yardıma gelen sadece Türkler" Diyorlar.

"Türkler'den öğrenecek çok şeyler var." Diye ekliyorlar.

Sokakta Türk bayrağına ve Türk insanına müthiş bir sevgi,saygı var.

Bu sevgi ve saygı bazı batılıların hoşuna gitmese de Türkiye'nin gönül coğrafyasındaki bu ülkeler ile aradaki mesafeye inat ilerlemiş bir yakınlık var.

Afrika'da yada Dünya'daki her hangi bir ülkede herhangi bir amaçla bulunan bir Türk vatandaşının yaptığı her hareket Türkiye'nin hanesine yazılıyor.

Her Türk vatandaşı gerek yardım amacıyla gerekse ticari amaçla bulunsun gittiği ülkede Türkiye'nin bir temsilcisidir.

Onun için Yurtdışında özellikle atılacak her adıma dikkat edilmesi gerekir.

Özellik yoksullukla savaş veren Afrika ülkelerinde bulunan yardım faaliyetleri yürüten Türk vatandaşlarına büyük görevler düşmektedir.

Nezaketi ve hoşgörüyü yüzlerde tebessümü eksik etmemek öncelikli olarak gereklidir.
Gördüğümüz herkese sevgi ve samimiyeti hissettirmek önemlidir.

Bir diğer konu dürüst olmak gerekiyor.

Ticaret yaparken veya yardım çalışmalarında çok dikkatli olmak lazım.
İnsanların yoksullukla savaşında onlara savaş cephesindeki ağır şartlardaki gibi yardımcı olmak lazım.

Yol yordam göstermek aciliyet gereken öncelikli ihtiyacı karşılamak ve kalıcı yardımlar sunmak gerekiyor.

Yoksullukla savaşan ülkelerin makus tarihini yenmesi ve kalkınması için öncelikle zengin ülkelerin Dünya kaynaklarının adil ve eşit şekilde bölüşülmesi şart.

Yaşanabilir bir dünya için Adil bir gelir dağılımı gerekir.

Yıllar önce Prof Dr Necmeddin Erbakan Tarafından temelleri atılan D8 İslam Birliği işlevini yerine getirirse D60 ile Kalkınma hamleleri ile Dünya'daki yoksullukla mücadele etmek daha kolay ve kalıcı olacaktır.

Dünya'daki sorunun kaynağı belli çözüm de belli sadece D8 İslam Birliği uygulaması ile Bu sorun çözülür.

Yoksullukla savaşan ülkeler birde sömürü ile mücadele etmek zorunda kalıyor.

Yani sonuç olarak Yoksulların yüzünü güldürmek için Zenginlerin bu savaşta Yoksulların yanında yer alması şart.

Yoksa bu savaş Yoksulların fakirlikle savaşı olmaktan çıkar Fakirlerin Zenginlerle savaşına dönerse Dünya yaşanması daha zor bir yer olur.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishpress.co.uk sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.