Dr.Fazıl Küçük, Prof. Dr. Necmettin Erbakan,Rauf Raif Denktaş'a Vefasızlık yapılmasın. Kıbrıs'ı bugüne bakarak değelendirmek yanlış olur Kıbrıs'ı değerlendirirken 1571 yılına bakmak gerekir. Kıbrıs'ı düşünürşken 1571 tarihini bugünden bağımsız düşünemeyiz. Şüphesiz Kıbrıs'ın ilk Fatihi Lala Mustafa Paşa'dır,ama nedense pek bilinmez adı fazla geçmez. 1570 yılında Venedikliler’in elindeki Kıbrıs adasının Rum halktan gelen yardım talebi üzerine Kıbrıs'a sefere yapılması gündeme geldiğinde Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa’nın karşı çıkmasına rağmen Kıbrıs seferini destekledi. Piyale Paşa komutasındaki donanma ile birlikte komutasındaki yaya 60.000 kişiden oluşan Osmanlı Ordusunu, 2 Temmuz 1570'de Limasol'a çıkardı. 15 Eylül 1570 tarihinde Lala Mustafa Paşa, tören ile Lefkoşa şehrine girdi. 15 Eylül 1571’de adadan ayrıldı ve İstanbul'a döndü. 1571 yılında Osmanlılar adayı fethetmişler ve 1878 yılında, Britanya ile Osmanlı İmparatorluğu arasında yapılan bir savunma anlaşması uyarınca adayı Britanya’ya kiralayana kadar yönetmişlerdir. Kıbrıs ada tarihi süreçte sürekli dünya gündemindedir, 1571'den 1878'e ve 1955'teki Taksim isteğinde bulunan Türkler ile enosis isteyen Rumlar birbirleri ile çatışmaya başladığı güne kadar sürekli askeri ve siyasi olarak hareket halinde olmuştur 1974 Kıbrıs barış hareketi ile ise Kıbrıs'ın kaderi yeniden şekillenmiştir. Ancak Kıbrıs'ın Tarihinde Kıbrıs'ın ilk Fatihi Lala Mustafa Paşa'dan son Kıbrıs Fatihi Prof.Dr.Necmeddin Erbakan'a kadar geçen isimler arasında benzeri vefasızlık Prof.Dr.Necmeddin Erbakan'a yapılmıştır. Kıbrıs'a yaptığım ziyaretlerde ve Kıbrıs'ın yakın tarihini araştırdığımda arşivlerinde ve anıtlarında Rum ve Türk tarafının tarihi kronolojisinde Barış Harekatını başlatan yöneten ve hatta tıpkı Lala Mustafa paşaya karşı çıkan Sokullu paşa gibi Bülent Ecevit'in Kıbrıs'ın karşı çıkmasına rağmen tamamının alınmasından yana olan Prof.Dr.Necmeddin Erbakan'ın isminin yer almaması ve gizlenmesi vefasızlığına artık son vermek gerekir. Bu günlerde Kıbrıs'ın bağımszilik fırsatı doğmuştur bir yandan dost ve müttefik diye bilinen ülkelerin Kıbrıs'ın tanınması çalışmalarını yaparken diğer taraftanda önemli isimlere ahde vefa örneği olarak onların Kıbrıs misyonlarını yaşatmak isimlerini anmaktanda geri durmamak gerekiyor. Dr.Fazıl Küçük, Prof. Dr. Necmettin Erbakan,Rauf Raif Denktaş'ın mücadelesini görmezden gelmek Katliamları unutmak şehitleri unutmak Vefasızlıktır. MSP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Necmettin Erbakan Barış Harekatı'nı yapan Türk Ordusu'nun Genelkurmay Başkanı Semih Sancar'a MSP Milletvekillerinin bir aylık maaşlarının çekini takdir ve tebrik hisleriyle takdim ederken. Tarih 13 Eylül 1974. Başbakan Bülent Ecevit, görüşmelerde bulunmak için İngiltere'de olduğu bir anda, Yunan destekli ENOSİS'çi Rumların saldırıları dayanılmaz boyutlara gelmişti. O sırada "Ayşe tatile çıksın" parolasıyla Türk ordusu tarihi bir harekat emri aldı. 20 Temmuz 1974 tarihinde ordumuz asılmaz denilen Beşparmak Dağları'nı kısa sürede aşarak başarılı bir harekâtla Müslümanları zulümden kurtarıp, adada huzur ve barışı tesis etti. Kıbrıs 1571 yılında 60.000'lik güç ile Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethedilmiştir. Önceki Latin elitleri yıkılmış, Yeniçeriler'in adaya yerleşmeleri ile Antik Çağ'dan beri ilk kayda değer nüfus değişimi yapılmıştır. Osmanlılar Kıbrıs'ta feodal sistemi kaldırıp millet sistemini tatbik etmiştir. Bu sistem altında Gayrimüslimler kendi dini yetkilileri tarafından yönetilmiştir. Latin egemenliğndeki dönemin aksine, Kıbrıs Kilisesi Kıbrıs Rumlarının başı olarak tayin edilmiş, Hıristiyan Rum Kıbrıslılar ve Osmanlı yönetimi arasında aracı olarak faaliyet göstermiştir. Bu hal, Kıbrıs Kilisesi'nin Roma Katolik Kilisesi'nin devamlı tecavüzünden kurtulmasına vesile olmuştur. 1878 yılında Osmanlı'dan 'Ruslara karşı yardım' vaadiyle yıllık yaklaşık 92.000 altın karşılığında ada Birleşik Krallık tarafından kiralanmıştır. Daha sonra 1914 yılında, İ. Dünya Savaşı vesilesiyle Birleşik Krallık tarafından ilhak edilmiştir. 1974 Barış Harekatından sonra BM gözetiminde devam eden görüşmelerde artık sonuna gelindi. Rumların yaptığı katlıyamlara rağmen o günleri unutanlar tarafından desteklenen iki tarafın birleşmesi çabalarıda son bulmuş oldu. Kıbrıs görüşmelerinin başarısızlığa uğramasının ardından Washington’da temaslarda bulunan KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu , bundan böyle federasyon değil, konfederasyon temelinde bir müzakereyi kabul edebileceklerini belirterek “Artık KKTC’ye uluslararası tanıma için uğraşabiliriz. İkinci seçenek ise özerk bir cumhuriyet, Fransa-Monaco modeli gibi” dedi. Rumların Akdeniz'de petrol arama faaliyetleri hakkında da konuşan Ertuğruloğlu, uzun yıllardır KKTC'ye ambargolarla uluslararası soygun yaptıklarını belirterek buna izin vermeyeceklerini gerekirse vurabilceklerini söyledi.