Ayasofya üzerinden bir samimiyet testi
Ayasofya bu sefer esaretten kurtulmalı.
Türkiye eğer şu günlerde Ayasofya'yı ibadete açamaz ise bu fırsat kaçacaktır.
Ayasofya'nın Cami olduğu ve İstanbul'un fetih sembolü olduğunu Dünya'da bilmeyen yoktur.
Ayasofya bugün açılmayacaksa ne zaman açılacak?
Bu güne kadar Ayasofya üzerinden hep birileri tartışmalar yaptı Ayasofya'nın hakları ve Fatih Sultan Mehmed'in Vakfiyesi yok sayıldı.
Ayasofya üzerinden nemalananlar oldu bu nemalananların başında gelen Ayasofya müze işletmeciliği giriş ücretlerinden tutunda müze vasfından dolay müze çalışanı ve müdürlüğünü de yapanlar dahil olmak üzere maddi ve manevi olarak sömürüldü rant kapısı olarak görüldü.
İçerde ve dışarda Ayasofya üzerinden İstanbul'un fethi bile 570 yıl sonra tartışmaya açıldı. Artık bu suistimaller ve ihmaller ile beraber Ayasofya'ya vurulan zincirlerin kırılmasının zamanı geldi ve geçiyor.
Açık ve net ifade edecek olursak Ayasofya bugün açılmaz ise bir daha bu şansı elde edemeyecek belkide puslu havada bekleyenler bu girişiminde başarısız olması ile uzun bir süre bu bahsi kapatmaya çalışacaklar.
Ayasofya bugün açılmayacaksa ne zaman açılacak?
Ortada emsal dava kararları var kaldıki Ayasofya'nın ibadete açılması için her hangi bir dava konusu edilmesine veya bir makamdan izin alınmasına dahi gerek yoktur.
Çünki Ayasofya Camiden müzeye çevrilirken hiçbir makama sorulmadı hiçbir makamdan izin alınmadı oldu bittiye getirilerek uydurma sahte imzalarla tadilat yapılmak üzere kapatıldı içerisindeki İslami eserleri tahrip edildi yıkıldı.
Müze kararı yok hükmündedir buna rağmen aşağıdaki emsal bir karar göre zaten Cami olmasının önünde bir engel yok.
Danıştaydan 2 Temmuzda aksi bir karar verileceğine ihtimal vermiyorum ancak yinede bu kararın beklenmesi hatta dava günü o kararın yerinde izlenmesi 2 Temmuz öncesinde de ilgili makamlara istek ve taleplerin dilekçelerle veya telefonlarla iletilmesi Türkiye'de Ayasofya'nın açılmasını isteyen her müslümanın görevidir.
Buyurun samimiyet testine Şimdi Ayasofya müze müdürlüğünden başlamak üzere ilgili bakan ve yetkililere bir email atmak telefon açmak dilekçe yazmak Ayasofya'nın bizlerden beklediği vefadır, samimiyettir. Enazından bunu yapmak en demokrat hakkımızı aramak 2 Temmuz'da dava günü davayı yerinde takip etmek gerekir.
Ayasofya bu sefer esaretten kurtulmalı
Danıştay 10. Dairesi, 1934'te Bakanlar Kurulu kararıyla müze yapılan Ayasofya'nın, yeniden cami olması için açılan davada hükmünü 2 Temmuz'da verecek.
Ayasofya'nın yeniden Camiye dönüşmesine emsal olacak karar İstanbul'da bulunan aynı durumdaki Kariye Camii için Yargıtay tarafından geçen sene verilmişti.
Yargıtay'dan Ayasofya için emsal karar olarak verilen kararla İstanbul'daki Kariye camiisi de 74 yıl sonra ibadete açılıyor.
Danıştay, 1945’te Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye dönüştürülen İstanbul’daki Kariye Camii ile ilgili 2019 da tarihi bir karara imza attı. Karara göre, Cami asli fonksiyonu dışında kullanılamaz. Kariye’nin 74 yıl sonra yeniden cami olmasının önünü açan karar, sürekli tartışma konusu olan Ayasofya için de emsal olacak.
İstanbul'un fethinin ardından bir süre kilise olarak kullanılan Fatih'teki Kariye Camii, 1511 yılında camiye çevrildi. Ancak Kariye Camii'nin de arasında yer aldığı birçok cami ve mescit, Bakanlar Kurulu'nun 29 Ağustos 1945 tarihli kararıyla bakım ve onarım giderleri devlet bütçesinden ödenmek üzere Milli Eğitim Bakanlığı'na müze ve müze deposu olarak tahsis edildi. Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği kararın iptali istemiyle dava açtı.
Karar Ayasofya ve bir çok camiyi ilgilendiriyor
1945 yılındaki Bakanlar Kurulu kararı ile İstanbul'daki Fethiye Cami, Perizat Hatun Cami, Konya'daki Alaaddin Camii, Sahip Ata Cami, Ankara'daki Abdülkadiri İsfehanı Mescidi, Eskişehir'deki Alaaddin Cami, Gaziantep'teki Handaniye Cami, Nur Mehmet Paşa Cami'nin de aralarında bulunduğu bazı cami ve mescitler, müze ve müze deposuna dönüştürülmüştü.
Yine Fatih Sultan Mehmet Vakfı'na ait olan ve İstanbul'un fethinin sembolü olan Ayasofya da 1934 yılında müzeye dönüştürülmüştü. Danıştay'ın söz konusu kararının Ayasofya ile diğer müzelere de emsal teşkil edeceği ve bu kararla söz konusu yerlerin de ibadete açılmasının önünün açıldığı belirtiliyor.
DAİRE: MÜZE OLARAK KULLANILMASI HUKUKA UYGUN
Danıştay 10. Dairesi, Kariye Camii'nin müze olarak kullanılmasında hukuka aykırılık bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verdi. Dairenin, 12 Mart 2014 tarihli kararında, Kariye Müzesi'nin İstanbul'un tarihi alanlarının önemli parçalarından biri olduğu ve ortak miras olarak kabul edilen evrensel değerlere sahip olduğunu kaydederek davayı reddetti.
DOSYA YENİDEN İNCELENDİ
Davacının söz konusu kararı temyiz etmesi üzerine konu, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na taşındı. 26 Nisan 2017'de dosyayı görüşen Kurul, 10. Daire'nin verdiği kararı hukuk ve usule uygun bularak kararın onanmasına hükmetti. Davacı bu sefer de Bakanlar Kurulu kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek karar düzeltme talebinde bulundu. İdari Dava Daireleri Kurulu, davacının karar düzeltme istemini kabul ederek, daha önceki kararı kaldırdı ve temyiz istemini yeniden inceledi.
Kariye Camii
KARAR BU KEZ BOZULDU
İdari Dava Daireleri Kurulu, yeniden yapılan inceleme neticesinde Bakanlar Kurulu kararının hukuka aykırı olduğuna hükmederek, Danıştay 10. Dairesi'nin verdiği kararı bozdu. Karar, 5 karşı 6 üyenin oy çokluğuyla alındı. Kararda, Kariye Camii'nin Osmanlı döneminde özel hukuk hükümlerine göre vakfedildiği, mazbut Fatih Sultan Mehmet Vakfı'na ait hayrat taşınmazlardan olduğuna dikkat çekildi. Hayrat taşınmazların, ibadethane, hastane ve aşhane gibi doğrudan hayır hizmetlerinin ifası için kurulmuş kamu mali niteliğinde olduğu, dolayasıyla bunlar hakkında özel mülkiyet hükümlerinin uygulanamayacağı belirtildi. Ayrıca hayrat taşınmazların, vakfın belirlediği kullanım şekli dışında bir kullanım amacına tahsis edilemeyeceği kaydedildi.
VAKIFLAR DEVLET KORUMASI ALTINDA OLMALI
Kararda, "taşınmazın ilelebet cami olarak kullanılması" yönündeki iradesini ve tahsisini ortadan kaldıracak şekilde alınan Bakanlar Kurulu kararının, daha yürürlüğe girmemiş bir kanuna atıfla ihdas edildiğine de dikkat çekildi. Hayrat vakıflarının, amaç dışı kullanımlara karşı üçüncü kişilerin yanında bizzat devlete karşı da korunduğu vurgulanan kararda, şöyle denildi:"Bu vakıfların devletin koruması altında olması, devletin istediği zaman ve istediği şekilde vakıf malları üzerinde tasarrufta bulunması anlamına gelmez. Devlet sadece vakıf mallarının amacı doğrultusunda kullanılmasını teminen, kendisine emanet edildiği varlık konumundadır. Bir düzenlemeyle bile hayrat vakıfların, başka bir amaca özgülenmesi hukuka aykırı olacaktır."
CAMİ OLMASI KANUNA AYKIRI DEĞİL
Bakanlar Kurulu kararı alınırken işlem tarihinde yürürlükte olan 2762 sayılı Vakıflar Kanunu'nun öngördüğü şartlara uyulmadığı belirtilirken, "Dava konusu Bakanlar Kurulu kararı, kanunda öngörülen şartlardan hiçbirisi gerçekleşmeden alınmış, gerekli şekil şartlarına da uyulmamıştır. Zira; Kariye Camii'nin cami olarak kullanılmasında kanuna ve kamu düzenine aykırılıktan söz edilemeyeceği gibi Bakanlar Kurulu kararına altlik oluşturulmak üzere Vakıflar Genel Müdürlüğü İdare Meclisi'nin herhangi bir teklifi bulunmamaktadır. Öte yandan yapılan tahsis, bir ibadethanenin depo ve müze olarak kullanılması amacına matuf olup, şartlar var olsa bile dava konusu işlemi maksat yönünden açıkça sakatlamaktadır. Belirtilen nedenlerle, dava konusu Bakanlar Kurulu kararı, yetki, şekil, sebep, maksat yönlerinden hukuka aykırıdır" denildi.
74 YIL SONRA YENİDEN
Dosya, yeniden bir karar verilmek üzere Danıştay 10. Dairesi'ne gönderildi. İdari yargıda en üst merci olan Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun kararı kesin ve bağlayıcı nitelikte. Bu kapsamda, 10. Daire de İdari Dava Daireleri Kurulu'nun kararı uyarınca yeniden bir hüküm kuracak. Böylece, 1945 yılında müzeye dönüştürülen Kariye Camii yeniden ibadete açılabilecek.
Gözler 2 Temmuzdaki bu davada olacak herkesin bu davayı yakından takip etmesi ve Ayasofyanın yeniden cami olması dileğiyle.
Ayasofya üzerinden bir samimiyet testi
Ayasofya üzerinden bir samimiyet testi
Ayasofya bu sefer esaretten kurtulmalı.
Türkiye eğer şu günlerde Ayasofya'yı ibadete açamaz ise bu fırsat kaçacaktır.
Ayasofya'nın Cami olduğu ve İstanbul'un fetih sembolü olduğunu Dünya'da bilmeyen yoktur.
Ayasofya bugün açılmayacaksa ne zaman açılacak?
Bu güne kadar Ayasofya üzerinden hep birileri tartışmalar yaptı Ayasofya'nın hakları ve Fatih Sultan Mehmed'in Vakfiyesi yok sayıldı.
Ayasofya üzerinden nemalananlar oldu bu nemalananların başında gelen Ayasofya müze işletmeciliği giriş ücretlerinden tutunda müze vasfından dolay müze çalışanı ve müdürlüğünü de yapanlar dahil olmak üzere maddi ve manevi olarak sömürüldü rant kapısı olarak görüldü.
İçerde ve dışarda Ayasofya üzerinden İstanbul'un fethi bile 570 yıl sonra tartışmaya açıldı. Artık bu suistimaller ve ihmaller ile beraber Ayasofya'ya vurulan zincirlerin kırılmasının zamanı geldi ve geçiyor.
Açık ve net ifade edecek olursak Ayasofya bugün açılmaz ise bir daha bu şansı elde edemeyecek belkide puslu havada bekleyenler bu girişiminde başarısız olması ile uzun bir süre bu bahsi kapatmaya çalışacaklar.
Ayasofya bugün açılmayacaksa ne zaman açılacak?
Ortada emsal dava kararları var kaldıki Ayasofya'nın ibadete açılması için her hangi bir dava konusu edilmesine veya bir makamdan izin alınmasına dahi gerek yoktur.
Çünki Ayasofya Camiden müzeye çevrilirken hiçbir makama sorulmadı hiçbir makamdan izin alınmadı oldu bittiye getirilerek uydurma sahte imzalarla tadilat yapılmak üzere kapatıldı içerisindeki İslami eserleri tahrip edildi yıkıldı.
Müze kararı yok hükmündedir buna rağmen aşağıdaki emsal bir karar göre zaten Cami olmasının önünde bir engel yok.
Danıştaydan 2 Temmuzda aksi bir karar verileceğine ihtimal vermiyorum ancak yinede bu kararın beklenmesi hatta dava günü o kararın yerinde izlenmesi 2 Temmuz öncesinde de ilgili makamlara istek ve taleplerin dilekçelerle veya telefonlarla iletilmesi Türkiye'de Ayasofya'nın açılmasını isteyen her müslümanın görevidir.
Buyurun samimiyet testine Şimdi Ayasofya müze müdürlüğünden başlamak üzere ilgili bakan ve yetkililere bir email atmak telefon açmak dilekçe yazmak Ayasofya'nın bizlerden beklediği vefadır, samimiyettir. Enazından bunu yapmak en demokrat hakkımızı aramak 2 Temmuz'da dava günü davayı yerinde takip etmek gerekir.
Ayasofya bu sefer esaretten kurtulmalı
Danıştay 10. Dairesi, 1934'te Bakanlar Kurulu kararıyla müze yapılan Ayasofya'nın, yeniden cami olması için açılan davada hükmünü 2 Temmuz'da verecek.
Ayasofya'nın yeniden Camiye dönüşmesine emsal olacak karar İstanbul'da bulunan aynı durumdaki Kariye Camii için Yargıtay tarafından geçen sene verilmişti.
Yargıtay'dan Ayasofya için emsal karar olarak verilen kararla İstanbul'daki Kariye camiisi de 74 yıl sonra ibadete açılıyor.
Danıştay, 1945’te Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye dönüştürülen İstanbul’daki Kariye Camii ile ilgili 2019 da tarihi bir karara imza attı. Karara göre, Cami asli fonksiyonu dışında kullanılamaz. Kariye’nin 74 yıl sonra yeniden cami olmasının önünü açan karar, sürekli tartışma konusu olan Ayasofya için de emsal olacak.
İstanbul'un fethinin ardından bir süre kilise olarak kullanılan Fatih'teki Kariye Camii, 1511 yılında camiye çevrildi. Ancak Kariye Camii'nin de arasında yer aldığı birçok cami ve mescit, Bakanlar Kurulu'nun 29 Ağustos 1945 tarihli kararıyla bakım ve onarım giderleri devlet bütçesinden ödenmek üzere Milli Eğitim Bakanlığı'na müze ve müze deposu olarak tahsis edildi. Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği kararın iptali istemiyle dava açtı.
Karar Ayasofya ve bir çok camiyi ilgilendiriyor
1945 yılındaki Bakanlar Kurulu kararı ile İstanbul'daki Fethiye Cami, Perizat Hatun Cami, Konya'daki Alaaddin Camii, Sahip Ata Cami, Ankara'daki Abdülkadiri İsfehanı Mescidi, Eskişehir'deki Alaaddin Cami, Gaziantep'teki Handaniye Cami, Nur Mehmet Paşa Cami'nin de aralarında bulunduğu bazı cami ve mescitler, müze ve müze deposuna dönüştürülmüştü.
Yine Fatih Sultan Mehmet Vakfı'na ait olan ve İstanbul'un fethinin sembolü olan Ayasofya da 1934 yılında müzeye dönüştürülmüştü. Danıştay'ın söz konusu kararının Ayasofya ile diğer müzelere de emsal teşkil edeceği ve bu kararla söz konusu yerlerin de ibadete açılmasının önünün açıldığı belirtiliyor.
DAİRE: MÜZE OLARAK KULLANILMASI HUKUKA UYGUN
Danıştay 10. Dairesi, Kariye Camii'nin müze olarak kullanılmasında hukuka aykırılık bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verdi. Dairenin, 12 Mart 2014 tarihli kararında, Kariye Müzesi'nin İstanbul'un tarihi alanlarının önemli parçalarından biri olduğu ve ortak miras olarak kabul edilen evrensel değerlere sahip olduğunu kaydederek davayı reddetti.
DOSYA YENİDEN İNCELENDİ
Davacının söz konusu kararı temyiz etmesi üzerine konu, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na taşındı. 26 Nisan 2017'de dosyayı görüşen Kurul, 10. Daire'nin verdiği kararı hukuk ve usule uygun bularak kararın onanmasına hükmetti. Davacı bu sefer de Bakanlar Kurulu kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek karar düzeltme talebinde bulundu. İdari Dava Daireleri Kurulu, davacının karar düzeltme istemini kabul ederek, daha önceki kararı kaldırdı ve temyiz istemini yeniden inceledi.
Kariye Camii
KARAR BU KEZ BOZULDU
İdari Dava Daireleri Kurulu, yeniden yapılan inceleme neticesinde Bakanlar Kurulu kararının hukuka aykırı olduğuna hükmederek, Danıştay 10. Dairesi'nin verdiği kararı bozdu. Karar, 5 karşı 6 üyenin oy çokluğuyla alındı. Kararda, Kariye Camii'nin Osmanlı döneminde özel hukuk hükümlerine göre vakfedildiği, mazbut Fatih Sultan Mehmet Vakfı'na ait hayrat taşınmazlardan olduğuna dikkat çekildi. Hayrat taşınmazların, ibadethane, hastane ve aşhane gibi doğrudan hayır hizmetlerinin ifası için kurulmuş kamu mali niteliğinde olduğu, dolayasıyla bunlar hakkında özel mülkiyet hükümlerinin uygulanamayacağı belirtildi. Ayrıca hayrat taşınmazların, vakfın belirlediği kullanım şekli dışında bir kullanım amacına tahsis edilemeyeceği kaydedildi.
VAKIFLAR DEVLET KORUMASI ALTINDA OLMALI
Kararda, "taşınmazın ilelebet cami olarak kullanılması" yönündeki iradesini ve tahsisini ortadan kaldıracak şekilde alınan Bakanlar Kurulu kararının, daha yürürlüğe girmemiş bir kanuna atıfla ihdas edildiğine de dikkat çekildi. Hayrat vakıflarının, amaç dışı kullanımlara karşı üçüncü kişilerin yanında bizzat devlete karşı da korunduğu vurgulanan kararda, şöyle denildi:"Bu vakıfların devletin koruması altında olması, devletin istediği zaman ve istediği şekilde vakıf malları üzerinde tasarrufta bulunması anlamına gelmez. Devlet sadece vakıf mallarının amacı doğrultusunda kullanılmasını teminen, kendisine emanet edildiği varlık konumundadır. Bir düzenlemeyle bile hayrat vakıfların, başka bir amaca özgülenmesi hukuka aykırı olacaktır."
CAMİ OLMASI KANUNA AYKIRI DEĞİL
Bakanlar Kurulu kararı alınırken işlem tarihinde yürürlükte olan 2762 sayılı Vakıflar Kanunu'nun öngördüğü şartlara uyulmadığı belirtilirken, "Dava konusu Bakanlar Kurulu kararı, kanunda öngörülen şartlardan hiçbirisi gerçekleşmeden alınmış, gerekli şekil şartlarına da uyulmamıştır. Zira; Kariye Camii'nin cami olarak kullanılmasında kanuna ve kamu düzenine aykırılıktan söz edilemeyeceği gibi Bakanlar Kurulu kararına altlik oluşturulmak üzere Vakıflar Genel Müdürlüğü İdare Meclisi'nin herhangi bir teklifi bulunmamaktadır. Öte yandan yapılan tahsis, bir ibadethanenin depo ve müze olarak kullanılması amacına matuf olup, şartlar var olsa bile dava konusu işlemi maksat yönünden açıkça sakatlamaktadır. Belirtilen nedenlerle, dava konusu Bakanlar Kurulu kararı, yetki, şekil, sebep, maksat yönlerinden hukuka aykırıdır" denildi.
74 YIL SONRA YENİDEN
Dosya, yeniden bir karar verilmek üzere Danıştay 10. Dairesi'ne gönderildi. İdari yargıda en üst merci olan Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun kararı kesin ve bağlayıcı nitelikte. Bu kapsamda, 10. Daire de İdari Dava Daireleri Kurulu'nun kararı uyarınca yeniden bir hüküm kuracak. Böylece, 1945 yılında müzeye dönüştürülen Kariye Camii yeniden ibadete açılabilecek.
Gözler 2 Temmuzdaki bu davada olacak herkesin bu davayı yakından takip etmesi ve Ayasofyanın yeniden cami olması dileğiyle.
Ekleme
Tarihi: 14 Haziran 2020 - Pazar
Ayasofya üzerinden bir samimiyet testi
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.