Aklınız sizinle oyun oynuyor, etrafınızdaki olaylar üzerine algıladıklarınız aslında beyninizin yada algılarınızın size söylediği koca bir yalan. Evet yanlış okumadınız! Bu yazıda okuduklarınız göz yanılgısı değildir, ancak hayatta algıladıklarınız algı ve beyin yanılsamaları olabilir. 11 dalda ödül alan Akıl oyunları (A Beautiful Mind), Nobel ödüllü Amerikalı matematikçi John Nash'in gerçek hayat hikâyesini anlatan, yönetmenliğini Ron Howard'ın yaptığı 2001 yapımı biyografik dram filmini izlemişsinizdir. A Beautiful Mind filminden Nash, öğrencilik yıllarından itibaren hayaller görmeye başlar. Mezuniyetinden sonra, zamanla paranoid şizofreni olur; fakat hasta olduğunun farkına varamaz. Bir konferans sırasında aniden bir psikiyatristin karşısına çıkması ile olaylar zinciri değişir. Hastaneye yatar ve bu nedenle akademik çalışmalarından uzaklaşır. Hastalığı kendi çocuğuna zarar vermesine neden olacak noktaya gelince eşi yeniden hastaneye gitmesi gerektiğini düşünür. Uzun süre hasta olduğunu kabul edemese de sürekli gördüğü kız çocuğunun hiç büyümediğini fark eder. Bu durum onun hastalığını kabul etmesini sağlar. Nash, yaşadığı hayali gerçekleri görmezden gelerek onlarla yaşamaya çalışacaktır. Gördüğü tedaviler etkili olmasa da eşi ve eski iş arkadaşlarının desteğiyle her şeye yeniden başlar. Kendi akıl hastalığını yine kendi aklı ile dizginleyerek akademik çalışmalarına yeniden hız verir. Tekrar üniversitede ders vermeye başlar. Sonunda gösterdiği sıradışı mücadeleyle şizofreni ile birlikte yaşamına devam eder. Ve tarih bu müthiş dehaya, akıl hastalığını yine aklıyla yenerek hayatının geri kalanını bilime adamasından ve hastalığının başlamasından evvel yaptığı buluşlardan dolayı Nobel Ekonomi Ödülünü armağan eder. Algı yönlendirmesi,Telegram “zihin kontrolü ve yönlendirmesi" Filmin özeti bu şekilde izlemeyenlerin izlemesini tavsiye ederim. Ancak bu filimdeki kurgunun biraz daha dışına çıkarsak insanları etkileyen algılarını değiştiren onları yönlendiren, birtakım etkenler vardır. Şimdi sizi bu detaylarda yormadan kısaca açıklamaya çalışayım. Herhangi bir konuda yazılmış kitabı yada bir filmi izleyen farklı kişilerin aldığı algılar farklılık gösterebilir. İnsanların algılarını değiştiren,etkilyen etkenler olabilir geliştirilmiş yöntemlerle toplumları yönlendirmekte mümkün olabilir asıl dikkat çekmek istediğim konu bu değil! Hiçbir etki altında kalmadan karar alabiliyormuyuz buna bakmalıyız. Algılarımızı etkileyen dolayısı ile hayata bakış açısını ve tüm hayatı etkileyen algılardır. Algı kirlenmesi ve Duru algı (Duru görü) bu iki kavram üzerinde biraz duralım Algıları olumlu yada olumsuz etkileyen engeller farkedilirse, algılar düzelir. Fazla kafa karışıklığına gerek yok, aklımızı ve algılarımızı başka akıllara emanet etmeden olayları çok iyi karşılaştırmalı doğru ve gerçek algılarımızı devreye sokmalıyız. Medya,tv,internet algılarına dikkat etmeliyiz. Olaylara farklı bakış açıları ile değerlendirirken hiçbirşeyden etkilenmeden kendi algılarımıza ve aklıma güvenmeliyiz.