Normal de etrafımda olup biten olaylara duyarsız kalmayıp, beni ilgilendiren ya da uzmanlık alanımla ilgili bir olay görünce dayanamayıp müdahale etmeyi kendime bir borç bilenlerdenim. İşin içinde bir de yazma aşkı varsa bütün olayları daha bir dikkatle inceleyip, ilgilenmek sanki üzerime daha da bir farz oluyor.
Geçen hafta çocuğu okuldan almaya gittim. Dışarıda beklerken benimle birlikte birkaç anne daha vardı. Neyse bir tanesinin çocuğu çıktı ve heyecanla annesine doğru koştu. Arkasından öğretmeni geldi tabi. İlk günler olduğu için haliyle biz anne babalar öğretmenlerin ağzından çıkacak her kelimeye dikkat kesiliyoruz. Bugün gayet iyiydik annesi dedi öğretmeni. Anne sordu çocuğuna kıyafetini neden değiştirdin ne oldu? Belli ki bir kaygısı vardı. Öğretmen de gayet normal bir şekilde annesi azıcık kaçırdı, biz de değiştirdik, dedi. Allah işte burada başladı film; anne çocuğuna öyle bir sert çıkış yaptı ki; nasıl yani kızım, neden altına kaçırdın, neden öğretmenine söylemedin vs. ben duramadım tabi hemen anneye nazikçe anlatmaya başladım: Okulun ilk günlerinde normal bir durum olduğunu. Aynı şekilde öğretmen devreye girdi ve normal bir durum olduğunu anlattı. Ama çabalarımız boşuna, anne hız kesmeden devam etti; Hayır efendim normal değil, 4 yaşına geldi artık altına falan kaçıramaz…
Şimdi bu olayın o kadar konuşulacak yönü var ki; Annenin çocuğunu başkalarının yanında rencide edecek şekilde yaklaşımına mı, etrafından gelen uyarılara kulağını kapatıp hatalı davranışı sürdürmesine mi, daha yeni yanından ayrılan yavrucağın, oyuna dalıp ya da kaygılanıp tepkisel bir davranış sergilediğini anlamayacak kadar katı duruşuna mı dem vuralım… Hepsi de başlı başına üzerine sayfalarca yazı yazılacak konular. Ama ben bu hafta çocuklarda tuvalet eğitimini anlatacağım. Bu olaydan yola çıktım.
Çünkü,çocukların tuvalet eğitimi sırasında aşırı baskıcı ve otoriter bir ebeveyn tutumu gelecekteki çoğu davranışının şekillendirecek derecede etkilidir diyerek sözlerimi devam ettirmek istiyorum.
Peki, çocuklarımızın tuvalet eğitimine ne zaman başlamalıyız? Tuvalet alışkanlığının kazanılması, altını ıslatma veya altına dışkısını kaçırma gibi davranışlarda genetik faktörlerin rolü nedir? Kısaca ve dilim döndüğünce anlatmak isterim.
Genel olarak normal gelişim gösteren çocuklarda 18.aydan itibaren(18-24 ay) çocuğun hazır bulunuşluluğunu da göz önünde bulundurarak tuvalet eğitimine başlanabilir. Hep diyoruz ya çocuklar için hayat oyundan ibarettir. O nedenle tuvalet eğitimini de oyun yoluyla vermek en etkili yöntemlerdendir. (Oyuncak bebeklerle başlayabilirsiniz işe)Dikkat edilmesi gereken diğer bir ayrıntı da çocuklara tuvalet eğitimine başladığımızda gece ve gündüz kesinlikle bez bağlamamamız gerektiği. Bu nedenle çocuğunuz hazır değilse, siz sabırlı olmaya ve katı, suçlayıcı tavırlardan uzak durmaya hazır değilseniz lütfen acele etmeyiniz. Komşunun kızı öğrenmiş, filancanın oğlu öğrenmiş, bunlar sizi yanıltmasın. Çünkü tuvalet eğitimi tamamen bireye özgü bir durum ve gerçekten önemli bir o kadar da zor bir süreçtir. Hem siz hem de çocuğunuzun hazır olmasını bekleyin. Başka çocuklarla kıyaslar veya yarışa girerseniz o zaman elinizde kalacak olan tek şey bolca hüsran ve yaralanmış ruhlar olacaktır.
*‘’Tuvalet eğitimine başlarken çocuğun mesane kontrolünün yeterince gelişmiş olmasının yanı sıra bedensel ve zihinsel gelişimi açısından da hazır olması önemlidir. Tuvalet eğitimi için genellikle sağlıklı çocuklar 18-24 aylar arasında fiziksel olarak hazır hale gelebilmektedir. Tuvalet eğitimi alışkanlığı, belirli bir olgunluk sonucu oluşur ve bu beceriye ulaşma hızı çocuktan çocuğa değişkenlik gösterir. Yeterli zihinsel ve bedensel gelişim olmadan, bu alışkanlık gerçekleşemez (Yavuzer, 2005)’’
Çünkü sabırla, özveriyle vereceğimiz tuvalet eğitimin yanı sıra, anne ve babanın genetik yatkınlıkları ve geçmiş hikâyeleri de önemli. Yani ebeveynlerden birisinde tuvalet alışkanlığını geç kazanma, altını ıslatma, altına dışkısını kaçırma gibi hikayeler varsa çocuğunuzdan beklentinizi buna göre şekillendirin, çevrenin yorum ve beklentilerine göre değil. Yine kız çocuklarının erkek çocuklarına kıyasla daha erken tuvalet eğitimine cevap verdiğini de belirtmek isterim.
Çocuğunuzun kasları tam olarak gelişmiş, hazır bulunuşluk düzeyi yeterli duruma gelmişse o zaman zaten anlarız ve çabucak zorlanmadan çocuğumuzun tuvalet alışkanlığı kazandığını görürüz. İyi birer gözlemci olmak önemli burada. Çocuğumuzun hazır olduğunu nasıl anlamalıyız?
Tuvalet eğitimine başlayabilmemiz için çocukların bazı davranışları bize ipucu niteliğindedir.
**‘’Bu ipuçları genellikle 18 ay civarında görülmektedir (Özmert, 2006). Tuvalet eğitimi sürecinde çocuğa sadece külot giydirilerek devamlı tuvaleti hatırlatılmalı ve çocuk altını kirlettiği için azarlanmamalıdır. İki hafta sonunda oturağı kabullenmemişse ve hiçbir gelişme yoksa tuvalet eğitimini kazanması için daha erken olduğu düşünülebilir (İzgi, 2012). Çocuklar 24 aylık olduğunda genellikle tuvalet eğitimine başlamak için yeterli olgunluğa ulaştığı düşünülebilir. Çocuklar genellikle ikinci yaş sonunda dışkılarını, üçüncü yaş sonunda idrarını tutmayı öğrenirler. Ancak dört beş yaşına gelinceye kadar gündüzleri, sıklıkla da geceleri altını ıslatabilirler. Öncelikle anne babalar bu çocuklara karşı anlayışlı olmalı, onları azarlama, suçlama, cezalandırma, gibi davranışlardan kaçınmalıdır. Aksi takdirde çocukta, idrarını tutma, kirli tuvaletleri kullanmama, sadece beze idrar yapma konusunda ısrar etme, idrar kaçırmalar sonrasında panik ataklar, hıçkırık ve öfke nöbetleri görülür ve uzayan tuvalet sorunu sonucunda çocuğun ve ailenin işlev düzeyi bozulabilir (Küçük, 2010).’’
Tuvalet eğitimini verirken çocuğu sık sık tuvalete götürmek, sabırla ve sevgiyle yaklaşmak, ceza ve baskıdan uzak durmak önemli. Çocuğu ödüllendirmek de yine iyi sonuç verebilecek yöntemlerden. İlkbahar ve yaz ayları tuvalet eğitimine başlamak için uygun zamanlar diyebiliriz.
Sevgili ebeveynler; güzel bir alışkanlığı kazandırmak isterken kötü sonuçlarla karşılaşmamak için; Doğru zamanı ve çocuğun hazır olma durumunu iyi analiz etmek, zorlamadan bağırıp kızmadan yaklaşabilmek çok değerli.
Yani özetle; sabır, sabır, sabır, sevgi, sevgi, sevgi…
Bütün ebeveynlere bu zorlu süreçte kolaylıklar diliyorum, minik yürekli yavrucakların gözlerinden öpüyorum. Sağlıklı güzel yarınlarınız olsun efendim.
()(*)‘’Hacettepe Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Eğitim Araştırmaları Dergisi Aralık-2015, Cilt 1, Sayı 1 http://dergipark.ulakbim.gov.tr/huner;1-4 Yaş Arası Çocuğa Sahip Annelerin Tuvalet Eğitimi Kazandırma Konusunda Tutum ve Görüşlerinin İncelenmesi1 Emine YILMAZ BOLAT’’