scale up vize
Remzi Dursunkaya
Köşe Yazarı
Remzi Dursunkaya
 

İki Yüzlü Batı/çirkin diziler/yok olan örf

Çok uzak değildi daha 20.yüzyılın son çeyreği ve Batının gözleri kör,kulakları sağır,Dünyanın ise sessiz bir okadarda kendi içine kapandığı makus talihi. 1991/1995 : Srebrenista  Üzerinden 24 yıl geçti 2. Dünya savaşından sonra Avrupadaki en büyük katliam tam 8.372 Masum!!! Çocuk,yaşlı,kadın Dinlemeden Hunharca Dünyanın gözü önünde katledildiler. Evet ne tesadüftür değilmi,günümüzde büyük bedeller ödeyip,ucuz tesellilerle avutulduğumuz sahte insanların sahte şakşakları. Tarih 10Aralık 2019,yer İsveç/Stockholm konu Nobel Ödülü Ve İnsan hakları savunucuları,10 Aralık Dünya  İnsan Hakları gününde, Bosna Srebrenitsa soykırımını savunan Avusturyalı yazar Peter Handke'ye böyle manidar bir günde nobel ödülü verilmesi,sorarım size böyle bir Tarih sizce bir tesadüf olabilirmi. Neyseki günümüzde dinsizde olsa hala insan olabilen insanlarda var, Örneğin,Tepkinin Tavan yaptığı,ödülünde bir hiç olduğunu yüreğiyle Ispatlayan, Bosna soykırımını inkar eden,Peter Handke'ye Nobel Edebiyat Ödülü verilmesine tepki gösteren,İsveçli gazeteci Christina Doctare,1988 yılında Birleşmiş Milletler Barış Gücü sağlık ekibinde görev yaptığı için aldığı Nobel madalyasını iade edeceğini açıkladı.Keşke aynı tepkiyi geçen günlerde yüreğimizi kabartan ve Nobel Kimya ödülünü alan,sn.Aziz Sancar’da yapabilseydi !!  Bu Batı değilmi,topla tüfekle başaramadığını normelleşme formülü ile,çözülen bir millet haline getirdi bizi,bu Avrupa değilmi gençliği yok olmaya yüz tutmuş,bizi kriterle sığdırıp birliğine alacağım diye ödün üstüne ödün, yasa üstüne yasalara boğup,medeniyetin bittiği sözde insan haklarını savunarak bir toplumun değerlerini yok etmeye kılıç kuşanmış birleşke.Buradan yola çıkarak Özellikle şuna dikkat çekmek istiyorum, Farkındaysanız neredeyse herbir dizi, yada her  bir sinema filminde,yarışma proğramlarında,veya sosyal bir içeriğin içerisinde mutlaka bir takım toplumsal Aile yapısına uygun olmayan,ya bir eşcinsel sembolü,dahada ötesi bana göre dayatma ile meşrulaştırılmış ne Dine,ne Ahlaka,nede İslama uymayan eşcinsel evlilikleri,daha büyüme çağında olan çocukların çizgi karekterlerinin içinde yer alan,ya sübniminal bir figür,ya yasak bir aşk hikayesi,yada gençlik istismarları,ne yazıkki bu Batı değilmi kabul edilemez sendrumu dayatılmaya çalışılanlar,Türk toplum örf ve adetlerine uygun olmayan figürler,filmler ,diziler,bunlar değilmi yavaşca topluma empoze edilip alıştırlmaya çalışılan semboller,  Sözüm ona sorarım size Asil Türk Toplumu! Herşey paramı?Herşey şatafatmı?Herşey siyasetmi? ne zaman uyanacak,ne zaman çekirdek aileni bu soysuzların oyunlarından kurtaracak,ne zaman bunları evindeki televizyondan,yada elindeki telefonundan uzak tutacaksın.sorarım size ne zaman enaniyetten sıyrılıp,Maneviyatına yatırım yapacaksın,ne zaman suni,subniminal ve dayatmalardan sıyrılıp özüne dönecek,ve kesin hükümler koyan yaratıcının olmazsa olmazlarına sarılacaksın.
Ekleme Tarihi: 08 Şubat 2020 - Cumartesi
Remzi Dursunkaya

İki Yüzlü Batı/çirkin diziler/yok olan örf

Çok uzak değildi daha 20.yüzyılın son çeyreği ve Batının gözleri kör,kulakları sağır,Dünyanın ise sessiz bir okadarda kendi içine kapandığı makus talihi.
1991/1995 : Srebrenista  Üzerinden 24 yıl geçti 2. Dünya savaşından sonra Avrupadaki en büyük katliam tam 8.372 Masum!!! Çocuk,yaşlı,kadın Dinlemeden Hunharca Dünyanın gözü önünde katledildiler.

Evet ne tesadüftür değilmi,günümüzde büyük bedeller ödeyip,ucuz tesellilerle avutulduğumuz sahte insanların sahte şakşakları.

Tarih 10Aralık 2019,yer İsveç/Stockholm konu Nobel Ödülü Ve İnsan hakları savunucuları,10 Aralık Dünya  İnsan Hakları gününde, Bosna Srebrenitsa soykırımını savunan Avusturyalı yazar Peter Handke'ye böyle manidar bir günde nobel ödülü verilmesi,sorarım size böyle bir Tarih sizce bir tesadüf olabilirmi.

Neyseki günümüzde dinsizde olsa hala insan olabilen insanlarda var, Örneğin,Tepkinin Tavan yaptığı,ödülünde bir hiç olduğunu yüreğiyle Ispatlayan,
Bosna soykırımını inkar eden,Peter Handke'ye Nobel Edebiyat Ödülü verilmesine tepki gösteren,İsveçli gazeteci Christina Doctare,1988 yılında Birleşmiş Milletler Barış Gücü sağlık ekibinde görev yaptığı için aldığı Nobel madalyasını iade edeceğini açıkladı.Keşke aynı tepkiyi geçen günlerde yüreğimizi kabartan ve Nobel Kimya ödülünü alan,sn.Aziz Sancar’da yapabilseydi !! 

Bu Batı değilmi,topla tüfekle başaramadığını normelleşme formülü ile,çözülen bir millet haline getirdi bizi,bu Avrupa değilmi gençliği yok olmaya yüz tutmuş,bizi kriterle sığdırıp birliğine alacağım diye ödün üstüne ödün, yasa üstüne yasalara boğup,medeniyetin bittiği sözde insan haklarını savunarak bir toplumun değerlerini yok etmeye kılıç kuşanmış birleşke.Buradan yola çıkarak Özellikle şuna dikkat çekmek istiyorum, Farkındaysanız neredeyse herbir dizi, yada her  bir sinema filminde,yarışma proğramlarında,veya sosyal bir içeriğin içerisinde mutlaka bir takım toplumsal Aile yapısına uygun olmayan,ya bir eşcinsel sembolü,dahada ötesi bana göre dayatma ile meşrulaştırılmış ne Dine,ne Ahlaka,nede İslama uymayan eşcinsel evlilikleri,daha büyüme çağında olan çocukların çizgi karekterlerinin içinde yer alan,ya sübniminal bir figür,ya yasak bir aşk hikayesi,yada gençlik istismarları,ne yazıkki bu Batı değilmi kabul edilemez sendrumu dayatılmaya çalışılanlar,Türk toplum örf ve adetlerine uygun olmayan figürler,filmler ,diziler,bunlar değilmi yavaşca topluma empoze edilip alıştırlmaya çalışılan semboller,  Sözüm ona sorarım size Asil Türk Toplumu! Herşey paramı?Herşey şatafatmı?Herşey siyasetmi?

ne zaman uyanacak,ne zaman çekirdek aileni bu soysuzların oyunlarından kurtaracak,ne zaman bunları evindeki televizyondan,yada elindeki telefonundan uzak tutacaksın.sorarım size ne zaman enaniyetten sıyrılıp,Maneviyatına yatırım yapacaksın,ne zaman suni,subniminal ve dayatmalardan sıyrılıp özüne dönecek,ve kesin hükümler koyan yaratıcının olmazsa olmazlarına sarılacaksın.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishpress.co.uk sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.