Hollanda'nın Çirkin Tavrı

Önce Dışişleri Bakanımız Sayın Çavuşoğlunun uçağının Hollanda'ya inişine izin verilmemesi, ardından Aile Bakanımız Sayın Fatma Betül Hanımın önünün kesilmesi ve Başkonsolosluğa girişinin engellenmesi...
Bir bayan Bakana polislerin tehditler savurmaları, aracından zorla indirmeye kalkmaları, polis eşliğinde ülkeyi terk ettirerek Almanya'ya karayolu ile yollanması.
Ardından aynı gün olayı demokratik yollarla protesto eden gurbetçilerimizin üzerine köpekler ile birlikte barbarca saldırmaları.
Hollanda esasen bu yaptıklarıyla Avrupa'nın Nazivari Irkçı ve Faşist yüzünü bir kez daha ortaya koymuştur. Hollanda'nın daha önce Bosna'da göz yumduğu ve destek verdiği Sırpların Bosnalı Kardeşlerimizi katlettiği acı olaylar hafızalardan silinmemiş, silinmeyecektir. Bu yönüyle sicili kirli bir katil pozisyonundadır. 
Türkiye'nin Referanduma gittiği bu dönemde yaşanan bu olaylar elbette anlamlıdır. Türkiye'nin Başkanlık sistemine geçmesine, Sandıktan Evet çıkmasına neredeyse kesin gözle bakılıyor. Dolayısıyla bu neticenin Türkiye'yi daha güçlü kılacağı Avrupa'nın da malumu. Sindiremedikleri, kabul edemedikleri de bu olsa gerek. 
Hollanda'nın kabul edilemez Anti demokratik tavırlarının bir karşılığı olacaktır elbette. Türkiye güçlü bir ülkedir ve başta diplomatik adımlar olmak üzere tüm tepkilerini verecektir. Türkiye ve Dostları, bilhassa Türk ve İslam dunyası bu elim hadiseye sessiz kalmamalı, Meşru yollar ile tepkilerini en güçlü bir biçimde göstermeliler.