Ramazan'a Veda Ederken

Son Yılların en zor, uzun ve sıcak Ramazan'ını geride bırakıyoruz.
Nereden bakarsanız bakın, fiziki şartları göz ardı edemiyoruz. Dolayısıyla sıcaktan, susuzluktan, uzun saatlerden çok şikayet edenimiz oldu.
Lakin Ramazan'ın amacı neydi? 
Oruç niçin farz kılındı?
Allah bizi aç susuz bırakmakla ne Murad ediyor?
Allah'ın bundan ne çıkarı var?
Elbette Allah'ımızın bir çıkarı yok, olamaz. O bizden bir şey yapmamızı istediğinde bizim iyiliğimiz için ister. Bize faydası olduğu için buyurur, emreder.
Ramazan'ı uğurlarken, herbirimizde burukluk ve üzüntü var. Henüz bitmeden hasret sözleri dilimize dolanır her Ramazan. Ne kadar zorlanırsak zorlanalım, Ramazan'daki o hava, bereket, manevi atmosfer bizi kendisine çeker. 
Ramazan öyle bir mevsimdir ki, tabiri caizse heybemizi doldururuz. Manevi ufkumuz açılır. Gönlümüz genişler. Müslüman kardeşlerimize daha fazla yaklaşırız. Paylaşırız. Severiz birbirimizi. Fıtratımıza uygun hale geliriz. Fabrika ayarlarına döneriz. Aynı zamanda Müslüman olmayan İnsanlara karşı da sorumluluğumuz olduğunu hatırlarız. Onlara da açarız gönlümüzü, ellerimizi, Dua ederiz Allah ile buluşsunlar diye.
Mevla Subhanallahi ve Teala orucu Takva sahibi olalım, Sorumluluğumuzun farkına varalım diye orucu emrettiğini beyan ediyor Kur'an'da. 
Bu Ayda Kur'an'ın inmeye başlaması Ramazan'ın Mihenk noktasıdır. Vahiy öyle muhteşem bir şeydir ki, indiği Ay'ı Ayların Sultan'ı yapıyor. İndiği geceyi Bin aydan daha hayırlı kılıyor. Muhatap aldığı Zatı Alemlere Rahmet eyliyor.
Peki bizim gönlümüze girerse bu Vahiy, ne olur? O vakit bizler de Hakiki Mü'min olma yolunda, Rasûlullah (as)'ın izinde yol alırız. 
Mevla buna bizi muvaffak kılsın,
Mevla bizleri nice Ramazanlara kavuştursun.
Âmin 

Samet Akdemir