Renkli kişiliği ile tanınan Boris Johnson’ın yaptığı ve kamuoyunda tartışılan bir kaç davranışı, başbakanlığının sonunu getirdi. Baskılar sonucu istifa etmek zorunda kalan eski Başbakan,5 Eylül itibari ile koltuğunu Liz Truss’a devretti.
Kim bilir belki de Johnson’ın gitmesini isteyenler, yaşananları fazla büyüterek medya kanalıyla halk nezdinde itibarını zedelediler.
İngiltere tarihinin üçüncü kadın başbakanı olan Truss’ı önemli meseleler bekliyor. Bunların başında dünyadaki enerji krizi sonrası yükselen enerji faturaları geliyor. Bir diğeri ise yüksek enflasyon.
Rusya’nın Avrupa’ya sağladığı gaz akışını neredeyse durma noktasına getirmesi, bu ülkelerde tarihin en yüksek fiyatlara gelmesi ile sonuçlandı. Bir noktada Rusya’ya Ukrayna saldırıları sebebiyle ambargolar uygulayan Avrupa, esas ambargoyu kendisi görmüş oldu, tabiri caizse kendi bacaklarına sıkmış oldular.
Yeni Başbakan ilk konuşmasında bu konulara öncelik vereceğini belirterek, ciddi anlamda bütçeler ile hane halkları ve işletmelere yardım sözü verdi.
Dışişleri Bakanlığı tecrübesi olan Başbakan’ın uluslararası ilişkilerde zorlanmayacağını düşünüyorum.
Teşekkür konuşmasında bir şey dikkatimi çekti; Boris Johnson’a teşekkür ederken, Ukrayna’ya verdiği desteği övdü. Yeni Başbakan’ın yakın zamanda Ukrayna’da Zelenski’yi ziyaret etmesini bekleyebiliriz.