İngiltere’nin 70 yıl tahtta kalan Kraliçesi İkinci Elizabeth hayata gözlerini yumdu.
Yaklaşık bir yüzyıla tanıklık eden kraliçe, 96 yaşında hayata veda etti.
İngiltere 12 günlük yas ilan etti. Kolay değil, hayatlarının tamamında bir kraliçe tarafından yönetildiler. Özellikle istikrarsız bir durumda olan Avrupa’da böylesi bir istikrar onları memnun ediyordu.
Elbette Kraliyet ailesine ve bir anlamda monarşi olan bu yönetim şekline karşı olanlar da yok değil, sayıları az da olsa. Devasa servetleri ve gelirleri, özellikle kriz durumunda göze batıyordu.
Tabi halk genelde politika işe ilgilenmez burada genel olarak. Bir İngilize ‘yeni başbakanınız hayırlı olsun’ dedim, ‘pek ilgilenmiyorum, umrumda da değil’ dedi.
Kraliçenin ve kraliyet ailesinin yeri başkaydı illaki. Sembolik bir değeri var. Kraliçenin öldüğünü duyan onbinlerce insan, Londra’da naaşının bulunduğu saraya akın etti.
Ardında çalkantılarla dolu bir aile bıraktı; bir oğlu karıştığı iddia edilen olaylar nedeniyle davalık, bir torunu ise belki de Kral olamayacağını bildiği için Amerika’ya taşındı.
Şimdi İngiltereyi bir Kral yönetecek. Ve İngiliz milletler topluluğunu oluşturan 16 devleti.
Kral Charles’ın annesinden farklı bir yönetim anlayışında olacağını sanmıyorum. Zaten Kraliyet ailesinin görev tanımı çok klişe bir yapıda. Bir de güncel politika ile ilgilenmiyorlar, daha doğrusu çok müdahil olamıyorlar.
73 yaşındaki Kralımız bakalım İngiltere gemisini ve Büyük Britanya’yı nasıl yönetecek, göreceğiz.