Kudüs İslam'ındır, Öyle de Kalmalıdır
Kuvvetle muhtemel İsrail'in bir planı olarak Amerika'nın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımaya hazırlanması ve elçiliği bu şehre taşıma planı, başta İslam dünyası olmak üzere bütün dünyadan tepki çekti.
Kudüs her ne kadar bugün bir Filistin Davası olarak karşımızda dursa da, esasen bütün Müslümanların meselesi ve sorumluluğudur.
Kudüs eğer planlandığı gibi başkent olursa, bu İslam coğrafyası ve halklarının onuru için kara bir leke olacaktır. Sadece Türkiye'nin ve Filistin'in değil, tüm Müslüman devletlerin açıkça ve en üst perdeden tepkilerini ortaya koymaları şarttır.
Mescid-i Aksa Müslümanların ilk kıblesi, en kutsal sayılan üç mescidden biridir. Asil adı Aramice Beth makdeşa, İbranice Beth ha-mikdaş ve Arapça Beytülmakdis olup "mukaddes ev" demektir. İlk kurulusundan beri taşıdığı bu ad sonradan şehrin tamamını kapsamına almıştır.
Bugün Kâbe'ye çevresiyle birlikte Mescid-i Haram denildiği gibi Mescid-i Aksâ'ya da çevresiyle birlikte Harem-i Şerif denilmekte ve bununla eski Kudüs'teki kuzeyi 321, güneyi 283, doğusu 474 ve batisi 490 m. uzunlukta olan ve yer yer 30-40 m. yüksekliğe ulaşan surlarla çevrili bulunan, içinde Kubbetü's-Sahra'nın da yer aldığı kutsal mekan kastedilmektedir.