Her bayram sabahı erkekler namaza giderdi. Namazdan gelince büyükler kahvaltı etmezlerdi ve kurbanı kesmeye koyulurlardı. Kurban kesilince hemen biraz et pişirilir ve büyükler bu etle orucunu açardı. O zamanlar biz çocuktuk kahvaltımızı yapardık tabii. Şimdi büyükler olarak bizler kurban etiyle bayramın ilk gününe başlıyoruz. İlginçtir ki bayramlarda yediğimiz etlerin tadını başka hiçbir zaman alamıyoruz ve yediğimiz hiçbir et de kurban eti kadar lezzetli olmuyor. Kim bilir belki de aldığımız tat sadece etin değil de sevdiklerimizle birlikle kurban ibadetini yapabilmiş olmanın ta kendisidir. Kurban “kurbiyyet” yani Allah’a yakınlaşmaktır. Kurban, feda etmektir. Kurban, dünyanın dört bir köşesindeki mazlum ve yoksul insanlarla dayanışma ve yardımlaşmadır. Kurban paylaşmaktır, gönülleri fethetmektir. Kurban bayramı İslam Aleminin her yıl Hac ibadetini yerine getirdikleri vakittir. İnsanlığın bildiği en eski ibadetlerden biri olan Kurban’ın temelleri Âdem’e (a.s.) kadar uzanmaktadır. “Onlara, Âdem'in iki oğlunun haberini gerçek olarak oku: Hani her biri birer kurban takdim etmişlerdi de birinden kabul edilmiş, diğerinden ise kabul edilmemişti.” (el-Mâide 5/27) Yine Kurban ile ilgili en çok bilinen Hz. İbrahim ve oğlunu kurban etmesidir. Hz. İbrahim’in gördüğü rüya üzerine oğlunu kurban emrini yerine getirecekleri esnada kendisine ve oğluna göstermiş oldukları sabır, teslimiyet ve tevekkül için, “Ey İbrahim! Rüyayı gerçekleştirdin. Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız. Bu, gerçekten, çok açık bir imtihandır, diye seslendik.” denilerek bu imtihanı başardıkları bildirilir. Oğlunun yerine büyük bir kurbanlık verilir: “Biz, oğlunun yerine ona büyük bir kurban verdik.” (el-Sâffât, 103-107) (Bu kurbanlığın koç olduğu belirtilir).  Kur’ân-ı Kerîm’de her ümmete emredildiği bildirilen Kurban kesme çeşitleri üç tane olup bunlar: Hedy kurbanı (Hac’da kesilen kurbandır), Udhiye (Kurban bayramında kesilen kurbandır), Akîka (Yeni doğan çocuklar için kesilen kurbandır).  Kurban Bayramı her ne kadar yetişkinler için telaşlı geçse de çocuklar için heyecan dolu bir gündür. Onları sevindirmek, mutlu etmek çok kıymetli. Ancak Kurban Bayramı’nda dikkat edeceğimiz en önemli hususlardan biri de henüz soyut işlemleri kavrama yaşına gelmemiş olan çocuklara (12-13 yaşına kadar) özellikle 7 yaş ve altındaki çocuklara kurban konusunu anlayacakları şekilde anlatmak ve hayvan kesim anını göstermemek olmalı. Çünkü çocuklar hayvanın kesim anını gördüğünde manevi boyutunu anlayamayacağı gibi şiddet olarak da algılayabilir. Kurbanın bayramlaşmak, yakınlaşmak, paylaşmak olduğunu anlatarak kurban kesiminden sonra etlerin dağıtılması çocuklarla birlikte yapılabilir. Ailecek büyükler ziyaret edilerek, bayram hazırlıkları yapılarak, sevdiklerimizle bir araya gelinerek bayramlara dair güzel an’lar yaşanmalı. Zira hayatlarının sonraki süreçlerinde bayramlar, mutlulukla yad edecekleri hatıralarıyla birlikte çocuklarına aktaracakları çok önemli bir kültürel miraslardır. Bir dostumun Kurban Bayramı'na ait çocukluk anısını paylaşmak istiyorum. “İlkokul 4. Sınıftaydım. 6 kardeşiz. Babam o sene yurt dışındaydı. Ne kurban alacak durumumuz ne de kurbanı alabilsek bile kesecek kimsemiz vardı. Bayram gününü babamızdan ayrı geçirmek zaten çok zorken, bir de kurban kesen komşularımızı görünce de küçük kardeşim ağlamaya başladı. Biz de küçüktük, ama kardeşim ağlarken sanki hepimiz büyümüştük, onu teselli etmeye çalışıyorduk. Annem köşede çaresizce sessiz sessiz ağlarken bize belli etmemeye çalışıyordu. Ne kadar içten istemişsek kurban kesmeyi Yüce Rabbim sessiz haykırışımıza cevap vermişti sanki. Annemin yanına gelen dayım daha içeri girmeden kardeşimin ağlamasını duymuş ve gidip kurban almış getirdi ve hep birlikte kurbanımızı kestik. Hiç unutamadığımız bu hatıra, her kurban bayramında ailecek toplandığımızda buruk sevinçle anlattığımız çok güzel an’lardandır.” İnsanın yaşı kaç olursa olsun bayramlar her daim heyecan veriyor. Toplum olarak, aile olarak birleşme ve kucaklaşma zamanları olması münasebetiyle de ayrıca mutluluk veren bayramlarımız iyi ki var. Gelin bu bayram bütün mümin kardeşlerimizle kucaklaşalım, uzaklarda olan, ama yardıma muhtaç olan kardeşlerimizle de kurbanımızı paylaşalım. Küslüklerin, kavgaların, düşmanlıkların, zulümlerin ve dökülen kanların son bulması için elimizden ne geliyorsa yapalım (Bir tarafta masum insanlar katledilirken bayramı ne kadar sevinçle karşılarız orası malum). Sevdiklerini kaybeden ve sonrasında bayramın neşesini tam olarak hiç yaşayamayacak olan kardeşlerimize sabırlar diliyorum. Kurban kesmeyi nasip ederek biz aciz kullarını en yakınına alan Rabbimize binlerce kere şükürler olsun.  Bu kurban bayramına girerken hadi gelin önce ruhsal arınmayla kendimizden başlayalım. Bir iç hesaplaşma yapalım, kimleri üzdük, kimleri kırdık, kimlerin hakkına girdik? Helalleşip affedip yüklerimizi hafifletelim, arınalım. Büyükleri ziyaret ederek dualarını alalım, çocuklarımıza da bizlerden geriye tatlı hatıralar bırakalım. Nice bayramları sevdiklerinizle kucaklaşıp geçirebilmeniz dileğiyle… HAFTANIN ÖNERİSİ: Hiç unutamadığınız bir bayram anınız var mı? Çocuklarınıza anlatırken eminim o günlere yolculuk yapmak sizlere de iyi gelecektir.