scale up vize
vize
Zeynep Dere/ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ UZMANI, AİLE DANIŞMANI
Köşe Yazarı
Zeynep Dere/ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ UZMANI, AİLE DANIŞMANI
 

Çocuğunuzu Kimseyle Paylaşmayın

Geçenlerde sosyal medyada izlediğim bir video sonrasında bu yazıyı kaleme alma gereği duydum. Videonun yabancı bir ülkeye ait kamu spotu olduğu yazıyordu. Videoda bahse konu, bir ailenin 9 yaşındaki çocuklarına ait günlük yaşam kesitlerini sıklıkla sosyal medyada paylaşması. Bu kamu spotu videosunda; Olayda fotoğrafları paylaşılan Ella isimli çocuğun ebeveynlerinin bu davranışlarının onu  gelecekte nasıl etkileyeceği anlatılıyor. Konuyla ilgili birimler tarafından Ella’ya ait bir fotoğraf üzerinden yapay zeka teknolojisi kullanılarak Ella’nın yetişkinlik durumu oluşturuluyor. Anne baba durumdan haberleri olmadan sinemaya gidiyorlar, perdeye bir kadın konuşması yansıyor. Konuşan Ella. Bir yetişkin olarak görünüyor ve ebeveynlerine sesleniyor: *Teknoloji sayesinde bir tek fotoğrafla neler yapılabileceğini, paylaşılan fotoğrafların birer anı olmaktan çok çocukların gelecekteki dijital ayak izleri olduğunu, *Paylaşılan videolardan seslerinde kopyalanabildiğini, *Akranları arasında alay konusu olabileceğini belirterek kendisine ait hiçbir şeyi paylaşmamalarını istiyor. Bugün çocuklara da sorulsa muhtemelen birçoğu da ebeveynlerinin yaptığı paylaşımları istemeyeceklerdir. Kaldı ki bu durumların gelecek yıllarda adli davaya dönüşmesi kaçınılmaz gibi görünüyor ki bazı ülkelerde artık hukuki süreçlerin ve yaptırımların başladığını biliyoruz. Ülkemizde bu konuyla ilgili olarak, Milli Eğitim Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından 7 Mart 2017 tarihinde yayınlanan genelgede: “İl, ilçe, okul ve kurum yöneticileri tarafından, okul veya kurumlarında görev yapan tüm personel ile öğrenim gören öğrencilerin, kişilerle ilgili her türlü ses, yazı, görüntü ve video kayıtlarının internette veya farklı dijital ya da basılı ortamda hukuka aykırı şekilde paylaşılmasının Anayasaya, uluslararası sözleşmelere ve 1739 sayılı Kanun’a aykırı olduğu; bu fiillerin Türk Ceza Kanunu’nda suç olarak düzenlenmiş olduğu hususunda bilgilendirilmesi sağlanacak ve durumların önüne geçilmesi için önlemler alınacaktır” denilmiştir (Okullarda Sosyal Medyanın Kullanımına Yönelik Genelge, 2017). Milli Eğitim Bakanlığı’nın da bu konuda öğrencilerin görüntü ve kayıtlarının veli iznine bağlı olarak yayınlanması konusunda ciddi ve somut bir adımı olmuştur. Teknolojinin baş döndürücü bir hızla gelişmesi ve günümüzde sosyal medya kullanımının da buna paralel olarak artması kişilerarası iletişim süreçlerini ve bireylerin iletişim becerilerini değiştirip dönüştürmektedir. Yüz yüze iletişimde sınırlı sayıda insana ulaşırken sosyal medya aracılığıyla aynı anda birçok kişiyle sözlü, sözsüz, görüntülü, sembolik olarak iletişim sağlanabilmektedir. İnsanlar aslında sosyal medya paylaşımlarıyla çevreye bir türlü mesaj göndermektedir. Bu durum avantajlar kadar dezavantajları da beraberinde getirmektedir. Çünkü kişiler oluşturdukları dijital kimlikle gerçeklik algısından uzaklaşabilmekte narsisizm, paranoya, depresyon durumları oluşabilmektedir. Kişiler oluşan dijital kimlik ve gerçek kimlik arasında ciddi kimlik karmaşası yaşayabilmektedir. Yine çocukların görüntü ve videolarının paylaşılması çocuklarda da benzer durumların yaşanmasının yanı sıra çocukları kötü niyetli kişilerin istismarına açık hale getirmektedir. Sosyal medya kullanımın artmasına paralel olarak cinsel suç oranlarındaki artışlar bunu doğrular niteliktedir. 2022 TUİK sosyal medya kullanım oranları: Bireylerin en fazla kullandıkları sosyal medya ve mesajlaşma uygulamaları %82,0 ile WhatsApp, %67,2 ile YouTube ve %57,6 ile Instagram oldu. https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Hanehalki-Bilisim-Teknolojileri-(BT)-Kullanim-Arastirmasi-2022-45587 Adalet Bakanlığı’na bağlı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’nün Adli İstatistikler raporu (2014-2021) https://adlisicil.adalet.gov.tr/   Sevgili ebeveynler; Bir çocuğu dünyaya getirmiş olmak, ona ait görüntüleri, videoları kısacası onun mahrem alanlarını sosyal medya aracılığıyla ya da farklı yollardan paylaşma hakkını vermiyor. Mahrem alan diyorum çünkü çocuk ya da yetişkin fark etmeksizin, kişinin kendine ait her anı özeldir ve mahremidir. Yine çocukların mahremiyetine ilişkin Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 16. Maddesinde; 1. Hiçbir çocuğun özel yaşantısına aile, konut ve iletişimine keyfi ya da haksız bir biçimde müdahale yapılamayacağı gibi,  onur ve itibarına da haksız olarak saldırılamaz. 2. ‘Çocuğun bu tür müdahale ve saldırılara karşı yasa tarafından korunmaya hakkı vardır.’ şeklinde çocukların özel yaşamlarına müdahale edilemeyeceği belirtilmiş ve çocukların özel hayatları güvence altına alınmıştır. Aile bütünlüğünün korunması, ebeveynlerle çocuklar arasındaki ilişkilerin sağlıklı olması, çocukların sağlıklı bireyler olarak geleceğe hazırlanması açısından çocukların mahremiyetine saygı göstermek çok önemli. Çocukların mahremiyetine saygı göstererek başlar mahremiyet eğitimi. Oysa çocuklara mahremiyet eğitimi verirken, özel bölgelere dokunulamayacağı, kimseye gösterilmeyeceği; yatak odasına ve çocukların odasına izinsiz girilmemesi gerektiği, ailemize ait yaşantılar ve gizlerimizin olması gerektiği anlatılır. Buraya kadar çok güzel ama arkasından çocukların ve aile bireylerinin denizde, havuzda, odasında evin herhangi bir alanında ya da farklı bir alanda fotoğraflarını ve videolarını paylaştığımızda daha önce verdiğimiz mahremiyet eğitiminin hepsi çöp olur haberiniz olsun… Eğitim için doğru rol model olunması gerekmektedir. Sevgili ebeveynler, çocukların sevilme, ait olma ve kendini güvende hissetme gibi elzem ruhsal ihtiyaçlarını karşılamanın yolu inanın sosyal medyadaki beğenilme sayısından çok daha elzem ve önemli. Çocuklar için büyük tehlike olan sosyal medyayı doğru kullanmak hepimizin en önemli ebeveynlik ödevlerindendir. Çünkü biz çocukların geleceğini şekillendirenleriz. Sevdiklerinizle birlikte geçireceğiniz, size ait en güzel AN’ları yaşayabilmeyi ve AN’ın tadını çıkartmayı tavsiye ediyorum. İnanın insan beyni ve yüreği en güçlü data kayıtlarını yapan eşsiz donanımlara sahip birer mucizedir… HAFTANIN ÖNERİSİ: Hazır çocuklar tatildeyken sosyal medyada geçirilen zamanları azaltıp çocuklarla geçirilecek zamanın üzerine eklemek tüm aile bireylerine iyi gelecektir diye düşünüyorum.
Ekleme Tarihi: 13 Temmuz 2023 - Perşembe
Zeynep Dere/ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ UZMANI, AİLE DANIŞMANI

Çocuğunuzu Kimseyle Paylaşmayın

Geçenlerde sosyal medyada izlediğim bir video sonrasında bu yazıyı kaleme alma gereği duydum. Videonun yabancı bir ülkeye ait kamu spotu olduğu yazıyordu. Videoda bahse konu, bir ailenin 9 yaşındaki çocuklarına ait günlük yaşam kesitlerini sıklıkla sosyal medyada paylaşması. Bu kamu spotu videosunda; Olayda fotoğrafları paylaşılan Ella isimli çocuğun ebeveynlerinin bu davranışlarının onu  gelecekte nasıl etkileyeceği anlatılıyor.

Konuyla ilgili birimler tarafından Ella’ya ait bir fotoğraf üzerinden yapay zeka teknolojisi kullanılarak Ella’nın yetişkinlik durumu oluşturuluyor. Anne baba durumdan haberleri olmadan sinemaya gidiyorlar, perdeye bir kadın konuşması yansıyor. Konuşan Ella. Bir yetişkin olarak görünüyor ve ebeveynlerine sesleniyor:

*Teknoloji sayesinde bir tek fotoğrafla neler yapılabileceğini, paylaşılan fotoğrafların birer anı olmaktan çok çocukların gelecekteki dijital ayak izleri olduğunu,

*Paylaşılan videolardan seslerinde kopyalanabildiğini,

*Akranları arasında alay konusu olabileceğini belirterek kendisine ait hiçbir şeyi paylaşmamalarını istiyor.

Bugün çocuklara da sorulsa muhtemelen birçoğu da ebeveynlerinin yaptığı paylaşımları istemeyeceklerdir. Kaldı ki bu durumların gelecek yıllarda adli davaya dönüşmesi kaçınılmaz gibi görünüyor ki bazı ülkelerde artık hukuki süreçlerin ve yaptırımların başladığını biliyoruz.

Ülkemizde bu konuyla ilgili olarak, Milli Eğitim Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından 7 Mart 2017 tarihinde yayınlanan genelgede: “İl, ilçe, okul ve kurum yöneticileri tarafından, okul veya kurumlarında görev yapan tüm personel ile öğrenim gören öğrencilerin, kişilerle ilgili her türlü ses, yazı, görüntü ve video kayıtlarının internette veya farklı dijital ya da basılı ortamda hukuka aykırı şekilde paylaşılmasının Anayasaya, uluslararası sözleşmelere ve 1739 sayılı Kanun’a aykırı olduğu; bu fiillerin Türk Ceza Kanunu’nda suç olarak düzenlenmiş olduğu hususunda bilgilendirilmesi sağlanacak ve durumların önüne geçilmesi için önlemler alınacaktır” denilmiştir (Okullarda Sosyal Medyanın Kullanımına Yönelik Genelge, 2017). Milli Eğitim Bakanlığı’nın da bu konuda öğrencilerin görüntü ve kayıtlarının veli iznine bağlı olarak yayınlanması konusunda ciddi ve somut bir adımı olmuştur.

Teknolojinin baş döndürücü bir hızla gelişmesi ve günümüzde sosyal medya kullanımının da buna paralel olarak artması kişilerarası iletişim süreçlerini ve bireylerin iletişim becerilerini değiştirip dönüştürmektedir. Yüz yüze iletişimde sınırlı sayıda insana ulaşırken sosyal medya aracılığıyla aynı anda birçok kişiyle sözlü, sözsüz, görüntülü, sembolik olarak iletişim sağlanabilmektedir. İnsanlar aslında sosyal medya paylaşımlarıyla çevreye bir türlü mesaj göndermektedir. Bu durum avantajlar kadar dezavantajları da beraberinde getirmektedir. Çünkü kişiler oluşturdukları dijital kimlikle gerçeklik algısından uzaklaşabilmekte narsisizm, paranoya, depresyon durumları oluşabilmektedir. Kişiler oluşan dijital kimlik ve gerçek kimlik arasında ciddi kimlik karmaşası yaşayabilmektedir. Yine çocukların görüntü ve videolarının paylaşılması çocuklarda da benzer durumların yaşanmasının yanı sıra çocukları kötü niyetli kişilerin istismarına açık hale getirmektedir. Sosyal medya kullanımın artmasına paralel olarak cinsel suç oranlarındaki artışlar bunu doğrular niteliktedir.

2022 TUİK sosyal medya kullanım oranları:

Bireylerin en fazla kullandıkları sosyal medya ve mesajlaşma uygulamaları %82,0 ile WhatsApp, %67,2 ile YouTube ve %57,6 ile Instagram oldu.
https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Hanehalki-Bilisim-Teknolojileri-(BT)-Kullanim-Arastirmasi-2022-45587

Adalet Bakanlığı’na bağlı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’nün Adli İstatistikler raporu (2014-2021)

https://adlisicil.adalet.gov.tr/

 

Sevgili ebeveynler;

Bir çocuğu dünyaya getirmiş olmak, ona ait görüntüleri, videoları kısacası onun mahrem alanlarını sosyal medya aracılığıyla ya da farklı yollardan paylaşma hakkını vermiyor. Mahrem alan diyorum çünkü çocuk ya da yetişkin fark etmeksizin, kişinin kendine ait her anı özeldir ve mahremidir.

Yine çocukların mahremiyetine ilişkin Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 16. Maddesinde;

1. Hiçbir çocuğun özel yaşantısına aile, konut ve iletişimine keyfi ya da haksız bir biçimde müdahale yapılamayacağı gibi,  onur ve itibarına da haksız olarak saldırılamaz.

2. ‘Çocuğun bu tür müdahale ve saldırılara karşı yasa tarafından korunmaya hakkı vardır.’

şeklinde çocukların özel yaşamlarına müdahale edilemeyeceği belirtilmiş ve çocukların özel hayatları güvence altına alınmıştır.

Aile bütünlüğünün korunması, ebeveynlerle çocuklar arasındaki ilişkilerin sağlıklı olması, çocukların sağlıklı bireyler olarak geleceğe hazırlanması açısından çocukların mahremiyetine saygı göstermek çok önemli. Çocukların mahremiyetine saygı göstererek başlar mahremiyet eğitimi. Oysa çocuklara mahremiyet eğitimi verirken, özel bölgelere dokunulamayacağı, kimseye gösterilmeyeceği; yatak odasına ve çocukların odasına izinsiz girilmemesi gerektiği, ailemize ait yaşantılar ve gizlerimizin olması gerektiği anlatılır. Buraya kadar çok güzel ama arkasından çocukların ve aile bireylerinin denizde, havuzda, odasında evin herhangi bir alanında ya da farklı bir alanda fotoğraflarını ve videolarını paylaştığımızda daha önce verdiğimiz mahremiyet eğitiminin hepsi çöp olur haberiniz olsun… Eğitim için doğru rol model olunması gerekmektedir.

Sevgili ebeveynler, çocukların sevilme, ait olma ve kendini güvende hissetme gibi elzem ruhsal ihtiyaçlarını karşılamanın yolu inanın sosyal medyadaki beğenilme sayısından çok daha elzem ve önemli. Çocuklar için büyük tehlike olan sosyal medyayı doğru kullanmak hepimizin en önemli ebeveynlik ödevlerindendir. Çünkü biz çocukların geleceğini şekillendirenleriz.

Sevdiklerinizle birlikte geçireceğiniz, size ait en güzel AN’ları yaşayabilmeyi ve AN’ın tadını çıkartmayı tavsiye ediyorum. İnanın insan beyni ve yüreği en güçlü data kayıtlarını yapan eşsiz donanımlara sahip birer mucizedir…

HAFTANIN ÖNERİSİ: Hazır çocuklar tatildeyken sosyal medyada geçirilen zamanları azaltıp çocuklarla geçirilecek zamanın üzerine eklemek tüm aile bireylerine iyi gelecektir diye düşünüyorum.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishpress.co.uk sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.