İncinme ey gönül Hayır’ı duyunca, Gönülsüz Evetle yorulursun. Hayırlı evladın olunca, İki cihanda mutluluğa gark olursun HAYIR: Yok, öyle değil, olmaz` anlamlarında onamama, inkâr bildiren bir söz. (TDK) Yazılışı beş harf. Söylemesi birkaç saniye. Etkisi ömür boyu olan Hayır kelimesinin çocukların büyüme ve olgunlaşma yolculuğunda ne kadar kıymetli olduğunu tahmin edebiliyor musunuz? Hadi o zaman birlikte bu sihirli sözcüğü daha yakından inceleyelim.. Küçük yaşlarda kolayca söylenen HAYIR kelimesi yaş ilerledikçe çoğu zaman istenmedik “EVET”e dönüşebiliyor.  Bunun nedeni ise genelde evet kelimesini duymayı seven bir toplumda yaşıyor olmamız. Toplumumuzda ‘’Hayır’’ cevabı çoğuna göre kabalık ve bencillikle özdeştir.  Ancak gerçek durum bu değildir. Kişi ne istediğini bilmeli ve kendi istekleri doğrultusunda karşıdakini de incitmeden hayır, diyebilmeli. Tam da bu noktada aile tutumlarının önemi ortaya çıkıyor. Çocukluktan itibaren çoğu birey, ebeveynlerinin isteklerine karşı evet demesi konusunda zorlanıyor maalesef, oysaki çocuklukta hayır kelimesi çok sık kullanılan ve çok değerli kelimelerden birisi. Özellikle 2-6 yaşlarda(egosantrik/benmerkezci dönem) çocukların en çok sarıldığı kelimedir hayır.  Her “Hayır”da bir hayır vardır diyerek bu dönemde çocuklarımızın çok da üzerine gitmemek gerekiyor. Çünkü 2-6 yaş arasında çocuklar, tüm yaşamını şekillendirecek olan kişiliklerine ait davranışlarını, bu dönemdeki deneyimleriyle oluşturuyorlar aslında. Benmerkezci dönem olarak nitelendirilen bu yaş aralığında çocukları anlamak ve onlara destek olmak çok önemli. Onun “Hayır”ına ebeveynler de ‘’Hayır”la cevap verir, çocukla zıtlaşır, baskın ve ısrarcı bir tavır sergileyerek çocuğun özgürlük savaşına ket vurulursa işte o zaman ileriki yaşlarda hoş geldin İNAT demek zorunda kalınır. Çocukların dış dünyayı keşfederken, kendi öz benlik algısını da geliştirmeye çalıştığı bu dönem çok önemli ve kritiktir. Ebeveyn olarak onlara bu önemli keşif yolculuğunda doğru rehberlik etmek yapabileceğimiz en büyük katkı olur. Çocukla istekleri konusunda inatlaşmak yerine dikkatini başka yöne çekebilmek veya alternatifler sunmak yapılacak en doğru yaklaşımlardandır. Böylece çocukların küçüklükte (2-6 yaş) temelini attıkları kişiliklerini sınayarak, kendilerini göstermeye çalıştıkları ergenlik döneminde de çocuğunuzla daha az çatışarak bu dönemi huzurlu bir şekilde geçirebilirsiniz. Yine egosantrik dönemi doğru yönetmişseniz eğer çocuğunuz akran ortamında zorla evet demek zorunda kalmayacak ve ne istediğini bilen bir duruş sergileyebilecektir. Ama eğer tam tersi bir durum yaşandıysa, ebeveynler olarak çocuğumuzun ergenlik döneminde hayır kelimesini sıklıkla duyacağımız kaçınılmaz bir sonuçtur. Ve yine maalesef çocuklar bu dönemde akran ortamından çok etkileneceği için yanlış kararlar alacakları daha aşikârdır. Yani kısacası egosantrik dönemde “Hayır”ların önemini yeterince kavrarsak eğer; ergenlikte de çocuğumuzdan aldığımız ve her seferinde suratımıza tokat gibi gelen “Hayır”ların hızını kesmiş oluruz ve çok canımız yanmaz… ​Bununla birlikte çocukların isteklerini rahatça dile getirmelerini sağlayarak ileriki yaşamlarında Hayır, diyemedikleri için üzülme olasılıklarının önüne de geçmiş oluruz. Ayrıca birçok uzmanın görüşüne göre, çocukların istenmeyen bazı kötü durumlara maruz kalmaları halinde yüksek sesle söyleyecekleri Hayır; onları karşılaşmak istemediğimiz olumsuzluklardan koruyacağı yönündedir.. ​Hayır, kelimesinin toplumdaki anlamının pozitife dönüşebilmesi için hepimize çok fazla görev düşmektedir. Hayır”ı doğru zamanda ve doğru şekilde kullanmayı çocuklarımıza öğretmeliyiz. “HAYIR”ın “EVET”e dönüşmek zorunda kalmadığı, ne istediğini bilen nesiller büyütürken doğru yerde doğru zamanda kullanılan  “HAYIR”lı ve başarılı bir yaşam serüveni dileğiyle…