scale up vize
vize
Zeynep Dere/ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ UZMANI, AİLE DANIŞMANI
Köşe Yazarı
Zeynep Dere/ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ UZMANI, AİLE DANIŞMANI
 

RUH VE BEDENE EN İYİ İLAÇ  

RUH VE BEDENE EN İYİ İLAÇ   Çocukluğumuz vardı sabahtan yatıncaya kadar dışarıda koşturduğumuz, emeklerimiz vardı köyün bir ucundan diğer köşesine yürüyerek okula gittiğimiz. Tadımlık zevklerimiz vardı arada sırada bir iki çeşit çikolata ve şekerleme yiyebildiğimiz… Spor yapmak mı? Zaten bizler akşama kadar koşup oynuyorduk, bir de futbol oyunu vardı sahi erkeklerin boş buldukları tarlalarda iki taşı kale yapıp oynadıkları, siyah beyaz televizyondan izleyebildiğimiz maçlar bir de… Zamanla güreş, karate girdi hayatlarımıza… ​O zamandan bu zamana ne kadar da değişti her şey. Eskiden lüks olarak nitelenen ancak bugün elzem ihtiyaç olan birçok durum ortaya çıktı. Televizyon, haberleşme, yeme içme alışkanlıkları, sportif faaliyetler diye uzar gider bu liste. Herkesin hayatında benzer değişimleri görmek mümkün tabii. ​Bu değişim ve gelişmelerden belki de son zamanlarda tüm ebeveynleri ilgilendiren birisi var ki çocukların gelişimleri ve beden sağlıkları açısından olmazsa olmaz. Spor yapmaktan bahsediyorum tabii ki. ​Eskilerde spor aktiviteleri sınırlı sayıda ve çoğu kişi için lüks diye nitelenen bir aktivite iken günümüzde önemli ve gerekli unvanını alarak oturdu hayatlarımızın başköşesine. ​Çocukların spor yapması için birçok neden olmakla birlikte; hareketsiz ve ekran başında geçen yaşam tarzı bu nedenlerin başında geliyor. Aynı zamanda çocukların beslenme alışkanlıkları çok fazla hazır gıdalardan yana olduğu için diyabet ve obezite gibi çağın hastalıklarından korunmaları için hareket ve fiziksel aktiviteler şart. Apartman hayatı malum hepimizi yalnızlaştıran bir durum, haliyle çocuklarda bundan nasibini fazlasıyla alıyor. Çocukların sosyalleşmesi, yeni insanlarla tanışması açısından da yine sportif faaliyetler ciddi anlamda sosyalleşme olanağı sunmakta. Çocuklarımızı daha iyi gözlemlememiz ve yetenekleri konusunda potansiyellerini fark etmemiz açısından da çok önemli. Herkes hayatta yetişkinlerde dâhil, daima zaferi, kazanmayı arzu eden yaratılmışlarız. Kaybetmek birçoğuna ağır gelen bir sonuçtur. Oysa spor tam da burada çocuklarımıza kazanmak kadar kaybetmenin de hayatın bir gerçeği olduğunu, sabretmeyi, paylaşmayı, birlik ve beraberliği(takım sporları)çalışmayı ve sorumluluklarını yerine getirmeleri açısından çok iyi bir hayat okuludur. Sportif aktiviteler yaparken insan vücudunda salgılanan serotonin hormonu da mutluluğu ayağımıza getiren bir süreç başlatır aslında. Aynı zamanda sportif aktiviteler çocuklarda öz güven kazanımı konusunda önemli bir baş aktördür. Sportif Aktivite=Mutluluk, Öz Güven, Dürüstlük yani kısacası; Ruh ve Beden Sağlığı desek çok da abartmış olmayız aslında. İngiltere Ulusal Sağlık ve Klinik Mükemmellik Enstitüsü'ne göre, egzersiz insanlarda beyin serotonin işlevini arttırmaktadır. Nöropsikofarmakolojide yayınlanan bir çalışma, fiziksel aktivitenin beyin serotoninini arttırdığı iki mekanizma olduğunu ortaya koydu. İlk olarak, motor aktivite serotoninin beyinde "ateşlenme" hızını ve sıklığını arttırır, bunun salınımı ve sentezinde bir artışa neden olur. İkincisi, düzenli egzersiz beyindeki triptofan seviyesini arttırır (serotonin üretiminde kullanılan bir amino asit). Kesin mekanizma açıkça anlaşılmamıştır; Bununla birlikte, aerobik egzersizin artan beyin serotonin düzeyleriyle ruh halini iyileştirdiği açıktır (Turcotte M, t.y.) Bir dizi çalışma, spor ve diğer fiziksel aktivitelerin benlik saygısının gelişimine katkı sağlayabileceği iddiasına destek sunmaktadır. Örneğin, Kanadalı bilim adamları, altıncı sınıf öğrencilerinin fiziksel olarak daha aktif olan kız ve erkek çocukların özgüveninin çok daha yüksek seviyelere sahip olduğunu buldu. İsviçre'de bir çalışma Spor kulüplerine katılan ergenlerin, sosyal olarak daha iyi uyum sağlamak, daha az endişeli hissetmek ve genel olarak yaşamları hakkında daha mutlu olmak dahil, daha fazla refah içinde olduklarını tespit ettiler. Latino öğrencilerinin yaptığı bir çalışmada da benzer bulgular bildirilmiştir. Okul sporuna katılımın özgüvenle anlamlı bir şekilde ilişkili olduğu bulunmuştur (Bailey R, 2014). ‘’ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ INTERNATIONAL JOURNAL OF SOCIAL SCIENCES Cilt / Vol.: 2, Sayı / Is.: 2, Yıl / Year: 2019, Sayfa / Pages: 1-6SPOR AKTİVİTESİNİN ÖZGÜVEN, SEROTONİN VE DOPAMİNE ETKİSİ Murat TERLEMEZ)Turcotte M, t.y., Livestrong, Egzersizin Serotonin Seviyesi Üzerindeki Etkisi.’’ ‘’Bailey R, 2014, Psychology Today, Spor ve Diğer Fiziksel Aktiviteler Benlik Saygısı Yaratıyor mu?’’ ​Görüldüğü üzere çocukların tüm gelişim alanlarını destekleyen sportif aktiviteleri çocuklarımızın yaşam tarzına dönüştürmek onlara yapılacak en güzel yatırımlardan birisidir.Spor ve sportif aktivitelerle ilgili anlatacak yazacak o kadar çok cümlem var ki,yazsam sayfalara sığmaz sanırım.Ama bazen az sözle çok şey anlatabilmektedir marifet…! ​Bol sporlu,sağlık ve mutluluk dolu ,başarılmış hayatların sizin evinizde filizlenmesi  dileğiyle..
Ekleme Tarihi: 17 Mart 2021 - Çarşamba
Zeynep Dere/ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ UZMANI, AİLE DANIŞMANI

RUH VE BEDENE EN İYİ İLAÇ  

RUH VE BEDENE EN İYİ İLAÇ  

Çocukluğumuz vardı sabahtan yatıncaya kadar dışarıda koşturduğumuz, emeklerimiz vardı köyün bir ucundan diğer köşesine yürüyerek okula gittiğimiz. Tadımlık zevklerimiz vardı arada sırada bir iki çeşit çikolata ve şekerleme yiyebildiğimiz…

Spor yapmak mı? Zaten bizler akşama kadar koşup oynuyorduk, bir de futbol oyunu vardı sahi erkeklerin boş buldukları tarlalarda iki taşı kale yapıp oynadıkları, siyah beyaz televizyondan izleyebildiğimiz maçlar bir de…

Zamanla güreş, karate girdi hayatlarımıza…

​O zamandan bu zamana ne kadar da değişti her şey. Eskiden lüks olarak nitelenen ancak bugün elzem ihtiyaç olan birçok durum ortaya çıktı. Televizyon, haberleşme, yeme içme alışkanlıkları, sportif faaliyetler diye uzar gider bu liste. Herkesin hayatında benzer değişimleri görmek mümkün tabii.

​Bu değişim ve gelişmelerden belki de son zamanlarda tüm ebeveynleri ilgilendiren birisi var ki çocukların gelişimleri ve beden sağlıkları açısından olmazsa olmaz. Spor yapmaktan bahsediyorum tabii ki.

​Eskilerde spor aktiviteleri sınırlı sayıda ve çoğu kişi için lüks diye nitelenen bir aktivite iken günümüzde önemli ve gerekli unvanını alarak oturdu hayatlarımızın başköşesine.

​Çocukların spor yapması için birçok neden olmakla birlikte; hareketsiz ve ekran başında geçen yaşam tarzı bu nedenlerin başında geliyor. Aynı zamanda çocukların beslenme alışkanlıkları çok fazla hazır gıdalardan yana olduğu için diyabet ve obezite gibi çağın hastalıklarından korunmaları için hareket ve fiziksel aktiviteler şart. Apartman hayatı malum hepimizi yalnızlaştıran bir durum, haliyle çocuklarda bundan nasibini fazlasıyla alıyor.

Çocukların sosyalleşmesi, yeni insanlarla tanışması açısından da yine sportif faaliyetler ciddi anlamda sosyalleşme olanağı sunmakta.

Çocuklarımızı daha iyi gözlemlememiz ve yetenekleri konusunda potansiyellerini fark etmemiz açısından da çok önemli. Herkes hayatta yetişkinlerde dâhil, daima zaferi, kazanmayı arzu eden yaratılmışlarız. Kaybetmek birçoğuna ağır gelen bir sonuçtur. Oysa spor tam da burada çocuklarımıza kazanmak kadar kaybetmenin de hayatın bir gerçeği olduğunu, sabretmeyi, paylaşmayı, birlik ve beraberliği(takım sporları)çalışmayı ve sorumluluklarını yerine getirmeleri açısından çok iyi bir hayat okuludur.

Sportif aktiviteler yaparken insan vücudunda salgılanan serotonin hormonu da mutluluğu ayağımıza getiren bir süreç başlatır aslında. Aynı zamanda sportif aktiviteler çocuklarda öz güven kazanımı konusunda önemli bir baş aktördür.

Sportif Aktivite=Mutluluk, Öz Güven, Dürüstlük yani kısacası; Ruh ve Beden Sağlığı desek çok da abartmış olmayız aslında.

İngiltere Ulusal Sağlık ve Klinik Mükemmellik Enstitüsü'ne göre, egzersiz insanlarda beyin serotonin işlevini arttırmaktadır. Nöropsikofarmakolojide yayınlanan bir çalışma, fiziksel aktivitenin beyin serotoninini arttırdığı iki mekanizma olduğunu ortaya koydu. İlk olarak, motor aktivite serotoninin beyinde "ateşlenme" hızını ve sıklığını arttırır, bunun salınımı ve sentezinde bir artışa neden olur.

İkincisi, düzenli egzersiz beyindeki triptofan seviyesini arttırır (serotonin üretiminde kullanılan bir amino asit). Kesin mekanizma açıkça anlaşılmamıştır; Bununla birlikte, aerobik egzersizin artan beyin serotonin düzeyleriyle ruh halini iyileştirdiği açıktır (Turcotte M, t.y.)

Bir dizi çalışma, spor ve diğer fiziksel aktivitelerin benlik saygısının gelişimine katkı sağlayabileceği iddiasına destek sunmaktadır.

Örneğin, Kanadalı bilim adamları, altıncı sınıf öğrencilerinin fiziksel olarak daha aktif olan kız ve erkek çocukların özgüveninin çok daha yüksek seviyelere sahip olduğunu buldu.

İsviçre'de bir çalışma Spor kulüplerine katılan ergenlerin, sosyal olarak daha iyi uyum sağlamak, daha az endişeli hissetmek ve genel olarak yaşamları hakkında daha mutlu olmak dahil, daha fazla refah içinde olduklarını tespit ettiler.

Latino öğrencilerinin yaptığı bir çalışmada da benzer bulgular bildirilmiştir. Okul sporuna katılımın özgüvenle anlamlı bir şekilde ilişkili olduğu bulunmuştur (Bailey R, 2014).

‘’ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ INTERNATIONAL JOURNAL OF SOCIAL SCIENCES Cilt / Vol.: 2, Sayı / Is.: 2, Yıl / Year: 2019, Sayfa / Pages: 1-6SPOR AKTİVİTESİNİN ÖZGÜVEN, SEROTONİN VE DOPAMİNE ETKİSİ Murat TERLEMEZ)Turcotte M, t.y., Livestrong, Egzersizin Serotonin Seviyesi Üzerindeki Etkisi.’’

‘’Bailey R, 2014, Psychology Today, Spor ve Diğer Fiziksel Aktiviteler Benlik Saygısı Yaratıyor mu?’’

​Görüldüğü üzere çocukların tüm gelişim alanlarını destekleyen sportif aktiviteleri çocuklarımızın yaşam tarzına dönüştürmek onlara yapılacak en güzel yatırımlardan birisidir.Spor ve sportif aktivitelerle ilgili anlatacak yazacak o kadar çok cümlem var ki,yazsam sayfalara sığmaz sanırım.Ama bazen az sözle çok şey anlatabilmektedir marifet…!

​Bol sporlu,sağlık ve mutluluk dolu ,başarılmış hayatların sizin evinizde filizlenmesi  dileğiyle..
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve turkishpress.co.uk sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.