Hindistan medyası tarafından organize edilen Bangladeş’teki Hindulara yönelik fabrikasyon haberlerin asıl maksadı, bu ülkede kargaşa ortamını oluşturarak, Hindistan Başbakanı Modi’nin Şeyh Hasina başbakanlığı döneminde olduğu gibi Bangladeş’te Prof. Dr. Muhammed Yunus yönetiminde tüm tarafların ortak konsensüsü ile oluşturulan geçici hükümetin, Hindistan’ın etki alanında kalmasına yöneliktir. Bütün bu gelişmeler yaşanırken, ülkemizde bazı kesimlerin Bangladeş’teki gelişmeleri görmezden gelip Bangladeş’te Hindulara yönelik oluşturulmaya çalışılan yanlış algı operasyonlarına çanak tutmaları ve Müslümanları hedef almaları kabul edilebilir bir durum değildir. Hindistan mahreçli kasıtlı dezenformasyon haberlerinin yayılmaya çalışılması Bangladeş’te yeni filizlenmeye başlayan geçici hükümet üzerinde yanlı argümantasyonların başlatılmasına sebep teşkil etmektedir. Hindistan, dezenformasyon yoluna gitmeye devam edecek olursa, Nepal ve Maldiv Adaları’nda yakın geçmişte yaşadığı benzer olaylarda olduğu gibi Bangladeş’te de uyguladığı yanlış politikalar sonucu Başbakan Şeyh Hasina’nın istifasıyla birlikte, yeni yönetimle iyi ilişkileri geliştirmekte zorlanacağı gayet aşikardır. Hindistan, yakın geçmişte Başbakan Şeyh Hasina Vecid ve Genel Başkanı olduğu Bangladeş Avami Birliği Partisi’nin büyük destekleri sonucunda doğudaki güvenliğini sağlamlaştırma yoluna gidip Güneydoğu Asya ile sağlam bağlar kurma konusunda rahat çalışmalar yürütmekte idi. Prof. Dr. Muhammed Yunus, Şeyh Hasina sonrası ile ilgili yaptığı durum tespitinde; söz konusu öğrencilerin sivil direnişlerini Bangladeş’in 'İkinci Kurtuluşu' olarak adlandırıyor ki, bu aslında Bangladeş'in Hindistan Egemenliği ve Diktasından kurtuluşunu ifade ediyor, çünkü Şeyh Hasina, Hindistan'ın kayıtsız şartsız destekçisi olup, bir bakıma kendi ülkesinin çıkarları yerine, Hindistan’ın çıkarlarına kayıtsız ve şartsız hizmet ediyordu. Bu nedenle Hindistan’ın, Bangladeş üzerinde Şeyh Hasina yönetiminde olduğu gibi boyunduruk kurabilmek amacıyla kışkırtıcı politikalarına devam etmesi durumunda, özellikle Bangladeş’teki yeni yönetimle dirsek teması içerisinde olmaya çalışacak olan Çin konusunda, önemli zorluklarla karşı karşıya kalması kaçınılmaz olacaktır. Bu nedenle Hindistan’ın Prof. Muhammed Yunus başkanlığındaki hükümetle yeni yaklaşımlı politikalar içerisinde olması, Bangladeş’in içişlerine müdahaleci bir tutum içerisinde olmaması ve provakatif hareketlerden uzak durması iki komşu ülke arasındaki ilişkiler açısından büyük önem oluşturacaktır. Bu arada Muhammed Yunus Başkanlığında oluşturulan kabinede Bangladeş’te % 8 nüfusa sahip olan Hindulardan iki bakanın yer alması büyük anlam oluşturmaktadır. Ayrıca Şeyh Hasina yönetiminin sona ermesiyle birlikte öğrenci gruplarının, provokasyonlara yol vermemek adına Hindu mabetlerinde nöbet tutmaları son derece önemlidir. Keza Bangladeş Cemaat-i İslami Emiri Şefikur Rahman’ın Dakka’da yer alan Dhakeshwari Hindu tapınağına vaki ziyareti sırasında yaptığı basın toplantısında: “Hangi dinden olursa olsun tüm nüfusun eşit haklara sahip olduğunu ve hiçbir etnisite veya din mensupları arasında ayırımın söz konusu olmadığını, herkesin Bangladeş vatandaşı olarak eşit haklara sahip olduğunu” net cümlelerle ifade etmiştir. Ez cümle, son günlerde sosyal medyada paylaşılan Dakka’nın Shahbagh yerleşim birimindeki gösterilerde pankartlarda fotoğrafı yer alan Riya adlı Hindu çocuğu, Şeyh Hasina döneminde güvenlik güçleri tarafından helikopterden rasgele açılan ateş sonucu öldüğü bilinmesine rağmen bu çocuğun Şeyh Hasina’nın Hindistan’a kaçmasından sonra belirli kesimler tarafından “şimdi olmuş” bir vakıa gibi gündeme taşınması dikkatlerden kaçmamaktadır.