Siyonist Netanyahu, İran’ı bölgesel savaşa çekme konusunda yoğun çalışmalar sürdürürken, Gazze’de belirsizliğin hakim olduğu bir dönemde İsmail Haniyye'nin terör saldırısıyla şehit edilmesi, doğuracağı sonuçlar açısından hiç de geçiştirilebilecek nitelikte değildir. ABD’nin Siyonist Netanyahu ile birlikte Gazze katliamında kayıtsız kalması ABD-İsrail ortak stratejisinin bir sonucu olup, İsrail ve ABD’nin Ortadoğu’da nüfus alanlarını genişletmesine yöneliktir. Bundan amaç, İsrail’e yönelik olabilecek olan her tehlikeyi püskürtmek ve Ortadoğu’nun siyasi inisiyatifine tamamen hakim olabilmektir. Buna bağlı olarak, kısır döngü şeklinde devam etmekte olan ateşkes görüşmelerinde de Siyonist Netanyahu’nun asıl çabası, zorlayıcı baskılarla dayatmacı çözümleri ortaya koymaya yöneliktir. Amerikan-İsrail ortak stratejisinin gerisinde hangi art niyetli politikaların yatmakta olduğunu kestirememek tek kelimeyle safdillik olur. Siyasi olarak yeniden şekillenmeye başlayan Ortadoğu’da, çekim gücü olarak İsrail’in yayılmacı politikasını görmek mümkündür. Bu nedenle, İran ve Türkiye’ye kadar uzanmakta olan geniş bir eksende, olayların boyutları her ne kadar birbirinden değişik ve çelişik gibi görünüyorsa da, bunları bir bütün olarak ele almak ve buna göre değerlendirmelerin yapılmasını sağlamanın gerekli olduğu açıkça ortadadır. Ortadoğu’nun hassas dokusu içerisinde sivriltilen İsrail’in, Filistin konusunda derin bir uyuşmazlık içerisinde olması, ABD’nin, İsrail’e antidemokratik yollarla verdiği kayıtsız ve şartsız destekten kaynaklanmaktadır.