Türkiye ve Dünya öyle bir süreçten geçiyor ki biz gazeteciler dahi gündemi takip etmekte zorluk çekiyoruz ülke halkları ise gündemden çok uzak geçim derdinde. Vatandaş ya mahkeme kapılarında adalet arayışı ile meşgül veya hastahane köşelerinde sağlık,şifa arayışında veya zam,savaş haberleri ile yönetilen halkların gerçek gündemden uzaklaştırılması çok kolay. Güdümlü,yandaş,besleme,satılık kalemler ve ucuz aşağılık medyalar aracılığıyla ülklerde yapay gündemler yaratılıp gerçek gündemler saptırılıyor. Medya basın yolu ile oluşturulan sahte gündemle gerçek gündem gizlenirken öte yandan bürokrat,teknokrat üst düzey zevat ile ihaleci işadamı görünümündeki sahte kahramanlar kendi ceplerini doldurmaya devam ediyor. Kurgu şudur Medya sahte gündem ile sahte kahramanlar oluşturup halkın yönetime olan güvenini dengede tutar. Politikacılar ve yüksek rakamlı maaş alan tayfa sonuç alır. Ergenekon ve 28 şubat Davaları neoldu? Medya denge politika sonuç ilişkisinin en açık örneği geçtiğimiz yıllarda yaşanan hayatların karmasına neden olan post modern darbenin göstermelik yargılama ve kararlarıdı. 28 Şubat sanıklarının tamamı Serbest kalırken Mağdurları Hale'n Tutukludur. 103 sanıklı 28 Şubat davasında tutuklu kalmadı Medyada geniş yer bulan adeta "adalet tecelli" ediyormuş izlenimi veren 28 Şubat davasında, aralarında dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir'in de olduğu tüm sanıklar çoktan tahliye edildi. 28 Şubat 1997'de gerçekleşen post-modern darbenin üzerinden tam 20 yıl geçti. Geçen bu sürede 28 Şubat dönemine ait hak ihlalleri izlerini bugün de taşıyor.  Elde edilen bilgilere göre o dönemde yargılanıp mahkum edilen 600 kişi halen cezaevlerinde bulunuyor. Kadınların başörtüsü olduğu için okullara sokulmadığı, dinini vecibelerini yerine getirmek isteyen insanların adeta kamusal alandan silindiği, var olan toplumsal düzeni korku ve tehlike mantığına endeksleyen kararların kâğıda döküldüğü günün adıdır 28 Şubat. Yitip giden hayatlar eğitim özgürlüğü kısıtlanan insanlar suçsuz yere Hale'n ceza evlerinde yatan insanlar hep bu güdümlü medyanın işidir. Önce sahte suçlar ile gündem oluşturup sonra suçlanan bu insanları birer kahraman ilan ederek yeni bir gündem oluşturmak,dünkü 28 şunat darbeciler önce   " birer kahraman mağdurlar irticacı" sonra "darbeciler sanık irticacılar mağdur" Yitip giden hayatlar ve zamanın telafisi mümkün değildir asla.  Medya bu iğrenç oyunu Ergenekon davalarındada tezgahladı bir medya,basın mensubu olarak bu iğrençliği kabul etmek en hafif tabiri ile medya orospuluğu yapmaktır. Ancak halkların kafası okadar karıştırılıyorki uluslararası alandada durum aynı tüm dünyada halklar birer kobay gibi kullanılıyor. Adalet duygusunu ve Dengelerini kaybeden toplumlar kokuşmaya mahkumdur. Bir tek konuda bir tek kişinin uğradığı en ufak haksızlık,adaletsizlik tüm toplumu uçurumun kenarına sürükler. Adalete olan güvenin zedelenmemesi hayati önem taşır.