Dünya büyük bir kaos içinde, işsizlik, açlık, sefalet ekonomik krizler, salgın hastalıklar, katliamlar ve sonu gelmez savaşlar. Birileri servetlerine servet katarken, insanlığın büyük çoğunluğu modern köleler olarak yaşamakta yada yaşama mücadelesi vermekte. Dünya büyük bir ahlaki çöküntü içinde, insanı insan yapan değerler bitirilmis, aile menfumu ortadan kaldırılmış, birlik olma duygusu yok edilmiş ve bencilleşen toplumlarda insanlar hızlı bir şekilde yanlızlaşmakta, sosyal medyadan iki yüzlü hesaplardan samimi olmayan birbirine yalan dünyaları vaadeden arkadaşlıklar kurulmakta, aileler her geçen gün daha da birbirinden kopmakta ve uzaklaşmaktadır. İnsanlar din ırk yada milliyetleri yüzünden hor görülmekte yada soykırıma uğramakta. Dunyanın birçok ülkesi; uyuşturucu ve silah baronlarının elinde gençliğini ve umudunu kaybetmekte. Latin Amerikanın birçok ülkseninde annelerin uyusturucu baronlarının elinde mahvolan evlatları icin feryadı duyulmakta. Ortadoğuda, Afrikada, Asyada soykırımlar, katliamlar sonu gelmez iskencelerle insanlık hiç olmadığı kadar zulme uğramakta. İnsan ırkından nefret eden ve bu ırktan öç almak isteyen şeytanlar, bunu yaparken; kendilerini, makam, kariyer, para, kadın, güç için satan sözde insan suliyetinde ama tamamiyle ruhunu şeytana satmıs havarileriyle, dünyayı büyük bir kaos ve uçuruma sürüklemektedir. Toplumlarının içinde bulunduğu durum Aslında bu içinde bulunduğumuz toplum yapısını maddeler halinde sıralamak durumu önemini anlamamıza yardımcı olacaktır: 1- Faizcilik ve Tefecilik 2- Rüşvet, karapara, yolsuzluk ve haram kazanç 3- Uyuşturucu, alkol ve kumar batağı 4- Zina batağı ve Eşcinsellik 5- Kültürel ve temel ahlaki yapıda çöküntü (Aile menfurunun ortadan kalkması, akrabalık ve komşuluk ilişkilerinin yok olması,büyüklerin küçüklere - küçüklerin büyüklere saygı ve sevgi duymaması) 6- Hoşgörü ve paylaşmanın ortadan kalkması 7- Suçsuz insanların öldürülmesi, cinayetler 8- Adelet menfurunun ortadan kalkması 9- İşin ehline verilmemesi 10- Emanetin geri verilmemesi, borcun ödenmemesi, kul hakkının gözetilmemesi 11- Yalancı din ve devlet adamları 12- Ve insanların artık bunları sıradan şeyler gibi görüyor olmaları ve/yada çıkarları gereği görmezden gelmeleri Milliyetçilik hastalığı Allah (C.C) ve Resulu Hz Muhammed (S.A.V) milliyetçiliği ve ırkçılığı kesin bir dil ile yasaklamıştırr. Milliyetçilik ve ırkçılıkk, seytanıın (Allah’ın laneti onun ve ona hizmet edenlerin uzerine olsun) insanlığı yanlızlaştırma politikasındaki ilk ve en önemli adımıdır. Zira, bu hastalık sebebiyle, tarih boyunca birçok millet, kendi ırkının yada kabilesinin üstünlügü hasebiyle, birbirine zulmetmis ve kırmıştır. Halbu ki, herkes Allah’ın (C.C) kuludur ve herkes O’na döndürülecektir. Hucurat Suresi 13. Ayette Allah (C.C) şöyle buyurmuştur:   “ Ey insanlar, gerçekten biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle (kolaylıkla) tanışmanız (ve farklı yetenek ve faziletlerinizden yararlanmanız) için sizi (değişik) kavimler ve kabileler (şeklinde) kıldık. Şüphesiz, Allah katında sizin en üstün (kerim ve değerli) sayılanınız, (ırk ya da soyca değil) takvaca (kötülükten sakınma, iyilikte yarışma konusunda) en ileride olanlarınızdır. Şüphesiz Allah (her şeyi hakkıyla) Bilendir, Habir’dir”. Allah Resulu (S.A.V) soyle buyurmuşlardır: "Ey insanlar! İyi biliniz ki muhakkak Rabbiniz birdir ve babanız da birdir. Bakınız, iyi kulak veriniz, ne Arap’ın Acem’e, ne Acem’in Arap’a, ne beyazın siyaha, ne de siyahın beyaza takva dışında herhangi bir üstünlüğü yoktur." "Kim ki, asabiyet (ırkçılık) iddiasında bulunursa bizden değildir, ırkçılık uğrunda savaşan bizden değildir ve ırkçılık uğrunda ölen bizden değildir." Vatan sevgisiyle ırkçılığı birbirine karıştırmamak lazım, zira vatan sevgisi imandandır, ırkcılık ise şeytandan. Irkçılığı yok edecek tek sey ise insan sevgisidir. Bu sebeple Allah Resulu (S.A.V) şöyle buyurmuslardır: "İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de (kamil manada) iman etmiş olmazsınız." Insanlığın hiç olmadığı kadar birbirine kenetlenmeye ve tekrardan insan ırkını yüceltmeye ihtiyaci vardır. şeytanın büyük oyunu her zaman oldugu gibi dünde, bugünde, yarında insan nesli uzerine olacak ve asıl amaç olan insanın hem dünyada hem ahirette ayağını kaydırmak olacaktır. Bu nefret günümüz itibariyle açık bir sekilde ortaya konmaktadır, ve bunu yaparkende, insan kendi neslini kırmaktadır, bunun en önemli sebebide kulun Allah’tan (C.C) uzaklaşması, sapık inançlar üzerinden şeytanların köleleri olmaları ve şeytanlarında bu köleleştirdikleri üzerinden asıl planlarını, yani insanlığı ve dini yok etme planlarını, ortaya koymaktır. Birbirimizi sevmeye ve asıl düşmana karsı birlik olmaya ihtiyacımız vardır. Bu sebeple, tek dünya düzeni kurulmalı ve arada ki uçurumlar sevgi ve hösgörü ile kapatılmalıdır. Yeni Dünya düzeni İnsanlık artık tek çatı altında toplanmalıdır. Burda amaç ortak düşman olan şeytana ve ona hizmet edenlere karşı tekrardan birlik olmak ve bu savaşı kazanırkende sevgi üzerinden birbirimizi kazanarak yürütme amaç edilmelidir. Bunun için ise adil, herkese eşit, hoşgörülü ve sevgiyi ilke edinmiş yeni bir dünya düzenidir.   Bu düzen tek dünya halkını oluşturmak, bağlı olduğu; hukuk, siyaset, ekonomi ve teknoloji ilkelerini de her bölgenin; din, kültür, etnik kökeni düsünülerek, teknolojide yenilikçiliğe açık ve insan haklari üzerine kurmalıdır. Düşman hiç olmadığı kadar sinsi ve insan nefsini arkasına alarak kapitalizm çatısı altında büyük kıyım ve yok oluş için harekete geçmiştir, bu sebeple, biz insan olarak ırkmızı korumalı ve onu tekrar Allah’ın (C.C) dini üzerine yüceltmeliyiz.