Malatya'da Kentsel Dönüşüm Sıkıntısı
6 Şubat Depreminden en çok etkilenen illerin başında haliyle Malatya geliyor.
Hatta en çok yıkımın yaşandığı il olarak da birinci sırada. Daha Elazığ depreminin yaraları sarılmaya başlanmıştı ki; bilim camiası ve otoriteler tarafından, asrın felaketi olarak kabul gören iki büyük yıkıcı depremin ve akabinde 6 ve 5 şiddeti üzerinde artçıların etkisiyle, şehir tam anlamıyla yaşanamayacak bir beldeye dönüştü.
Bu durumun daha da kötü olmasında hiç şüphe yok ki; fay hatları üzerine imar izni veren belediyeler ve bunu bir rant haline getirip, daha çok kazanma adına malzemeden çalan müteahhitler geliyor.
Sayın Selahattin Gürkan, Sayın Cumhurbaşkanımızın orta hasarlılar da dahil yıkılacağını vadettiği ve Çevre Şehircilik Bakanlığının Malatya da bir ay aralıkla gerçekleştirdiği, iki hasar tespitten memnun kalmamış olacak ki; kendisi kamuoyuna ‘’ İncelemelerin sonucunda, daha önce verilen raporların şeklinin değişebileceğini, …..Bu konuda yeniden bir inceleme süresi gerçekleştirileceklerini…’’ deklare etme gereği duymuşlar. Ve bunu da milli servetin heder olmamasına gerekçe olarak sunmuşlar.
Eskilerin bir sözü var; bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!
Sayın başkana; Bostanbaşı ve daha birçok bölgede, kayısı bahçelerini kestirip, çoklu konutlara imar izni verilmesi ve dahi tam bir denetim sağlanmadan oturum ruhsatı verilmesiyle alakalı kimse bir soru sormayı dahi aklına gelmiyor nedense. Bu süreç zarfında; Milli servetimizi çok düşünen başkanımızın, insanların dişinden tırnağından arttırdıklarını, bu mülklere yatırdıklarında, akılları ne ile meşguldü acaba? O zaman bu soruları soruyor olması ve vatandaşlarımızı ve Milli servetimizi bu rantçılardan koruyor olması gerekmez miydi?
Şimdi; Elazığ depremini ve Maraş depremlerini yaşamış, orta ve ağır hasar tespiti yapılmış hangi binaya, siz güçlendirme yapın diyeceksiniz? Bu vatandaşa tabutunu da al içeri gir demekten başka bir şey değildir. İnsan hayatı bu kadar mı ucuz? Hele ki otoriteler, bu bölgede başka büyük depremler öngörürken, siz neye dayanarak ağır hasar tespiti yapılmış binayı yamayıp insanlara tekrar bu tür acılar yaşatma hakkını kendinizde görüyorsunuz? Hangi devlet ricali bu sorumluluğun ve yükün altına girecek?
Ben eski bir hukukçu ve Malatya da depremi yaşayıp mağdur olmuş bir depremzede olarak soruyorum: Bu söylemler kentsel dönüşüm adı altında, rantçılara kapı açmak değil midir? Vatandaşın emeğini ve canını bu akbabalara tekrardan yem etmek değil midir?
Sorularımız hemen her kesimin, sayın başkana sormayı arzu ettiği sorulardan ve en doğal hakkımız olarak acele cevap bekleriz. Sürçü lisan ettiysek af fola. Dilsiz şeytan olmaktansa, her daim Hakk’ı konuşmak düsturumuzdur.
Saygıyla…..
Harun Atmaca
A level Consultancy